26 Nisan 2010 Pazartesi

24 Nisan 2010






















































































Bugün 24 Nisan 2010     10 C.Evvel 1431 Nisan: 11 Kasım 168 Molla Fenari'nin Doğumu (1350) - I.Selim'in Tahta Çıkışı (1512)-Osmanlı-Rus (93) Harbi (1877)-Çiçek fırtınası


HADİS-İ ŞERİF


 


Allah dünyada insanlara işkence edenlere, kyamet günü büyük ceza verir. (Müslim).


 


FAZİLET EHLİNİ ANCAK FAZİLET EHLİ BİLİR


Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:


Resûlullâh (s.a.v.) mescidde oturuyordu. Etrafında da ashabı vardı. Bu sırada Hz. Ali içeri geldi ve selâm verdi. Sonra oturacak boş bir yer bulmak için etrafına bakındı. Resûlullâh (s.a.v.), Ali'ye kim yer verecek diye ashabının yüzüne bakmaya başladı.


Hz. Ebû Bekir de Resulullâh'ın sağ tarafında oturu­yordu. Oturduğu yerden kenara çekilip 'Buyur, buraya otur yâ Ebe'l-Hasen.' dedi. Hz. Ali de Resûlullâh ile Hz. Ebû Bekir'in arasına oturdu. Resûlullâhın yüzünde se­vinç alâmeti gördük. Sonra Resûlullâh Hz. Ebû Bekir'e doğru döndü ve "Fazilet sahiplerinin faziletini, ancak fazilet ehli bilir." buyurdular.


SULTÂN BÂYEZÎD HÂN'IN OĞLUNA NASİHATİ


Yavuz Sultân Şelîm, 25 Nisan 1512'de babasının dî­vânına gelerek hürmetle elini öptü. O da, oğlu Selim Ha­n'a izzet ve muhabbetini bildirip, çeşitli nasihatlerle emâ­neti ve imameti teslim etti. Şöyle nasihat eyledi:


"Eğer sana itaat edilmesini istersen dâima hak sahi­bine hakkını ver ve herkese mütevâzi ol, kimseye zulm etme. Allah'ın kulu isen onun emrine uyarak adaletli ol. Allâhü Teâlâ seni bu ülkelerin saltanatına nail kıldığı için kendine gaflet uykusunu haram kıl. Zîrâ halkın sana iti-mâd edip uyumaktadırlar. Kimseyi öfke ile azarlama, memleket ehlini huzursuz kılma. İntikam almayı terk et; zîrâ intikam, nikmete; (intikam almağa) ve meşakkate düşürür ve kalpten sevgiyi söküp çıkarır. Şu anki kuvvet ve satvetine (kahredici kuvvetine) güvenip de kimseye zulmetme, zîrâ bu mülk kimsede bakî değildir, felek elbet senin de sırtını yere getirir."


Sonra yeni sultana bütün erkân, askerî kumandanlar, âlimler ve a'yân usûl üzere el öpüp, bîat ettiler ve salta­natını tebrik ettiler. Sultân Bâyezîd, Edirne yakınında, daha önce padişahlıktan feragat düşüncesiyle tamîr ettirdiği Dimetoka şehrine doğru yola çıktı.


 


FIKRA


 


Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaslari iddiaya tutusmuslar Eger Hoca karanlik ve soguk bir gecede, sabaha kadar köy meydaninda bekleyebilirse arkadaslari ona güzel bir ziyafet çekecekmis Sayet bunu beceremezse o, arkadaslarina ziyafet çekecek Kararlastirilan gün Hoca meydanin ortasinda, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemis Sonra yanina gelenlere :


- Tamam demis Iddiayi kazandim


- Ne oldu ne yaptin demisler


- Bekledim sabaha kadar demis


- Hayir demisler Sen uzaktaki bir mum isigi ile isinmissin Iddiayi kaybettin! Ziyafetimizi hazirla Hoca çaresiz kabul etmis Ziyafet vakti kocaman bir kazanin altina minicik bir mum koymus Güya yemek pisirecek


- Ne yapiyorsun? demisler Kis, kis gülerek cevap vermis :


- Bu mum sicagiyla size yemek pisirecegim arkadaslar Uzaktaki bir mum isigiyla ben nasil isindiysam, bu kazandaki yemek de öyle pisecek!


GÜNÜN SÖZÜ


 


Eğitimin kökleri acı fakat meyveleri tatlıdır. Aristotale


YEMEK MENÜSÜ


·   ŞEFİN ÇORBA


·   ISPANAK BORANİ


·   BÖREK


·   YOĞURT


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: UZBAY: (Tür.) Er. - İyi, becerikli, temiz, akıllı ve saygın kişi.


Kız: TANSELİ: (Tür.) Ka. - Tan seli.


MANİ


 


Resme çıksak a yârim
Boylarımız uyar mı?
Size gitsek a yârim
Annen eve koyar mı?


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Adamın 3 kızı varmış.İsimleri sırayla Bukalemun,


Şukalemun, Okalemun'muş.Sonra adamın 4. çocuğu olmuş.  İsmini ne koymuş?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Elektrik direği zıplayamaz ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler