24 Mart 2010 Çarşamba

25 Mart 2010

 


























































Bugün 25 Mart 2010   9 R.Ahir 1431 Mart: 12 Kasım 138 Kalp Haftası (25-31 Mart)-Avrupa Topluluğu (AT) kuruluşu (1957)-Oltu'nun kurtuluşu (1918)


HADİS-İ ŞERİF


 


Ben tebliğci olarak gönderildim. Zorlaştırıcı olarak değil.  (Müslim)


 


KUR ÂN-I KERÎMDEKİ KISSALAR


Kur'ân-ı Kerîm'de bâzı peygamberlerin (aleyhimüs-selâm) hayâtlarına, geçmiş ümmetlerin hallerine dâir bir kısım malûmat verilmiştir. Peygamberlerin gönderilme-sindeki hikmet ve netîcelerine dâir pek mühim hakîkat-leri îzah eden bu kıssalar, ibret gözüyle okunduğu za­man bunlardan alınacak olan ibret dersleri, kütüpha­neler dolusu târih kitabları okunup tetkik edilecek olsa elde edilemeyecek kadar yüksektir.


Kur*ân-ı Kerîm'in nüzulünden evvel; bu kıssalardaki hakîkatler, dillerde ve kitablarda tahrif edilmiş idi. Kur'ân-ı Kerîm, bu kıssaları ne kadar güzel tebliğ ve ne ciddî bir surette beyan ve tasvir etmiştir.


Meselâ Kur'ân-ı Kerîm; Nuh Tûfânı'na, Zülkarneyn aleyhisselama, Sebe' melikesine, Ashâb-ı Kehfe dâir bize bâzı malûmat veriyor. Bunlar büyük hâdiselerdir ve hiç biri imkânsız değildir. Kur'ân-ı Kerîm'in bu bildirdik­lerine şüphe ile bakmak bir cehalettir ve bu gibi isnat­larda bulunanları: "Ona ne önünden ve ne de ardın­dan bâtıl bir şey gelemez. O hikmet sahibi, çok övü­len Allâh'dan indirilmiştir." (Fussilet Sûresi, âyet 42) mealindeki âyet-i kerimesi tekzip etmektedir.


O halde bize lâyık olan; bunlardan kavimlerin hayât tarzları ve niçin helak edildiklerinin sebeplerini ve ibret almanın yolunu öğrenmektir. Görülecektir ki bütün he­lak olmaların sebebi, Allah'ın emrini dinlememek ve rehber olarak gönderdiği; peygamberlerin kıymetini bil­memek ve binaenaleyh nimetlere şükran yerine küfran-dır, nankörlüktür.


İslâm Dîni, sağlam ve mesûd bir içtimaî müessesenin asıl ve esasını teşkil eden ilâhî bir kânundur. İnsanları belâ tufanından kurtaracak olan kurtuluş gemisi İslâm'dan başkasıyla inşâ edilemez.


 


FIKRA


 


İki karadeniz takımı, Rizespor’la Sinopspor maç yapıyorlarmış. O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin bitiş düdüğü zannetmişler ve sahayı terketmişler. Kalan 85 dakikada Rizespor gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.


GÜNÜN SÖZÜ


 


Cahilliğin eyleme geçişinden daha korkunç bir şey yoktur. Goethe


YEMEK MENÜSÜ


·   Ezogelin çorba


·   Orman kebabı


·   Bulgur pilavı


·   Meyve


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ULUTAY: (Tür.) Er. - Ulu tay.


Kız: TAYLAN: (Tür.) 1. İnce, kibar, güzel, boylu boslu kimse. 2. Çok yağmur yağdığı halde işlenebilir toprak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Mendil aldım onbeşe
Onu serdim güneşe
Gitti yârim gelmedi
Beni aldı telaşe


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Nasrettin hoca eşeğine neden ters biner?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: İkisinin de sulusu çekilmez


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler