SOHBET -- VASİYET Mİ ANAYASA MI
Osman Gazı yarım asra yaklaşan beyliği ile 600 seneden fazla devam edecek bir devletin temellerini attı Adını verdiği devleti, Hulefa-i Raşidin (dört büyük halife) döneminden sonra Islamiyete en büyük hizmeti yapmakla nam kazandı. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının ortasında ve Akdeniz havzasında beşer tarihinin ila-yı kelimetullah davasının en kudretli temsilcisi oldu. Medeniyet ve kültür alanında şaheser numuneler sundu,, Ciltler dolusu eserlere sığmayacak başarılara imza attı.
Ne idi bu muzafferiyetin sırrı?.. Devlet hangi sağlam temeller üzerine bina edilmişti?.. Osman Gazi'nin son seferine, ahiret yolculuğuna çıkmadan önce oğlu Orhan Gazi'ye yaptığı vasiyetin özeti şöyledir:
"Allahü tealanın emirlerine muhalif bir iş eylemeyesin! Bilmediğini din ulemasından sorup anlayasın! İyice bilmeyince bir işe başlamayasın! Sana, itaat edenleri hoş tutasın! Askerlerine ihsanı eksik etmeyesin ki, insan ihsanın kızcağızıdır. Zalim olma! Alemi adaletle şenlendir ve Allah için cihadı terk etmeyerek beni şad et! Ulemaya riayet eyle ki, dinişleri nizam bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbal ve yumuşaklık göster! Askerine ve malına gurur getirip, alimlerden uzaklaşma! Bizim mesleğimiz Allah yoludur. Ve maksadımız Allahın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır Daima herkese ihsanda bulun! Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahü tealaya emanet ediyorum!.."
Osman Gazi'nin bu nasihati, Osmanlı Devleti'nin anayasasının çekirdeği oldu. Osmanlı sultanlarının hemen hemen tamamı bu nasihatları gönülden kabul ederek uygulamaya çalıştılar Böylece dünyada hiçbir hanedana nasip olmayan 623 yıllık bir devlet, haşmet, savlet, saadet dönemi ortaya çıkmıştır |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder