29 Nisan 2011 Cuma

29 Nisan 2011


































Bugün 29 Nisan 2011 26 C.Evvel 1432 Nisan: 16 Kasım 173 İtalyanlar'ın Antalya'yı İşgali (1919) - Yıldız Sarayı'nın İttihaçılarca yağmalanması (1909)


HADİS-İ ŞERİF


 


Kişi evine girince şu duayı okusun: "Allah'ım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum. Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık. Rabbimiz Allah'a tevekkül ettik". Ravi: Ebu Davud, 5096


 


VAKIF NEDİR


Vakıf (Vakf) kelimesinin sözlüklerdeki karşılığı şöyledir: "Sahibi tarafından dinî şartlara uygun olmak kaydıyla hayırlı bir işe, hayır ve hasenata bırakılan mal ve mülktür."


Bir kimsenin resmî bir senetle veya vasiyet yoluyla mallarını yahut mallarından bir kısmını, belirli bir gaye için tüzel kişiliğe sahip bir duruma getirmesi Vakıf adını alır. Yani, bir kurumun, yahut hizmetin sürmesini sağlamak gayesiyle, resmî bir belgeye ve belli şartlara bağlı olarak bırakılan mülk veya paraya vakıf denir.


Vakıf yapana Vâkıf, vakfedilen şeye de Mevkuf denir. Vakfın çoğulu Evkaf'dır. Vakfı idare edene Mütevelli, mütevellîyi kontrol edene Nazır, vakıf şartlarının yazılı olduğu belgeye de Vakfiye adı. verilir.


İmâm-ı Ebû Yûsuf ve Imâm-ı Muhammed hazretlerine göre; vakfedilen mal, sahibinin mülkünden çıkar, satılmaz, bağışlanmaz, miras bırakılmaz.


Vakıf; kişilerin taşınır veya taşınmaz bir değeri, herhangi bir dış etki olmaksızın, sadece kendi rıza, görüş ve istekleriyle özel mülkiyetlerinden çıkarıp, hayır ve iyilik amacıyla yine kendileri tarafından belirlenen hayrın şart ve hizmetlerinin ifası için devamlı olarak, tahsis etmesidir.


İslâmiyette ilk vakıf, Pey gamberimiz Muhammed aleyhisselâm tarafından, Hicretin 3. senesinde Medine'de kurulmuştur. Peygamber efendimiz, kendi mülkü olan yedi hurmalığı, İslâmiyeti korumak maksadiyla vakfetmiştir. Peygamber efendimizin bu sünnetine uyarak Eshâb-ı kiram da pek çok vakıf yapmışlardır.


Ecdadımızın   yaptığı   bazı vakıflar:


Cami, mescid, medrese, imaret, su yolları, su kemerleri, çeşme ve sebiller, yollar,] kaldırımlar, aş evleri, dul ve yetim eyleri, çocuk emzirme, ve büyütme yuvaları, kütüphane, dükkân, misafirhane, kuyular, çamaşırhane, helâ, han, hamam, bedesten, türbe, iskele, deniz feneri, esir ve! köle azat etmek, fakirlere yakacak temin etmek, ağaç dikmek, borçtan hapse sirenlerin borcunu ödemek, dağlara geçitler kurmak, öksüz kızlara çeyiz hazırlamak, borçluların borçlarını ödemek, dul kadınlara ve muhtaçlara yardım etmek, kuşların beslenmesi.


 


FIKRA


 


Adamın biri bir rüya görür ve sabah kalkıp işe gidince başlar patronuna anlatmaya . Sinan bey ikimizde aynı uçakta yolculuk ediyoruz , sonra ikimiz birden uçaktan düşüyoruz . Siz bir bal kuyusuna bende bir pok kuyusuna düşüyorum der . Patron hafiften kasılarak eee olacak o kadar demiş .  Rüya bu ya efendim demiş adam ikimizde biribrimizi yalayarak temizliyorduk …


GÜNÜN SÖZÜ


 


Her kapıyı açmanın kestirme yolu habire anahtar aramak değil, anahtar adam olabilmektir.


R.Ş.Apuhan


YEMEK MENÜSÜ


·   ROSTO KÖFTE


·   PİLAV


·   ÇOBAN SALATA


·   TULUMBA TATLISI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABDÜŞŞEKÜR: (Ar.) Er. - Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Al­lah'ın kulu. - Şekür, Allah'ın isimle­rindendir. "Abd" takısı almadan kullanılmaz.


Kız: BAŞAY: (Tür.). - Birinci, ilkay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


 


MANİ


 


Ne verirsen elinle,


O da gider seninle,


Kitap ver insanlara!


Hakkı söyle dilinle!


KARİKATÜR


 


BİLMECE


En uzun hikaye nedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İçine kurt düşmüş de ondan

28 Nisan 2011 Perşembe

28 Nisan 2011


































Bugün 28 Nisan 2011 25 C.Evvel 1432 Nisan: 15 Kasım 172 "Hilal-i Ahmer" Adının "Kızılay" a Çevrilişi (1915) - Çanakkale Savaşı'ında Kirte Zaferi (1915) - Serçelerin yavrulama zamanı


HADİS-İ ŞERİF


 


En mükemmel iyilik, çocuğun, babasının dostlarına iyi davranmasıdır. Ravi: Müslim, Birr 11


 


MANZUM MENKIBE ---- EBÛ UBEYDE


Sağ iken Cennetle, müjdelenen şahabı, "Ümmetimin emini", lakabının sahibi.


Otuz bir yaşındayken, girdi İslâm dinine, Din için çok uğraştı, acımadı kendine.


Bedir Savaşında da, kılıcım çekerek, Saldırdı kâfirlere, asla çekinmeyerek.


Allah için, ask ile, saldırırken küf fara, Kendi öz babasıyla karşılaştı bir ara.


O dahi fark etmişti, karşısında oğlunu, Öldürmek istediler, o onu, o da onu.


Babası kâfir olup, mümin idi kendisi, Çektiler kılıçları, karşılıklı ikisi.


Çetin bir mücadele, başlamıştı ki o an, Tarihte az rastlanan, hâdiseydi bu olan.


Babasıyla bir müddet cenk eden bu mübarek, Kaldırdı kılıcını, sonra Allah diyerek,


İnliyorken cenk yeri, onun Allah sesinden, Bir anda yere serdi, tutarak ensesinden.


Bu hâdise üstüne, geldi Cibril-i emin, Şu vahyi göndermişti, ona Rabbül'âlemîn;


(Allah ve Resulüne, iman eden kimseler, Allah düşmanlarına, muhabbet beslemezler,)


 


FIKRA


 


Hakim Suçluya sorar ; bu adamı neden dövdün . Suçlu ;bana suaygırı dedi . Hakim ne zaman diye sorar , suçlu geçen sene diye cevaplandırır . Ama sen onu daha yeni dövmüşsün der hakim . Suçlu o zamanlar suaygırının neye benzediğini bilmiyordum daha yeni gördüm de der …


GÜNÜN SÖZÜ


 


Her münakaşanın temelinde birisinin cahilliği yatar.


Louis D. Brandeis


YEMEK MENÜSÜ


·   KARIŞIK DOLMA


·   MERCİMEK ÇORBA


·   YOĞURT


·   BÖREK


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABDÜZZAHİR: (Ar.) Er. - Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delil­lerle belli olan Allah'ın kulu. - ez-Za­hir, Allah'ın isimlerindendir. (bkz. ez-Zahir).


Kız: BATIGÜL: (Tür.) Ka. - Batı'da açan yetişen gül.


 


MANİ


 


Hoca’dan sana öğüt,


Gelmezse sen ona git!


Ben haklıyım demezsen,


Olursun babayiğit!


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Adamın biri durmadan uluyormuş, neden?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kitap yaprakları

27 Nisan 2011 Çarşamba

27 Nisan 2011






































Bugün 27 Nisan 2011 24 C.Evvel 1432 Nisan: 14 Kasım 171 Arıların Oğul Verme Zamanı - Kanuni Sultan Süleyman Han'ın doğumu (1495) - Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın hal'i, Sultan Reşat'ın tahta çıkışı (1909)


HADİS-İ ŞERİF


 


Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz. Ravi: Tirmizi, 1923


 


ABDULHAMİD HÂNIN HALİ


Sultan II. Abdülhamid Hânı Hanı tahtan indirmek için gelen heyetin karşısında sultanın vakur ve soğukkanlı   tutumu   hakkında,   hadisenin şahidi, kızı Ayşe Sultan diyor ki: Başkatip Cevat Bey, Millî Meclis'ten heyet geldiğini haber verdi. Babam, "Buyursunlar!" dedi. Gelen 4 kişilik heyet içeri girdi. Babamın karşısına sıra ile durup, kısa birer selâm verdiler. Babam mukabele etti. Gelenler Arnavut Esat Toptanî, Laz Arif Hikmet Paşa, Ermeni Aram Efendi ve Yahudi Karaso Efendi idi. Başta duran Esat Toptanî hemen söze başladı:


-   Millet seni azletti.


Babam metin ve gür bir sesle cevap verdi:


-   Zannedersem hal etti demek istiyorsunuz. Pekâlâ, buna gösterilen sebep nedir?


Arif Hikmet Paşa fetva suretini okumaya başladı:


"İmâm-ül-Müslimîn olan Zeyd, bazı mesâil-i mühimme-i şer'ıyyeyi Kütüb-i şer'ıyyeden tayy-ü ihraç ve kütüb-i mezkû-reyı men-ü hark-ü ihrak..."


Şer'î kitapları yırtıp yakma sözleri geçince, babam yüksek sesle; 'Ben hangi kütüb-i  şeriyyeyi yakmışım? Hasbinallah derim.' dedi ve fetvayı sonuna kadar dinledi.


- Bunu hangi makam verdi?


- Meclis-i Millî verdi.


- Yâ... Öyle mi? 33 sene millet ve devletim için, memleketimin selâmeti için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hakimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resûllullahtır. Bu memleketi nasıl buldumsa öyle teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Cenâb-ı Hakkın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetlerime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak oldular.


 


FIKRA


 


Hasan ölüm döşeğindedir . Karısı Emine kocasının bu son anlarında yanıbaşındadır . Hasan bitkin ve kısık bir sesle Emine ! Emine ! der . Emine sus sevgilim kendini yorma der . Sana itiraf etmem gereken bişey var karıcım lafımı kesme ve dinle der . Emine ses çıkarmaz . İşlediğim günahı itiraf edip huzur içinde ölmek istiyorum diye konuşmasını sürdürür Hasan . Ben dün gece hani sen annen hasta olduğu için yanına gittiğin gece seni en yakın arkadaşınla aldattım der . Emine Hasanın elini bırakmadan ve sükunetini bozmadan cevaplar ; biliyorum sevgilim o yüzden zehirledim seni …


GÜNÜN SÖZÜ


 


Herkes aynı şeyi düşünüyorsa,hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.


W.Lippmann


YEMEK MENÜSÜ


·   KARIŞIK DOLMA


·   PADİŞAH ÇORBA


·   YOĞURT


·   KADAYIF


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABER: (Ar.) Er. - Hz. Nuh'un erkek torunu.


Kız: BAYLAN: (s.) Ka. 1. Nazlı, şımarık. 2.Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi.


 


MANİ


 


Yüzler kaplanır nurla,


Vücut çevrilir surla,


Kılmak gerek namazı,


Huşu ile şuurla!


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi yapraklar sonbaharda dökülmez?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Vantilatör

26 Nisan 2011 Salı

26 Nisan 2011


































Bugün 26 Nisan 2011 23 C.Evvel 1432 Nisan: 13 Kasım 170 Yüksek Seçim Kurulu Kuruldu (1961) - Çenebil Nükleer Santral kazası (1986) - İpek böceklerinin canlanması


HADİS-İ ŞERİF


 


Kim, insanların gücenmesi pahasına da olsa Allah'ın rızasını kazanmak düşüncesiyle iş yaparsa, Allah onu insanların kötülüğünden korur. Ravi: Tirmizi, Zühd 65


 


SİNDİRİM BOZUKLUKLARI


Sindirim bozuklukları, genellikle kötü alışkanlıkların sonucudur. Belirtileri; midede ağırlık, ekşime, aşırı asidite, yanma, bulantı, uyuklama, baş ağrısı, kusma vb. Kötü sindirilmiş besin, mideden geçtikten sonra bağırsaklarda şu belirtiler başlar: Gaz, şişkinlik, kabızlık veya ishal.


  İyi ve yavaş yavaş çiğnenmeyen bir besin, sindirim organlarında ekşir.


  Yemekte içilen sıvılar mideyi şişirir ve yorar. Bir bardak su içilebilir.


  Çok yemek, kötü sindirimin başlıca sebebidir. Doymadan kalkmalıdır.


  Normal bir sindirim için 4-5 saat bir zaman gerekir. Haftada bir gün olsun sindirim organları dinlendirilmeli.


  Öğün arasında yemek, mideyi yorar ve sinir rezervlerini tüketir. İkindi kahvaltısı yetişkinler için gereksizdir.


  Yorgun, uykusuz ve sinirliyken yemek, sindirime yardımcı olamaz.


  Kavga, tartışma, aşırı heyecan, hırs, nefret, kin gibi olumsuz duygular sindirim organları üzerinde kötü etki yapar.


  Ateşliyken yemek, ateşin yükselmesine sebep olur.


  Yemekten sonra hemen yatmamalıdır.


  Fazla baharat, hardal, sirke, karabiber... midenin kimyasal bileşimini bozar.


  Ham meyveler, aşırı asitli olduklarından, kaçınmalıdır.


  Bozuk besinler, mikropların üremesine ve sindirim bozukluğuna yol açar.


  Isıtılmış yemekler zamanla karaciğer, böbrek, safra kesesi ve bağırsakları olumsuz etkiler.


  Kızartmanın sindirimi ağırdır.


  Aşırı miktarda şeker, sindirim bozukluğuna yol açar.


  Besinlerdeki uyumsuzluk, sindirim zorluğuna sebep olabilir.


  Çay, kahve, kakao... sindirim sisteminin dengeli çalışmasını bozar.


  Aynı öğünde birçok çeşit yemek, sindirimi yokuşa sürer.


  Çiklet ve benzerleri, midedeki asidin çoğalmasına sebep olur.


 


FIKRA


 


Kumkapıda bir balıkçı ; canlı balık , canlı balık diye bağırır . Yaşlı bir teyze balıkçıya yaklaşarak evladım balıklar taze mi diye sorar . Balıkçı canlı balık canlı balık diye bağırmaya devam eder . Teyze yine sorar evladım taze mi . Balıkçı sinirlenir teyze canlı diyoruz ya daha ne . Teyze bende canlıyım evladım ama taze miyim bi bak der …


GÜNÜN SÖZÜ


 


Herkes evinin önünü süpürürse sokaklar temiz olur.


Konfüçyüs


YEMEK MENÜSÜ


·   KADINBUDU KÖFTE


·   SEBZE ÇORBA


·   PİYAZ


·   FIRIN SÜTLAÇ


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABGUN: (Fars.) Er. - 1. Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta.


Kız: ABENDAM: (Fars.) Ka. - Güzel vü­cutlu, güzellik.


MANİ


 


Gül kokar, solana dek,


Dost sever, ölene dek,


Kurbağa çatlar ölür,


Göle su gelene dek.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Yazın en çok kim hava atar?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Maaş

25 Nisan 2011






































Bugün 25 Nisan 2011 22 C.Evvel 1432 Nisan: 12 Kasım 169 Anayasa Mahkemesi Kuruldu (1962) - Sitte-i Sevr'in sonu - Fırtına


HADİS-İ ŞERİF


Karanlıklarda mescitlere devam edenleri, Kıyamet Günü'nde tam bir aydınlık ile müjdele. Ravi: Ebu Davud, Salat 50


 


MAKALE... AİLE TAHRİP EDİLİYOR


Günümüz toplumlarında en büyük sarsıntı ailede yaşanıyor Batı da aile çöktü, bitti. Bizde de can çekişiyor. Aileyi bu hale getiren; inançsızlık ve ahlâksızlık üzerine kurulan "Feminizm" ve “Hümanizm" akımlarıdır. Bu mikrobu, bu zehri altın kupa içinde şekerle kaplanmış olarak sundukları için çoğumuzun bundan haberi yok; sözde eşitlik, adalet, hakkını arama adı altında kadınlarımıza sunulan fanteziler sinsi birer tuzak! Doğruyu, ailede huzuru arayanlardan biri de Amerikalı Laura Doyle'dur. "Huzurun Kaynağı Aile" kitabında, Laura deneme-yanılma yolu ile çatırdayan evliliğini nasıl kurtardığı özetle şöyle anlatılıyor:


"... Evliliğimizin dördüncü yılında bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ettim. Evliliği kurtarma seminerlerinde de bir netice alamayınca, en sonunda "büyükannemin yöntemini" denemeye karar verdim. Bu büyük "buluş"tan itibaren, ilişkilerimizdeki her şey tam tersine döndü. Terapistlerin sürekli tekrarladığı; "Meseleleri konuşup tartışarak çözümleme"nin büyük bir yalan ve baştan kaybedilmiş bir savaş olduğunu gördüm. Yaşayarak bulduğum bu yeni metotla, önce evliliğimi kurtardım. Sonra da başka mutsuz kadınlara tutku ve aşk dolu evliliğin ipuçlarını vermeye adadım kendimi. Hem de feminist çevrelerin bir neyi "kölelik" olarak yorumladığı yöntemin yanlışlığını, ülkenin dört bir yanına seminerlerle yayarak... Yayıncıların tepkilerden korkup kabul etmediği, kendi imkânlarım ile bastırıp elden ele dağıttığım; "Kocasına feslim Olan Eş: Erkeğinizle Yakınlık, Tutku ve Barış Sağlamaya Giden Pratik Yol" adlı kitabım, binlerce Amerikalı kadının "Evliliği Kurtarma Rehberi" artık..."


Şimdi kitap Avrupa yolunda. Yuvası kurtulanlardan biri olan bayan Carole Fitzgerald; "Bu seminerler sonrasında farkına vardım Kİ, aslında evliliğimdeki en büyük problem, benmişim. Olaylara başka bir açıdan bakmayı öğrendim. Kocamı olduğu gibi kabullenip ona her anlamda güvenmem gerektiğini kavradım. Bir zamanlar âşık olduğum bir adamı değiştirmeye çalışmamın ne kadar mantıksız, saçma olduğunu öğrendim. Artık huzurlu ve mutlu bir yuvaya kavuştum..." diyor.


Laura kitabında; "Teslim olmak sınırsız da değil. Uyuşturucu bağımlısı, şiddet yanlısı, güven hissi uyandırmayan ahlâksız erkeklere 'teslim olmak' bir yana, onlardan uzak durun!.." diye uyarıyor.


Mehmet Oruç


 


FIKRA


 


Birgün elma şekeriyle elma kendi aralarında sohbete başlamışlar . Elma elma şekerine sewnin kıyafetin çok güzel oysaki ben çok sadeyim demiş . Elma şekeride övünerek konuşmaya başlamış ; ben en pahalı ve en güzel mağazalardan giyiniyorum demiş . Elmada bunun üzerine lafı sokmuş ; kıçına giren kazıktan belli oluyor …


Padişahla Vezir tartışmaya başlamış..Padişah vezire :-”En büyük ve en güçlü benim..Sen benim emrimdesin” demiş..Vezir, “Hayır ben büyüğüm..Ordunun başında ben savaşıyorum sen sadece mühür basıyorsun diye itiraz etmiş..Tartışma uzayınca Padişah’la vezir, bir çobanın yanına gitmiş ve konuya direkt girmemek için çobana sormuşlar;


-Senin koyunun mu büyük ineğin mi ?


Çoban “İnek” demiş,


-Keçin mi büyük, öküzün mü ?


Çoban “Öküzüm tabii ki” deyince, kilit soruyu yöneltmişler çobana;


-Söyle bakalım “Padişah mı büyük, vezir mi?”..


Çoban hiç düşünmeden yanıtlamış..


-Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum..demiş..


GÜNÜN SÖZÜ


 


Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez.


V.Hugo


YEMEK MENÜSÜ


·   ETLİ TÜRLÜ


·   ERİŞTE


·   YOĞURT


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ABHER: (Ar.) Er. 1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Zerrin kadehi çiçeği. 4. Dolu kab.


Kız: BEDEL: (Ar.). 1. Değer, kıymet. 2. Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Gidilmez başka yere,


Sultanı kimler göre,


Ölse ele yâr olmaz,


Gönül sevdi bir kere.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


En hızlı yenilen şey nedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Surat asılır

İzleyiciler