24 Ağustos 2010 Salı

6 Ağustos 2010



































Bugün 6 Ağustos 2010 25 Şaban 1431 Temmuz: 24 Hızır 93 Hiroşima'ya Atom Bombasının Atılması (1945)-Magosa'nın fethi (1571)-Arıların bal yapma zamanı


HADİS-İ ŞERİF


 


Nafaka için harcananın hepsi Allah yolunda harcanmış gibidir, bina için harcanan müstesna, bunda hayır yoktur. Ravi: Tirmizi, Kıyamet 41


 


ŞEYTANI KÜÇÜLTMEK


Ashâb-ı Kiram'dan Ebû Azze (r.a.) anlattı: Resûlullâh Efendimizin terkisinde idim. Bindiğimiz devenin ayağı sürçtü. Ben "Kahrolasıca şeytan!.." dedim.


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şen böyle deme. Zira şeytan bu sözden öyle büyüklenir ki ev kadar olur ve 'Onu kuvvetimle ben yaptım' der. Sen "Bismillah" de. Zira o vakit küçülür, sinek kadar kalır."


HURMA


Allâhü Teâlâ'nın hem dünyâdaki hem de cennetteki nimetlerinden olan hurma, Kur'ân-ı Kerîm'de; uzun boy­lu, dalları sarkmış, birbiri üstüne istiflenmiş, salkımlı bir ağaç olarak tasvîr edilmiştir.


Hurmanın yirmiden fazla âyette ismi geçmektedir.


Hurma, en çok Arabistan'da yetişir.


Hurma ağacının hem meyvesinden ve hem de ağa­cından istifâde edilir. Hurma, güzel bir rızıktır ve Allah'ın kudretine delâlet eder. Mescid-i Nebevî'nin tavanı hur­ma dallarıyla örtülmüş idi. Hurma dalları yazı malzeme­si olarak da kullanılmıştır.


Hurma ağacının, hem ağacının hem de meyvesinin görünüşü güzel, hayrı çok, gölgesi dâimi, meyvesi tatlı ve devamlıdır.


Meyvesi yaş ve kuru iken yenebilir, yaprağından ye dallarından istifade edilir, develere yem olarak verilir.


Peygamberimiz, hurma ağacının, yaprağının dökül-mediğini ve mümine benzediğini haber vermiştir.


Mü'min çok ibâdet ettiği, güzel ahlâklı olduğu, nama­zına, abdestine, Kur'ân-ı Kerîm okumaya, zikrine, sada­ka ve akraba ziyaretine ve diğer ibâdetlere devam ettiği için hurmaya benzetilmiştir.


Hurma ağacının tepesi kesildiği zaman, kafası kesi­len insan gibi o da kuruyup ölür.


Hz. Âişe validemiz, Peygamber Efendimiz'in hâne-i saadetlerinde (evlerinde) yemek pişirmek için ateş yan-madığı zamanlar olduğunu, hurma ve su ile doyduk­larını haber vermiştir.


 


FIKRA


 


Temel ile İdris uçakla Trabzon’a gidiyorlar. Derken bir gürültü ve peşinden bir anons “Motorlarımızdan biri patladı, Trabzon’a inişimiz 1 saat kadar gecikebilir.” Bir süre sonra bir gürültü ve bir anons daha “Motorlarımızdan ikincisi de patladı. Trabzon’a inişimiz 2 saat kadar gecikebilir.” derken üçüncü ve dördüncü... Dördüncü anonstan sonra Temel İdris’e döner “Bak gör... Bu gidişle Trabzon’a hiç inemeyeceğiz!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Tanrım, beni dostlarıma karşı koru, kendimi düşmanlarıma karşı korurum. Voltaire


YEMEK MENÜSÜ


·   BİBER DOLMA


·   MER. ÇORBA


·   YOĞURT


·   BÖREK


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SOYSAN: (Tür.) Er. - Tanınmış soy.


Kız: SİYADET: (Ar.) Ka. 1. Efendilik, beylik, seyyidlik, sahiplik. 2. Hz. Hasan vasıtasıyla Hz. Peygamber soyundan olma. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Yolcu dayı beri bak
Kulağına deri tak
Berilere bakmazsan
Kalkmaz döşeklere yat


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi karnede sıfır olmaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kartopu



 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi