3 Ocak 2011 Pazartesi

3 Ocak 2011



 

















































Bugün 3 Ocak 2011 28 Muharrem 1432 K.Evvel: 21 Kasım 57 Ebusuud'un Doğumu (1490) - Mersin'in Kurtuluşu (1922)


HADİS-İ ŞERİF


 


İlim öğretin; fakat uns ve şiddet göstermeyin! Zira güler yüzlü muallim sert olandan hayırlıdır.


 


HİKAYE- GİTME! GİTME! GİTME!


Komşuların bir gün önceki düğün çılgınlığından sonra adamın hayatı alt-üst olmuştu. Bu evde, bu sokakta, bu çevrede duramazdı artık.


Şu kadar senedir beraber yaşadıkları halde, hanımına bile, “Allaha ısmarladık” demeden, kapıdan sessizce süzüldü. Arkasından hanımı ve çocukları bitkin bir sesle yalvarıyorlardı: “Gitme!.. Gitme!.. Gitme!..bizi bırakıp gitme!.. Yuvamız yıkıldı, ne olur ayrılma bizden!.. Bizi kime bırakıp gidiyorsun? Gitme!.. Gitme!.. Gitme!.."


Sonra, sesler hıçkırıklara karıştı ama, arkasına bakmak şöyle dursun, onlara dönüp cevap bile vermiyordu. O sıra­da küçük Ayşe'nin annesinin bacağını kavrayarak; "Babacığım!.. Babacığım!.. Anneciğim!.. Anneciğim!.." yalvarma­ları da fayda etmedi. O, bu yalvarışları da duymamış gibi, yoluna devam etti.


Sokağın köşesinden döndükten sonra, çevre kapı ve pencerelerden bu hâdiseyi seyredenlerle birlikte onu göremez oldular. Arkasından aynı şekilde feryatlar devam etti. Yalvarmaların, hıçkırıkların, çırpınışların, hepsi nafileydi...


Ev halkını yatıştırmak ve teselli etmek için komşu ve akrabaları toplandılar. Fazla üzülmemesini, böyle durumların birçok kimsenin başına gelebileceğini söylüyorlardı... Fa­kat hanım; "Bundan sonra ben ne yaparım?.." diye hatırı­na geldikçe ağlıyordu.


Geri gelme ihtimali mi?.. Artık onu hiç düşünmüyordu bile... Öyle ya. Tabutla gidenler bir daha geri gelmiyor ki...


 


FIKRA


 


Ömründe hiç teravih namazı kılmamış olan bir yörük, bir gün, caminin önünden geçerken, adamın birisi: “Namaz vakti nereye gidiyorsun?” demiş. “Sen müslüman değil misin?” Yörük ne desin? ”Bari şu namazı kılıvereyim de öyle gideyim...” diyerek camiye girmiş. Gelgelelim, aklı dışarıda, hayvanlarında. Üç beş rekat namaz kılmış, bakmış, biteceği yok. Dışarı çıkıp oğluna seslenmiş: “Oğlum, hayvanlara mukayyet ol. İmamla iş inada bindi!..”


GÜNÜN SÖZÜ


Bilgisiz bir kimse savaş davuluna benzer, sesi çok, içi boştur. Sadi


YEMEK MENÜSÜ


·          Şefin çorba


·          Yaprak sarma


·          Ev usulu mantı


·          Yoğurt


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABDURRAUF: (Ar.) Er. - Rauf olan Allah'ın kulu. (bkz. er-Rauf).


Kız: AYNIHAYAT: (Ar.) Ka. – Hayatın gözü, hayat pınarı.


MANİ


 


Argo liberal liboş,


Homoya derler nonoş,


Toplu dolgunu unut!


Yerine geldi totoş.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Özü tatlı,
Sözü tatlı,
Candan daha değerli


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (BEBEK)


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler