25 Ekim 2010 Pazartesi

26 Ekim 2010
















































































Bugün     26 Ekim 2010         18 Zilkade 1431 T.Evvel: 13 Hızır 174 Türkmenistan'ın Bağımsızlığı (1991)-Trabzon'un fethi (1461)-Haçova Zaferi (1596)-Hasta Hakları Günü


HADİS-İ ŞERİF


 


"Allah celle şânühü mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlükâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın gerisindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır." Ravi: Buhari, Tevhid 15


 


TRABZON'UN FETHİ


Fâtih Sultan Mehmed devrinde Akkoyunlu sultanı Uzun Hasan, Osmanlı devletinin doğuda en mühim rakibi hâline gelmişti (1459). Uzun Hasan, Fâtih Sultan Mehmed'e elçi göndererek himayesindeki Trabzon Rum İmparatorluğunun Osmanlı hazinesine haraç ver­mekten affını rica etmiştir. Müsbet bir cevap alamayınca Osmanlı hududunu aşarak Koyunluhisar Kale'sini zap­tedip açıktan açığa hasım vaziyetine geçmişti. (1461)


Bunun üzerine Fâtih Sultan Mehmed sefere çıkmış, Koyuniuhisar'ı geri aldıktan sonra Bulgar dağına doğru ilerlemiştir. Gümüşhane dağlarından bir yüksek tepenin önünde Uzun Hasan'ın anası Sâre Hatun, birtakım elçiler ve hediyelerle Fâtih'in ordugâhına gelip arz ettiği oğlunun sulh isteği, Trabzon seferinde tarafsız kalması şartıyfa kabul edilmiş ve Sâre Hatun seferin selâmetini temin için seferin sonuna kadar Osmanlı ordusunda alıkonulmuştur. Fâtih Sultan Mehmed, bu Hatuna çok hürmet etmiş, "Ana" diye hitâb etmiştir.


Gümüşhane'nin sarp ve karlı dağlarından ve orman­larından yol açtırarak ordusunu aşırıp geçiren Fatih'in bu çetin hareketi İstanbul muhasarasında karadan gemi yürütmesi kadar büyük bir muvaffakiyettir.


Bu çok güç hareket esnasında Fâtih'in Bulgar dağı yamaçlarından yayan çıkmak mecburiyetinde kaldığını gören Sâre Hatun:


-   Hey oğul, bu Trabzon'a bunca zahmet nedendir? deyince Sultan,


-   Hey ana, bu zahmetler Trabzon için değildir. Bu zahmetler Allah için, din içindir. Zîrâ elimizde İslâm kılıcı vardır. Eğer bu zahmeti etmezsek bize gazi demek lâyık olmaz. Yarın Hak huzurunda mahcup oluruz.


Trabzon imparatoru hem karadan, hem denizden ku­şatılmış ve şiddetli muhasara edilmiş ve kayıtsız şartsız teslim olmaya mecbur bırakılarak feth edilmiştir.


 


FIKRA


 


Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim"e sormuşlar, "Maçlarda nasıl bu kadar gol atıyorsunuz?" diye. Terim de cevap vermiş "Ben futbolcuları hem fiziksel hem de zihinsel olarak çalıştırırım. Gel bakayım Hakan şaban oğlum. Söyle bakalım babanın çocuğu ama senin kardeşin olmayan kimdir?" Hakan: "Bu çok kolay bir soru, tabii ki benim...” demiş. Terim "Aferin oğlum!.." Bunu duyan Şenol Güneş gitmiş kendi takımı Trabzon’a da aynı tekniği uygulamaya karar vermiş. "Oğlum Hami gel bakayım. Söyle bakayım babanın oğlu ama senin kardeşin olmayan kimdir?" Hami: "Ben biraz koşayım koşarken düşüneyim hocam...” demiş. Sahanın öteki yanındaki Abdullah'a gitmiş, soruyu tekrarlamış. Abdullah: "Çok basit, tabii ki ben..." demiş. Hami: "Hocam cevabı buldum... Cevap Abdullah..." deyince, Şenol Güneş: "Olur mu lan!.. Cevap Hakan Şükür’dü!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsanlar vardır ki, ancak bir müddet ağızlarda dolaşan türkülere benzerler ( La Rochefoucauld )


YEMEK MENÜSÜ


·          SALÇALI KÖFTE


·          BULGUR PİLAVI


·          ÇOBAN SALATA


·          MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞAİR: (Ar.) Er. - Şiir yazan kimse, ozan.


Kız: ŞAKAYIK: (Ar.) Ka. - Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi.


MANİ


 


Bağa girdim nar için
Dolaşırım yar için
Anneler kız büyütür
Delikanlılar için


KARİKATÜR


 Dini karikatürler


BİLMECE


Bir duvar bir duvara ne demiş?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Gece bekçileri

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler