3 Haziran 2010 Perşembe

4 Haziran 2010

 











































Bugün 4 Haziran 2010    21 C.Ahir 1431 Mayıs: 22 Hızır 30 Orman Genel Müdürlüğü Kuruldu (1937)-Sultan Abdülaziz Han'ın şehid edilişi (1876)-Kuzey rüzgarları


HADİS-İ ŞERİF


 


-Allahü Teâlâ her hak sahibine hakkını vermiştir.Dikkat ediniz,varise vasiyet yoktur.()


 


İCMÂ DİNİN ASILLARINDANDIR


Bir gün ikindi ile akşam arasında İmâm-. Şafiî'nin yanı­na ihtiyar bir zât ç.kageldi. İmâm-ı Şafii doğruldu, elbise­sini düzeltip oturdu. İhtiyar da selâm verip oturdu. İmam-. Şafiî hürmetle o zâta baktı. O zat,   . "Bir şey sormak istiyorum." dedi. İmâm-ı Şafii: "Buyurun, sorun." dedi. O: "Allah'ın dininde delil olan şey nedir?" dedi. "Allah'ın kitabıdır." "Başka nedir?"


"Resûlullâh'ın (s.a.v.) sünnetidir."
"Başka nedir?"
"Ümmetin ittifakı(icmâ')dır."
"İcmâ'ın delil olduğunu nereden çıkarıyorsun?
"Allah'ın kitabından çıkarıyorum."   


«Allah'ın kitabında nerededir?" diye sorunca Imam-ı Şafiî bir müddet düşündü (fakat âyet. bulamadı), mtıyar. "Sana üç gün, üç gece mühlet veriyorum. Allah m kita­bında icmâ (ittifâk)ın delil olduğunu bulursan ne ala. Ama bulamazsan Allah'a tevbe et!"  


İmâm-ı Şafiî'nin rengi değişti. Sonra.gittive uç gun^ uç gece dışarı çıkmadı. Üçüncü gun yuzu, elleri ve ayaklan şişmiş, hasta olmuş bir hâlde geldi. Çok geçmeden o ıhtı-var da geldi, selâm verdi ve oturdu:


"Delilini göster." dedi. İmâm-. Şafiî eûzü besmelenle: (meâlen) "Her kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra peygambere muhalefette bulunur ve müminlerin soyundan “(onlarm ittifak ve icmâ ile itikad ettikler, husulardan) başkasına giderse biz onu gittiğine bırakırız ve kendis ne cehennemi boylat.r.z ki o ne fena gidiştir. (Msâ-115) âyetini okudu ve: "Allâhü Teâlâ'n.n, mu m.nle-•m icmâ ettiklerine muhalefet sebebıyle cehenneme at­ması, onların icmâ.na uymanın farz olduğunu göstermek­tedir." dedi. Bunun üzerine ihtiyar: "Doöru söyledin." dedi ve kalkıp gitti. İmâm-ı Şafiî Hazretleri, "Bu âyeti buluncaya kadar, her gün ve gece Kur'ân'ı üç defa okudum." buyurdular.


 


FIKRA


 


Lazın biri hayatında ilk defa memleketinden çıkmış güneye, Adana’ya gitmiş. Adana’da buna bir hevenk muz ikram etmişler “Memleketinde yersin” diye. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Adanalılar Trabzon’a geri dönen laza mektup yazıp sormuşlar “Nasıl, muzları beğendin mi?” diye. Laz cevaben gönderdiği mektupta “Beğendim ama çekirdekleri çok büyüktü!” demiş.


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kaybedilmiş günlerin en kötüsü, bir defacık olsun, gülmeden geçilenidir. Chamfort


YEMEK MENÜSÜ


·   PİLİÇSOTE


·   ERİŞTE


·   M.SALATA


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: VAHDET: (Ar.) Er. 1. Yalnızlık, teklik, birlik. 2. Allah'ı birlemek, şirkten uzaklaşmak. 3. Hakimiyet ve teşri'i (yasa koyuculuğu) yalnız Allah'a ait olarak görmek.


Kız: ŞÜCEYNE: (Ar.) Ka. - Ağaçcık, nihal.


MANİ


 


Kırklara giden olsa
Yârimi gören olsa
Kırklar seni yıkarım
Yârim ziyan olursa


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Çın-çınlı hamam,


Kubbesi tamam,


Bir gelin aldım,


Babası imam.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (lamba)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler