31 Ekim 2011 Pazartesi

1 Kasım 2011


















































Bugün 1 Kasım 2011 5 Zilhicce 1432 T.Evvel: 19 Hızır 180 Cezayir'de Bağımsızlık Savaşı (1954) - Türk Harf Devrimi Haftası - Saltanatın kaldırılması (1922) - Yahya Kemal Beyatlı'nın vefatı (1958)


HADİS-İ ŞERİF


 


Sizden kimse, bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın. Ancak (halkayı) genişletin, yer açın, Allah da size genişlik versin.  Ravi: Müslim, Selam 27


 


YAHYA KEMAL BEYATLI


 


2 Aralık 1884 yılında Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agah'tır. İlk öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Paris'te Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. Döndükten sonra, İstanbul'da üniversitede çeşitli dersler okuttu.


Urfa milletvekili oldu (1923); Varşova, Madrid Ortaelçilikleri-ne atandı, Tekirdağ (1935-1942) ve İstanbul (1943-1946) mil-letvekilliklerinde bulundu. Sonra büyükelçi olarak Pakistan'a gitti (1948). 1 Kasım 1958'da İstanbul'da vefat etti..


Seryet-i fünun şiiri etkisinden kendini kurtardı, klasik divan şiirimizi, Batı şiirindeki bütünlük anlayışıyla ele aldı. Şiirleri, onun çıkış noktasının Osmanlı tarih ve şiiri olduğunu gösterdiği gibi, sonradan yazdıklarında da yine Osmanlı medeniyet ye kültürüne bağlı kaldığı görülür. Onda tarih, vatan, millet ve İstanbul sevgisi, hep bu açıdan işlenir.


Vefatından sonra eserleri birçok kitapta toplanmıştır. (Kendi Gök Kubbemiz, Aziz İstanbul, Siyasî ve Edebî Portreler...)


·          "Osmanlı imparatorluğunun yıkılış devrini yaşayan Yahya Kemal, eski medeniyetimizin içinden kurtarılması mümkün olmayan birçok şeyi kurtarmıştır. Cumhuriyet devrinde, haklı veya haksız, maziye karşı büyük bir reaksiyon başladı.


Asırlar boyunca yaşamış olduğumuz medeniyetin değeri, toptan inkâr edilmeye kalkıldı. Bu cereyana karşı mücerret fikrin silâhları ile karşı koymak hemen hemen imkânsızdı. Güzellik daima hakikatten daha fazla tesirli olmuştur. Yahya Kemal millî ruhun kaybolmaya yüz tuttuğu bir devirde, şiir vasıtasıyla, onu tekrar meydana çıkarttı. Bugün geçmiş asırlarımızın en güzel tarafı, onun mısraları sayesinde hatıralarımızda yaşıyor."          Prof. 'Dr. Mehmet Kaplan”


·          "Yahya Kemal'e, İstanbul'un nüfusu sorulduğu zaman; "Doksan milyar" elemişti. Hakikaten biz, ölülerimizle yaşayan,


yahut ölüleri dirilerden ayırt etmeyen bir milletiz... Saraylarını, konaklarını ve dergâhlarını türbe ve mezarlarıyla aynı yerlere


koyan insanlar, hayat ile ölüm arasında bir tezat görmüyorlar, demektir. Onların bu tavrı, ölümün korkunçluğunu bize hissettirmiyor  "    Prof.Dr. Erol Güngör


 


FIKRA


 


Düt Düt


Bir gün ufak, bir çocukla ninesi karşıdan karşıya beraber geçeceklermiş, nine 80, çocuk ise 5 yaşlarındaymış. Nine torununa:


-Oğlum karşıdan düt düt geliyor, çabuk geçelim, demiş.


Bunun üzerine çocuk:


-Yok nine, o düt düt değil, sekiz silindirli mercedes demiş


GÜNÜN SÖZÜ


 


Düşmanım dost olacağına, düşman olsun daha iyi.  BİAS


 


YEMEK MENÜSÜ


·          ETLİ TÜRLÜ


·          MEYHANE PİLAVI


·          CACIK


·          KEMALPAŞA TATLISI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ATAKAN: (Tür.) Er. -1. Düşünmek­sizin her işe sokulan adam. 2. İleri atı­lan.


Kız: CİLVE: (Ar.) Ka. 1. Hoşa gitmek için yapılan davranış. 2. İşve, naz. 3. Yeni gelin duvağının kaldırılması merasiminin ve bu münasebetle güveyin geline verdiği hediyenin (Türk yüz görümlüğü) adıdır.


MANİ


 


Mavi yelekli yârim


Çarkıfelekli yârim


Beni bırakıp gitti


Demir yürekli yârim


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Su yutmuş toprağa ne denir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Şanlıurfa'yı kıskandığı için





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi