3 Ocak 2010 Pazar

1 Ocak 2010
















































Bugün 1 Ocak 2010    16 Muharrem 1431 K.Evvel: 19 Kasım 55 Miladi Yılbaşı-İlk Yılbaşı Tatili(1936)-Miladi Takvim Kullanılmaya Başladı(1926)


HADİS-İ ŞERİF


 


Bir alacaklı, borçlusunun yanından ondan hoşnut olarak dönerse; karanın hayvanları, denizin balıkları, o borçlunun mağfireti (bağışlanması) için Allah’a dua ederler. Bir borçluda ödemeye gücü yettiği halde, alacaklısını (üzerek) geri çevirse Allah mutlaka ona borcunu geciktirdiği her gün ve her gece için bir günah yazar. (Beyhaki).


 


HAMD ŞÜKRÜN BAŞIDIR


Hamd, samîmî olarak ta'zîm ve sena (yüceltme ve medih) için söylenen söz demektir. Elhamdülillah; "Ta'-zim ve senaya dâir her türlü güzel söz, ezelden ebede Allâhü Teâlâ'ya mahsûstur, ona lâyıktır." demektir. Ezelden ebede bütün hamdlere; Arş-ı A'lâ meleklerinin, Kürsî'nin, göklerin, yerin ^tabakalarının ve sâkinlerinin hamdleri dâhildir. Yine Âdem aleyhisselâmdan Pey­gamberimiz (s.a.v.)'e kadar geçen enbiyânın, evliyanın ve bütün diğer yaratılmışların hamdleri de dâhildir.


Şimdi bu mânâ düşünülerek "Elhamdülillah" denilirse Allâhü Teâlâ'ya nihayetsiz Hamd edilmiş olur. Nitekim hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: "Allâhü Teâlâ ku­luna bir nîmet verdiğinde o kul "Elhamdülillah" der­se Allâhü Teâlâ da şöyle buyurur: "Şu kuluma bakı­nız, ben ona kıymeti olmayan (geçici) bir ni'met ver­dim de bana âhirette mükâfatını ebediyyen alacağı (hamd) ile mukabele etti."


Allâhü Teâlâ'nın nimetlerinin öncesi de sonrası da hamd üzerine kılınmıştır. Öyle ise dâima; kendisine erişen maddî veya ma'nevî nimette yahut defedilen belâlarda hemen bu nimetler için Allah'a hamd ederek karşılık vermeğe gayret etmelidir. Zîrâ nimete hamd etmek, cesette ruh gibidir. Böyle olunca, o nimeti canlı tutmak lâzımdır. Cenabı Hakk'ın nimetlerine şükrünü edâ etmekte ve Allâhü Teâlâ'yı tazîmde sözlerin en üstünü "Elhamdülillâh"tır.


Resûlullâh (s.a.v.) Hazretleri buyurdular:


"Hamd şükrün başıdır, Allah'a hamdetmeyen şükret-memiş olur."


"Muhakkak Allâhü Teâlâ, kulunun bir şey yiyip de ona karşı kendisine hamdetmesinden veya bir şey içip de ona karşılık kendisine hamdetmesinden razı olur."


Akıl sahibi her müslümânın, üzerindeki sonsuz ilâhî nimetleri düşünerek nimetlerin artmasına vesîle olan hamd ile Cenâb-ı Hakk'ın ulûhiyet hakkını, gücü yetti­ğince edâ etmeğe çalışması vâcibdir.


 


FIKRA


 


“Kadınları anlamak zor!” demiş Cemal. Temel:


- Hiç de değil, tanımak lazım.


- Ne konuda konuşacaksın?


- Tabii çi cüzelliklerinden pahsedeceysun.


- Ya cüzel deyilseler?


- Kolay o zaman paşka karıların çirkinliklerinden pahsedeceysun.


GÜNÜN SÖZÜ


Bilgi bir ışık gibidir. Onu kullanırsanız daha parlak olur, kullanmazsanız söner. Alexander Everett


YEMEK MENÜSÜ


·   KADINBUDU KÖFTE


·   ZEYTİNYAĞLI LAHANA SARMA


·   PİRİNÇ PİLAVI


·   YAYLA ÇORBA


·   SALATA ÇEŞİTLERİ


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YATUK: (Tür.) Er. 1. Kanun, santur vb. sazların genel adı. 2. Saklanan kullanılmayan şey. 3. Tembel.


Kız: TÜZENUR: (Tür.) Ka. - Tüze nur.


 


MANİ


 


Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Ateş olmayan yerde ne olmaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Ayakkabı bağında




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler