29 Eylül 2010 Çarşamba

30 Eylül 2010



































Bugün 30 Eylül 2010 22 Şevval 1431 Eylül: 17 Hızır 148 Kanuni (1520) ve II.Selim Han'ın (1566) tahta çıkışı-Turna Geçimi Fırtınası-Azerbaycan'ın istiklali (1991)-Selim ve Göle'nin kurtuluşu (1920)


HADİS-İ ŞERİF


 


İnsanların şerlileri, ulemaya (birşey öğrenmek için değil), onları yanıltmak için zararlı meselelerden soru soranlardır. Ravi: Rezin


 


DÖRT MEZHEBDEN BİRİNİ TERCİH CAİZ, UYMAK VÂCİBDİR


Allâhü Teâlâ Hazretleri bazı şeyleri farz, bazı şeyleri vâcib, bazı şeyleri haram, bazı şeyleri mekruh ve bazı şeyleri de mubah kılmıştır. Resûlullâh (aleyhissalavatu vesselam) da bazı şeylere sünnet, bazı şeylere müs-tehab demiştir.


Bu hükümler Allâhü Teâlâ'nm kitabında ve Resûlul-lah'ın (aleyhisselâm) hadîslerinde vardır. Fakat bazısı açıktır, herkes anlar, bazısı gizlidir, onları ancak ictihad derecesinde olan âlimler anlar. Allâhü Teâlâ o âlimlere arabî ilimlere, usul ilimlerine ve ahkâm çıkarma husu­sunda çalışıp yorulmalarını Kur'ân-ı Kerîm ve Resûlul-lah'ın sözü ile fiilleri ile ve ashâb-ı kiramın icma'ı ile, gizli olanları delil ve emarelerle, istihraç ve kıyâs ile bulup, meydana çıkarıp anlatmalarını ve bunlarla amel etme­lerini, müctehid olmayanlara öğretmelerini emretmiştir.


Müctehid olmayanlar bu müctehidlere uymak ve onla­rı taklîd etmek ile memurdurlar. İctihâdda zahmet çek­melerine karşılık, insanlara kurtuluş yolunda rehber ve imâm oldukları için bunlara çok sevap verilir. Müctehid, içtihadında yanıldı ise mazurdur, günah olmaz. Yanıl­ması affedilir, sevaba kavuşur.


Amele âit hükümlerde yanılan müctehidler affedilir, se­vap bile kazanır. İtikadda hata affolunmaz. Bunun hak­kında çok hadîs-i şerîften bir hadîs-i şerîfte: "Doğruyu bulana iki, yanılana bir sevap vardır." buyuruldu.


Müctehidler derecesinde ilme ulaşamayanlara Allâhü Teâlâ bu müctehidlerden birine uyup, onun sözü ile amel ederek ve sevaba kavuşmasını emretti. Uyduğu imam, âlim, mezhep sahibi hatâ etmiş olsa da sevap kazanır.


Dört mezheb(Hanefî, Şafiî, Mâlikî, Hanbelî)den her­hangi birini tercih etmek caiz, tercih ettiği mezhebi ile amel etmek vacip olur.


 


FIKRA


 


Temelin eşi evden kaçar. Temel çok kızar ve gider kendine yeni bir eş bulur. Daha sonra gazeteye ilan verir; “Yeni eş aldığımdan eskisi hükümsüzdür!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Alkışı en sessiz karşılayan,alkışı haketmiş demektir. Emerson


 


YEMEK MENÜSÜ


·   MENEMEN


·   MAKARNA


·   YOĞURT


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: SUUD: (Ar.) Er. 1. Kutsal sayılan yıldızlar. 2. Yukarı çıkma, yükselme. -Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.


Kız: SULHİYE: (Ar.) Ka. - Barışa özgü, barışla ilgili, barışçı.


MANİ


 


Yayladan mı geliyon
Sırtındaki yayuk mu?
Ben sağa ayakkabı verdüm
Ayağundaki çaruk mu?


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi kanun insanları yargılamaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Her ikisi de sıfırı gösterdiği zaman, insanlar titrer



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler