13 Haziran 2011 Pazartesi

13 Haziran 2011


































Bugün 13 Haziran 2011 11 Recep 1432 Mayıs: 31 Hızır 39 Süleymaniye'nin Temelinin Atılışı (1550) - TÜRKSAT 3A uzaya gönderildi (2008) - Türklerin Rumeli'ye geçişi (1354) - Cemil Meriç'in vefatı (1987)


HADİS-İ ŞERİF


 


Aç'ı doyurun, hastayı ziyaret edin, esirleri hürriyetine kavuşturun. Ravi: Ebu Davud, 3105


 


BİR MEKTUP ÖZETİ


Eski ABD başkanlarından Abraham Lincoln'un, oğlunun öğretmenine yazdığı mektuptan:


"... Öğrenmesi gerekli, biliyorum, bütün insanların dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona, her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır. Her düşmana karşılık bir dost olduğunu da öğret ona! Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsin ona, kazanılan bir doların, bulunan beşinden daha değerli olduğunu öğret! Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu!..


Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını. Eğer yapabilirsen, ona kitapların üstünlüklerini öğret! Fakat ona sessiz zamanlar da tanı; gökyüzündeki kuşların, güneşin, arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği. Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona! Ona kendi fikirlerine inanmasını öğret; herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi...


Nazik insanlara karşı nâzik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona!.. Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma! Bütün insanları dinlemesini öğret ona, fakat bütün dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret! Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona!..


Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret! Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini ve aşırı ilgiye dikkat etmesini öğret ona... Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret! Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret!..


Ona nazik davran, fakat onu kucaklama; çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. Bırak cesur olacak kadar sabrı olsun. Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret; böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. Bu büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım!.."


FIKRA


 


Kumar


Şehrin birinde bir kilise, havra ve cami tesadüf birbirine komşu durumuna gelirler. Zamanla papaz,


haham ve hoca arkadaş olurlar. Üçüde kendi dinince ibadetini yaptırır, sonra biraraya vakit


geçirirler.Gel zaman git zaman, yaz aylarında avluda kağıt oynamaya başlarlar.İnsan azmaya görsün, bir süre sonra bu oyunları kumara dönüşür. Sonunda ihbar edilirler ve polis aniden baskın yapar. Hemen toparlanıp oyun kağıtlarını saklarlar, ama polis durumdan emin. Komiser önce papazı sıkıştırmış, “Sen din adamısın, yalan söylemek sana yakışmaz, söyle, kumar oynuyordunuz, değil mi?”. Papaz işin nereye varacağını kestirir ve inkâr eder. Komiser kararlıdır, kiliseden İncil i getirtir, “Öyleyse


Mukaddes kitap üzerine yemin et” der. Papaz bir kere hayır demiştir, şimdi itiraf ederse büsbütün kötü olacağını bilir. “Ne yapayım,” diye düşünür, “simdi yalan yere yemin eder, sonra katedrale gidip günah çıkartırım, Allah affeder…” Elini kitaba basıp yemin edince, komiserin yapacak birşeyi kalmamıştır. Bu defa hocaya döner, Bak hoca efendi,” der, “bilirim sizin dinde yalan söylemek çok günahtır. İtiraf et; kumar oynuyordunuz, değil mi?”: Hoca düşünür, “evet” dese hem papazi ele vermiş olacak, hem de kendisi için durum iyi olmayacak. “Papaz bızden daha kıdemli, inkar ettiyse bir bildiği vardır. Arkadaş uğruna işleyeceğim bu suçu Allah elbet affeder” diye kendini avutup, basar yemini… Sıra gelmiştir Haham Salamon a. Komiser bu son kozu da kaybetmek istemez. Bütün hışmı ile ona döner “Söyle Haham efendi,” der, “sakın inkâr etme, kumar oynuyordunuz, değil mi?” Haham ellerini kaldırır, papaz ve hocayı işaret eder, “iyi da komiser bey” der,”kiminla?”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür, ne de uçulur.


Hacı Bayram-ı Veli


YEMEK MENÜSÜ


·          PİLİÇSOTE


·          ERİŞTE


·          M.SALATA


·          MEYVE


 


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: AKBATU: (Tür.) Er. - Yiğit erkek.


Kız: AKAY: (Tür.)- Beyaz ay, ayın tam bir daire olarak dolgun, parlak görün­düğü evre. Ak ve ay kelimelerinden birleşik isim. Erkek ve kadın adı ola­rak kullanılır.


MANİ


 


İnsan el, göz baş değil,


Ruhtur o, yüz kaş değil,


Beden et ve deridir,


Ruhsuz beden hoş değil.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Bir duvar bir duvara ne demiş?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Gece bekçileri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler