8 Nisan 2010 Perşembe

9 Nisan 2010














































































Bugün 9 Nisan 2010   24 R.Ahir 1431 Mart: 27 Kasım 153 Mimar Sinan'ın Vefatı (1588)-Mora Zaferi (1770)- Türk Mimarlar Günü


HADİS-İ ŞERİF


 


Haya (kötülük işlemekten utanma) örtüsünü yüzünden sıyırıp atan kimsenin ardından konuşmak gıybet değildir. (Beyhaki).


 


LEBÎD BİN REBÎA EL-ÂMİRİ (R.A.)


Lebîd bin Rebîa el-Âmirî (r.a.) büyük şâirlerden idi. Cahiliyye devrinde de Müslüman olduktan sonra da cö­mert, azîz ve muhterem bir zât idi. Müslüman olduktan sonra -İslâm devrine yetişip îmân ile şereflendiği için-Resûlullâhın huzurunda okuyup Allâhü Teâlâ'ya hamd ettiği şiirinden başka şiir söylememiştir. Resûlullâh Efen­dimiz onun bu beytlerini beğenmiş ve: "İslâmın fazîletini kavramak irfanını sana veren ve seni Müslüman kılan Allah'a hamdolsun!", buyurmuşlardır. Hz. Ömer (r.a.): Hz. Lebîd'e: "Şiirinizden bazı şeyler okusanız da dinje-şek..." buyurunca, "Cenâb-ı Hak bize Bakara ve Âl-i İmrân sûrelerini ihsan etmiş olduktan sonra bizim şiir söylememiz lâyık olmaz." cevâbını vermiştir.


"Allâh'dan gayrı her şey bâtıldır. Her nimet şüphesiz yok olup son bulacaktır." mânâsındaki beytin birinci mıs­raını Resûlullâh Efendimiz beğenmişler ve "Şâirlerin söy­lediklerinin en doğrusu Lebîd'in söylediğidir." buyurarak sadece birinci mısra'ı okumuşlar, ikinci mısraı okuma­mışlardır. Zîrâ âhiret nimetleri geçici değildir.


Ömrünün son yıllarında Kûfe'ye yerleşmiş, vefat edin­ceye kadar da oradan ayrılmamıştır.


Bir gün havanın sıcaklığından bunalmış ve: "Her ne zaman sabâ rüzgârı eserse bir deve boğazlayıp umumî ziyafet vereceğim." diye adakta bulunmuştu. Binâen­aleyh ne zaman sabâ rüzgârı esse Küfe valisi Muğîre bin Şu'be Hazretleri:


"Ebû Ukayl'in (yani Lebîd'in) mürüvvetine yardımcı olun." derdi. Bir gün sabâ rüzgârı Lebîd'in elinin son de­rece dar olduğu bir zamanda esince, vali halkı toplayıp minbere çıkmış, Lebîd'e vereceği ziyafette yardımcı olun­ması için bir hutbe irad etmiş ve bu şekilde bir hayli şey toplanmıştı. Lebîd böylece âdet hâline gelen adağını yine yerine getirmeye muvaffak olmuştur. (Radıyallâhü anh)


FIKRA


 


Bir Ramazan günü Nasreddin Hoca'nın gözleri susuzluktan afallamış. Dayanamayıp bir çeşmeye çaktırmadan yanaşmış. Tam suyunu içerken, bir köylü görmüş hocayı: - "Aman hoca, günah değil midir bu yaptığın!" - "Yıkıl karşımdan, Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem; ne günahı'"


GÜNÜN SÖZÜ


 


Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir. Stefan Zweig


YEMEK MENÜSÜ


·   Ezogelin çorba


·   K.Dolma


·   Su böreği


·   Yoğurt


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: URAZA: (Ar.)Er. 1. Hediye, armağan. 2. Konuğa çıkarılan yiyecek.


Kız: TARIM: (Tür.) 1. Göllere, kumluklara dökülen çay kollan. 2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü. 3. (Uygurca'da) kadınlara verilen bir unvan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Masa üstünde güller
Yâre dökülür diller
Unutulur mu be yârim
Seninle geçen günler


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hiç yorulmadan dünya yolculuğu yapan şey nedir?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Üşür


 


th2029304n7pkjyo0oj.gif picture by Lilith_RJ2


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler