20 Nisan 2010 Salı

21 Nisan 2010






































































Bugün 21 Nisan 2010     7 C.Evvel 1431 Nisan: 8 Kasım 165 Muhammed İkbal'in Vefatı (1928)-Ebeler Haftası (21-28 Nisan)-Fırtına


HADİS-İ ŞERİF


 


Ebu Rafi’ anlatıyor: Kureyş beni Hz. Peygambere (elçi olarak) gönderdi.Onu görünce kalbime İslam sevgisi düştü. Dedim ki: Ey Allah’ın Resulü! Ben bir daha onlara dönmem. Şöyle buyurdu: Ben yaptığım sözleşme ve anlaşmaları bozmam ve (bana gelen) elçileri yanımda alıkoymam. Şimdi sen (Kureyş’e) geri dön, görevini tamamla. Sonra şu anda içinde hissettiğini yine hissedersen döner gelirsin. Bunun üzerine Kureyş’e geri döndüm. Görevimi bitirdim. Sonra tekrar gelip müslüman oldum.  (Ebu Davud).


 


HER NEFESTEN SUAL


Bir mü'minin Allâhü Teâlâ'dan isteyeceği iki şey var­dır ki biri son nefesde îmân selâmeti, birisi de kıyamet günü peygamberler ve bütün evliya ve halk içinde ayıb-larının meydâna çıkmaması ve Allâhü Teâlâ'nın "Settâr" ism-i şerîfi ile örtülmesidir.


İnşânın her nefesi son nefesdir. Yâni bir nefes inşâna ömründe bir kere gelir. İkinci defada gelen nefes başka nefesdir. Tesbîh çeker gibi birbiri ardınca dizilmiştir. Bu nefesler üzerine me'mûr melek her bir nefes insandan ne hâl üzre çıkarsa mühürleyip ilâhî hazînede muhafa­za eder. Kıyamet günü meydâna çıkarılıp mührü açılın­ca ne hâl ile mühürlendi ise ol hâl ve ol kıyafetle zuhur eyler. Herkes baliğ olduğundan ölünceye kadar ne ka­dar nefes aldı verdi ise her bir nefesden su'âl edilir.


Nitekim âyet-i celîlede buyuruldu: -meâlen- "Defter de konulmuştur, artık o mücrimleri görürsün; bulundukları korkudan titreşiyor ve diyorlardır: 'Eyvah bize! Bu def­ter de ne acâyib; ne küçük bırakmış, ne büyük; hep­sini zaptetmiş' ve bütün yaptıklarını hazır bulmuş­lardır, Rabb'in kimseye zulmetmez." (Kehf, 49)"


İSLÂM TÂRİHİ:     YERALTI CAMİİ: KURŞUNLU MAHZEN


Yeraltı Camii, Peygamber Efendimiz'in hicretinin yü­züncü senesinde Emevîler tarafından İstanbul'un Gala­ta tarafı fetholunduğu zaman beş vakit namazı edâ için bina olunmuştur. İslâm askeri yedi sene kadar burada kaldıktan sonra Şam'a dönerken bazı eşyalarını cami içine koyup kapısına da güzelce kurşun akıtmış olduk­larından Kurşunlu Mahzen ismiyle meşhur olmuştur.


Sultân Birinci Mahmud Hân zamanında tamir ve tez-yîn edildiği sırada Galata kulelerinden biri uzun müddet minare yerine kullanılmıştır. Camiin içinde üç kabir mevcut olup bunlar İstanbulun fethine gelen Ashâb-ı Kirâm'dan Âmr bin Âs, Vehb bin Hüşeyre ve tabiînden Süfyân bin Uyeyne'ye (r.anhüm) aittirler.


 


FIKRA


 


Hoca Yolculuğu sırasında tenha bir yer olan mezarlıkta elbiselerini yıkar kuruması için astığı bir sırada kuvvetli bir rüzgar esip giysilerini alıp ***ürmüş Hoca da giysilerinin ardınca koşarken birkaç yolcuya rastlamış Yolcular, böyle çıplak halde mezarlıkta ne aradığını sormuşlar Hoca da “Görmez misiniz, çıplak bir ölüyüm, su dökmeye çıktım, şimdi yine kabrime gidiyorum” demiş


GÜNÜN SÖZÜ


 


En çok yaşamış olan, uzun seneler yaşamış olan değil, hayatın manalarını en fazla anlamış olan insandır. J. J. Rousseau


YEMEK MENÜSÜ


·   Şehriye çorba


·   Sebzeli köfte


·   Bulgur pilavı


·   Ispanak tarama


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: USHAN: (Tür.) Er. - Akıllı hükümdar.


Kız: TANYILDIZ: (Tür.) - Çoban yıldızı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Kahve koydum cezveye
Kalk gidelim gezmeye
Alışmışım duramam
Gelin kızı ezmeye


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Yıkanan tona ne denir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: itotur diyemeyeceğimiz için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler