6 Ekim 2011 Perşembe

25 Ağustos 2011


 

































Bugün 25 Ağustos 2011 25 Ramazan 1432 Ağustos: 12 Hızır 112 Yarın Mübarek Kadir Gecesi'dir - Sam rüzgarlarının  sonu - (Afyon) Zafer Haftası


HADİS-İ ŞERİF


 


Her yedi günde bir gusül edip, başını ve bedenini yıkamak her müslümanın üzerine Allah Te'ala'nın bir hakkıdır Ravi: Müslim


 


ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN


 


Sene 1915. Sonbaharın serin yağışlı günlerinden biri. Birinci Dünya harbi bütün cephelerde devam ediyor. Vatanın her tarafında barut ve kan kokusu. Yiğitlerin biri ölüyor, bini yetişiyor. İhtiyarı, genci savaşıyor, didiniyor ve yurdumuza düşman çizmeleri basmasın diye, el açıp Allaha duâ ediyor. Cepheye durmadan takviye kuvvetleri gidiyor. İşte o kuvvetleri götüren tren, Bilecik istasyonunda beklemektedir. Askerlerin hepsi sakin, belki bir daha geri dönmeyecekler. Ama şehit olmak inancı gönüllerine huzur veriyor.


Sevkiyat subaylarından biri vagonların arasında sessiz, hareketsiz bir gölge görür. Merakla, şüpheyle yaklaşır. O anda çakan şimşeğin aydınlığında şunlara şahit olmuştur:


Ak saçlı, beli bükülmüş, soluk benizli, başı yaşmaklı, ihtiyar bir Türk anası çakılmış gibi orada duruyor. Yağmurdan sırılsıklam olmasına rağmen huşu içinde beklemektedir. Anadolu'nun bu cefakâr vefa timsali ve sabırlı anası ile yaklaşan subay arasında şu konuşma geçer:


-              Valide! Yağmurun altında niye böyle bekliyorsun?


-              Trende oğlum var. Onu selâmetlemeye geldim.


-              Oğlun kimdir, nerelidir?


-              Söğüt'ün Akgünlü köyünden Mehmet oğlu Hüseyin.


-              Onu görmek ister misin, çağırayım mı?


-              Sana duâ ederim. Ona söyleyecek tek bir sözüm var.


Hüseyin kısa zamanda bulunur. Elini öpen oğlunu bağrına basan ana son olarak; "Hüseyin'im, yiğit oğlum benim!.. Dayın Şıpka'da, baban Dömeke'de, ağaların Çanakkale'de şehit düştüler. Bak son yongam sensin. Eğer, minareden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri sönecekse sütüm sana haram olsun! Öl de köye dönme! Yolun; Şıpka'ya uğrarsa dayının ruhuna bir Fatiha okumayı unutma. Haydi oğul! Allah yolunu açık etsin!" demiştir.


Hüseyin, son defa anacığının elini öpmüştü. Yaşlı gözlerle oğluna bakan Türk anası son evlâdını da dualarla bu şekilde cepheye uğurlamıştır.


FIKRA


 


amiral gemiye çıkmış, denizcilerden birine:


- "9 eksi 3 ne eder?" diye sormuş, denizcide "7" demiş Amiral kaptana dönmüş ve:


- "Bu ne bicim çıkarma gemisi "


GÜNÜN SÖZÜ


 


Beni az, ama uzun sev. MARLOWE


YEMEK MENÜSÜ


·         ETLİ TAZE FASULYE


·         PİLAV


·         CACIK


·         MEYVE


 


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ALEMDAR: (a.f.i.) Er. 1.Bayrak ve­ya sancak tutan, taşıyan, bayraktar, sancaktar. 2. İşe önderlik eden. Alem­dar Mustafa Paşa: Osmanlı veziri.


Kız: ALEV: (Tür.) Ka. 1. Ateşten ve yanı­cı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şe­killere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım. 2. Aşk ateşi, sevda. 3. Alımlı, cazibeli kadın.


MANİ


 


Gün gelir yalnız kalır,


Ne gibi tedbir alır?


Sürüden ayrılırsa,


Kurda, kuşa yem olur.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


-Çekyata neden çekyat deriz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Hatıralar sarmış dört bir yanını


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler

Blog Arşivi