28 Ağustos 2009 Cuma

12 Ağustos 2009



























































Bugün 12 Ağustos 2009 22 Şaban 1429 Temmuz: 30 Hızır:99 Bulgaristan'ın 250 Bin Türk'ü Sınırdışı Etmesi (1950)


 


HADİS-İ ŞERİF


im Allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; Allah ta onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar.Kim iç dünyasını (kalbini, niyetini) düzeltirse, Allah da onun dışını (davranışlarını) düzeltir


Hadis-i Şerif (Hakim).


 


ŞÜKÜR


Şükür; îmân, ilim, sâlih amel, güzel ahlâk, afiyet, sıhhat, evlâd, mâl ve diğer nimetlerinden dolayı Allâhü Teâlâ'ya karşı sözle, amel ve mâl ile kulluk ve ibâdet etmek, nimetlerini günaha kullanmamaktır. Şükretmekle nimet artar ve devam eder. Kur'ân-ı Kerîm'de meâlen "... Celâlim hakkı için, şükrederseniz elbette size artırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz, haberiniz olsun, azabım şiddetlidir." (İbrahim Sûresi, âyet 7)buyuruldu.


Bunun gibi, velînimet olanların hakkını gözetmek .ve onları hayır duâ ile anmak lâzımdır. Hadîs-i şerîfte "İnsanlara şükretmeyen, (onların iyiliğini bilmeyen) Allâhü Teâlâ'ya şükretmemlş olur." buyuruldu. Bilhassa ilim öğreten hocaların hararını gözetmelidir. Zîrâ onlar ebedî saadete, âhiret nimetlerine ve Allâhü Teâlâ'nın rızâsına kavuşmaya sebep olurlar.


Hikmet sahipleri, Allâhü Teâlâ'ya şükretmek, sabırdan ve zühdden üstündür dediler. Çünkü şükür, bütün ibâdetleri ve bütün güzel huyları içine almaktadır.


Dil ile hamd ü sena etmek, kelime-i tevhîd, tesbîh okumak ve diğer zikirleri yapmak, Kur'ân-ı Kerîm okumak dilin şükrüdür, Kalp ile; marifet, ilim, doğru îtikat, düzgün niyet, yaratılanlarda düşünmek, güzel ahlâk elde etmek kalbin şükrüdür. Diğer uzuvların şükürleri de bunlara benzetilebilir.


Şükür, şükürden âciz olduğunu îtîraf etmektir. Zîrâ nî-mete şükür lâzımdır. Şükretmek de büyük bir nîmettir. Ona da şükretmek lâzım gelir.


Akıllı bir kimse kendi hâlini düşünse, dışını ve içini Allâhü Teâlâ'nın nimetlerine gark olmuş bulur. Böylece elbette tam şükredemeyecegini anlar. İster istemez acizliğini diliyle söyler. Bu hal, nimetleri anlamak ve bilmekten meydana gelir. Nimetleri ihsan eden Allâhü Teâlâ'ya kulluk ve rızâsına uygun ibâdet etmekten âciz olduğunu idrâk eder. Bu hâl öyle yüksek bir derecedir ki, buna sahip olanlar pek azdır. Nitekim Allâhü Teâlâ "... Kullarımdan çok şükredenler azdır." (Sebe' Sûresi, âyet 13) buyurmuştur.


FIKRA


Hitler, bir gün Dachau'daki toplama kampını teftişe gider. Oradaki esirlerden birine: "Söyle bakalım 2+3 kaç eder?" diye sorar. Esir; "6" diye cevaplar. Bunun üzerine sinirlenen Hitler, yanındaki generale şöyle der: "Yahu burası ne biçim bir toplama kampı?.."


GÜNÜN SÖZÜ


 


 


Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır. Hz.Muhammed (s.a.v)


Hadis-i Şerif


 


YEMEK MENÜSÜ


·         MERCİMEK ÇORBA


·         ETLİ FIRIN TÜRLÜ


·         ACEM PİLAVI


·         ÇİLEK KOMPOSTO


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YAMAN : 1.Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan.2.Korkulan.


Kız: AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün


MANİ


 


Akşam ezanı dinlemek


Sahur vakti yemek yemek


Ramazana mahsus şeydir


Gece davulcu söylemek


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Çın çın eder
Haber sorar


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (TELEFON)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler