13 Aralık 2010 Pazartesi

11 Aralık 2010







 























Bugün     11 Aralık 2010        5 Muharrem 1432 T.Sani: 28 Kasım 34 MGK'nın kuruluşu (1962)-Rusların Çeçenistan'a girmesi (1994)


HADİS-İ ŞERİF


 


Bir genç Peygamber Efendimizin (s.a.v.) huzuruna ge­lip 'Yâ Resûlallâh, hangi mü'minler akıllıdır?' diye sordu.


Peygamber Efendimiz "Ölümü çok hatırlayan ve ölüm kendisine gelmeden önce ona en güzel şekilde hazırlanan kimse. İşte mü'minlerin en akıllısı bunlardır." buyurdu.


 


NASIL MÜSLÜMAN OLDU?


Abbasî halifesi Me'mûn'un halkı huzuruna kabul ettiği günlerin birinde, kılık kıyafeti düzgün bir Yahûdî, halkın arasına karışarak gelip, meclise girdi. Söz söyledi; gü­zel ve düzgün konuştu.


Meclis dağıldıktan sonra, Me'mûn onu huzuruna ge­tirtti ve "Yahûdî misin?" dedi. Adam "Evet..." deyince, Me'mûn ona çok şey vaad etti ve: "Müslüman olursan sana çok ihsan ederim" dedi. Adam "Atalarımın dinini terk etmem" dedi.


Sonraki sene yine bir arz günü aynı adam müslüman olarak meclise geldi. Fıkha dâir konuştu ve pek güzel şeyler söyledi.


Halk dağıldıktan sonra sultan onu çağırttı ve "Biz se­ninle daha evvel görüşmüş idik. Sen o vakit yahûdi idin. Nasıl müslüman oldun?" diye sordu.


Adam: "Senin yanından çıktığımda bu dînleri araştır­mak istedim. Yazım pek güzeldir. Kimisi eksik kimisi faz­la üç nüsha Tevrat yazdım ve havraya götürüp onlara sattım. Sonra kimisi noksan kimisi fazla üç nüsha İncil yazdım ve kiliseye götürdüm. Onlar da satın aldılar. Son­ra üç nüsha Kur'ân-ı Kerîm yazdım ve sahhâflara götür­düm. Onlar noksan ve ziyâdeliklerini gördüler ve onu al­mayıp imha ettiler. Anladım ki bu mukaddes kitap muha­faza olunmaktadır. Bu sebepten müslüman oldum." dedi.


Yahya bin Eksem (r.h.), bu hâdiseyi Süfyân bin Uyey-ne'ye (r.h.) anlatınca o; "Bunun haberi Kur'ân-ı Kerîm'de şöyledir." dedi. "Nisa sûresi'nin 44. âyet-i celîlesinde Incîl ve Tevrat'ın muhafazası o dînin âlimlerine havale kılındığı, onların bunu zayi ettikleri beyan buyuruldu. Halbuki bizim kitabımızın muhafazasını, 'Şüphe yok, o zikri; (Kur'ân-ı Kerîm'i) biz indirdik, biz. Her halde biz onu muhafaza da edeceğiz' mealindeki (Hıcr-9.) âyet-i celîle ile Allâhü Teâlâ bizzat üzerine almıştır ki o asla zayi olmaz." buyurdu.


 


FIKRA


 


Vaktiyle Anadolu'da bir köyün ahalisi günde 5 vakit namaz kılmaktan sıkılmış... "Biri kasabaya insin müftüye sorsun hele..." demişler aralarında, "Bakalım şu 5 vakit namazı 3 vakte indirmek mümkün müdür, değil midir?.." Biri kasabaya inmiş, müftünün huzuruna çıkmış. Müftü teklifi duyunca: “Bre zındıklar!..” diye kükremiş, “Beş vakit namaz üç vakte iner mi hiç, ceza olarak bundan böyle 7 vakit namaz kılacaksınız köyünüzde... Haydi bakalım gerisin geriye marş marş!..” Adam yorgun argın köye dönerken sonucu merakla bekleyenler uzaktan bağırmışlar: “İndirdi mi, indirdi miiii?..” Adam da uzaktan bağırmış: “Bindirdii, bindirdiii!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Akrabalarının sevmediği insanı kimse sevmez. PLAUTUS


YEMEK MENÜSÜ


·          EKŞİLİ KÖFTE


·          SOS. MAKARNA


·          M.SALATA


·          MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞERİF: (Ar.) Er. - Şerefli, kutsal. Soylu temiz.


Kız: ŞEVKİYE: (Ar.) Ka. - Şevkle ilgili, şevke ait, neşeli.


MANİ


 


gittim arpa biçmeye
eğildim su içmeye
dediler yarin geliyor
kanat aldım uçmaya


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Her dersin başında ne vardır?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Ayakkabı çivisi)




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler