16 Ağustos 2010 Pazartesi

20 Temmuz 2010







































Bugün 20 Temmuz 2010 8 Şaban 1431 Temmuz: 7 Hızır 76 Kıbrıs Barış Harekatı'nın Başlaması (1974)-Montreux Boğazlar Antlaşması'nın imzalanması (1936)


HADİS-İ ŞERİF


 


Sizden birisi gerindiğinde veya aksırdığında sesini yükseltmesin. Zira şeytan böyle durumlarda sesin yükselmesinden hoşlanır. Ravi: Hz. Seddat ibni Evs (r.a.)


 


İLMİHÂL:   ....NAMAZ


Sabah namazının farzı iki, akşam namazının farzı üç, öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzları dörder rekattir.


Bu dört rek'atli olan farzlar seferde ikişer rekat kılınır.


Sabah namazının farzından evvel iki, öğle namazının farzından evvel dört, sonra iki, akşam ve yatsı namazları­nın farzlarından sonra ikişer rek'at namaz kılmak sünnet-i müekkededir. İkindi ve yatsı namazlarının farzlarından evvel dörder rek'at kılmak sünnet-i gayr-i müekkededir.


Yatsı namazından sonra üç rek'at vitr kılmak vaciptir.


Ramazân geceleri yatsı namazından sonra ve vitir­den evvel teravih kılmak sünnet-i müekkededir.


Namazın Şartları:


1-  Namaz kılacak olan kimsenin abdestsiz ise abdest alması ve gusül lâzım ise gusletmesi


2-    Bedeninde veya elbisesinde ve yâhud  namaz kılacağı yerde necaset var ise temizlemesi


3-   Avret yerini örtmesi


4-   Kıbleye dönmesi


5-   Namazı vaktinde kılması


6-   Hangi vaktin namazını kılacak ise ona niyet etmesi şart ve farzdır.


Avret yeri erkekte göbeğinin altından dizinin altına kadardır. Kadınların yüzü ve elleri ile ayaklarından baş­ka her yeri avrettir, örtülmesi îcâb eder.


Namazın Erkânı-Namazm rükünleri:


1- İftitâh tekbiri (Allâhü Ekber),


2- Kıyam,


3- Kıraat,


4- Rükû',


5- Secde


6- 6- Kâde-i ahîre'dir.


Yani iftitâh tekbîriyle namaza girildikten sonra gücü yeter ise kıyam (ayakta durmak) ve iki rekatli namazların her rek'atında ve üç veya dört rek'atli namazların iki rek'â-tinde Kur'ân-ı Kerîm'den bir (sûre veya en kısa sûreye -Kevser; İnnâ a'tayrtâ..- denk düşecek) âyet okumak (Kı­raat) ve her rek'atta bir kere rükû ve iki kere secde etmek (sücûd) ve namazın sonunda teşehhüd mikdârı (ettehıy-yâtü... okuyacak kadar) oturmak (Kâde-i ahîre) farzdır.


 


FIKRA


 


Temel’le oğlu hiç görmedikleri İstanbul’a bir iş için giderler. Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar. Taksim’de gezerlerken bir otelin içine girerler, bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor. Tabi ki ikisi de şaşırır. Temel’in oğlu fındık babasına sorar: “Buba bu ne ya?” Temel hayatında hiç asansör görmediği için “Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum!” der. İkisi de büyük bir saşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer. Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar. Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 20 yaşlarında çok güzel ve seksi, sarışın bir bayan çıkar. Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce “Git ananı buraya getur!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kötümserlik kanserden daha tehlikeli bir hastalıktır. Muhsin Ertuğrul


YEMEK MENÜSÜ


·   PİLİÇ ŞİŞ


·   MISIRLI PİLAV


·   ŞEHRİYE ÇORBA


·   K.PAŞA TATLI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SİMAVİ: (Fars.) Er. - Yüz, çehre, benizle ilgili.


Kız: SİMA: (Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip.


MANİ


 


Fındık dalında direk
Vay sana yanmış yürek
Sen nelere dayandın
Buna da dayan yürek


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Dişim var ağzım yok.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Kabak)



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi