24 Ekim 2010 Pazar

23 Ekim 2010


































Bugün     23 Ekim 2010         15 Zilkade 1431 T.Evvel: 10 Hızır 171 Kırım Harbi (1853)-Posta Nezareti (PTT)'nin kurulması (1840)


HADİS-İ ŞERİF


 


Bir kimse, iflâs edenin yanında malını aynen bulmuş ise, bu mala o, herkesten daha ziyâde hak sâhibidir. Ravi: Buhari, İstikrâz 14


 


ZÜLKİFL ALEYHİSSELÂM


Allâhü Teâlâ, Eyyûb Aleyhiselâmdan sonrai oğlu Zül-kifl Aleyhisselâmı peygamber olarak göndermiş ve ona halkı Allah'ın birliğine inanmağa davet etmesini emret­miştir. Zülkifl Aleyhisselâm, Şam'da otururdu.


Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: "Ve İsmail ve İdrîs ve Zülkifl'i (de an) hepsi de sabredenlerden idiler. Onları da, rahmetimizin içine idhâl ettik (girdirdik). Onlar, hakî­katen şâlihlerdendi." (Enbiyâ, 85-86)


Ve "İsmail'i, Elyesa'yı, Zülkifl'i de an ve onların hepsi de hayırlılardandır." (Sâd-48).


Zülkifl Aleyhisselâmın, Kur'ân-ı Kerîm'de, böyle ken­dilerinden övülerek bahsedilen büyük peygamberler arasında zikredilişi, kendisinin de, Peygamber olduğu­nu açıkça gösterir.


Halk, Zülkifl Aleyhisselâma îmân ettiler, tâbi oldular ve kendisini doğruladılar. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ, onla­ra Allah yolunda cihâd etmelerini emredince, bunu yerine getirmekten kaçındılar ve zaaf gösterdiler: "Ey Zülkifl! Biz hayatı sever, ölümü sevmeyiz. Bununla beraber, Allâhü Teâlâ'ya ve onun Resulüne âsî olmaktan da hoşlanma­yız. Eğer, ömürlerimizi uzatmasını ve ancak biz dilediği­miz zaman bizi öldürmesini Allah'tan dilersen, ona ibâdet eder ve onun düşmanları ile cihâd ederiz." dediler.


Zülkifl Aleyhisselâm, onlara "Siz, benden büyük bir şey istediniz. Bana, ağır teklifte bulundunuz." dedi. Sonra kal­kıp namaz kıldı ve "Ey Allah'ım! Sen bana peygamberlik vazifelerini tebliğ etmemi emrettin, tebliğ ettim. Düşman­larınla cihad etmemi emrettin. Ben, kendimden başkasına güç yetirmeğe mâlik değilim. Kavmimin bu hususta ben­den istediklerini sen benden daha iyi bilirsin. Beni, ben­den başkasının günahı ile hesaba çekme. Ben senin gazabından rızâna, azabından affına sığınırım." dedi.


Allâhü Teâlâ, Zülkifl Aleyhisselâma: "Sen kavmine, be­nim onlar için seçtiğimin, kendilerinin kendileri için seç­tiklerinden daha hayırlı olduğunu öğretmedin,mi?" diye vahyetti. Bunun üzerine onlar, ecelleri ile ölmeye razı oldular. (Aleyhi ve alâ nebiyyine's-selâm)


 


FIKRA


 


Küçük Temel babasına elindeki karneyi gösteriyor:


- Böyle bir karneyi getirmeye utanmıyor musun?


- Ben getirmedim ki, bu karne seninki... Annem sandıkta bulmuş!..


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsan şişirilmiş bir tulum gibidir, ağzı açılınca söner ( Kaşgarlı Mahmut )


YEMEK MENÜSÜ


·          SUCUKLU KU. FASULYE


·          PİLAV


·          ÇORBA


·          TURŞU


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞAHZAT: (f.a.i.) Er. - Saygıdeğer kimse. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.


Kız: ŞAKAR: (Tür.) - Yiğit, cesur. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Bağa gittim bağlama
Kara gözlüm ağlama
Ben buralı değilim
Bana gönül bağlama


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Kekemeler ne zaman kekelemezler.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Gölgemizi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler