EN HAYIRLI ÜMMET
Allâhü Teâlâ, Resûlullâh'ı (s.a.v.) yaratmış olmasay¬dı, mahlûkatı yaratmaz ve Rab olduğunu izhâr etmezdi. Hz. Âdem (a.s.), su ile çamur arasında iken O, peygam¬ber idi. Beşeriyyetin Efendisi olan böyle bir Resûl-ü Ke-rîm'i tasdîk edenler şüphesiz en hayırlı ümmettir.
Allâhü Teâlâ'nın "Siz (ey ümmet-i Muhammed) in¬sanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet olmak üzere vücûda geldiniz." (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 110) kelâmı, onların hâlini anlatır. Resûlullâh (s.a.v.)'i tekzîb edenler ise âdemoğlunun en şerlileridir. Allâhü Teâ¬lâ'nın 'Bedeviler, küfürce ve nifakça daha şiddetli¬dirler..." (Tevbe Sûresi, âyet 97) kavli, onların hallerinin alâmetidir. Onun razı olunan şeriatına ve sünnet-i se-niyyesine uyma devleti ile müşerref olanlara ne mutlu!
Bugün, Resûlullâh (s.a.v.)'in dîninin tasdîk-i hakkiye-sine yakın olan az bir amel, çok amel yerinde kabul olur. Bunda şaşılacak bir şey yok. Zîra görmez misin, As-hab-ı Kehf, elde ettikleri bütün derecelere bir tek iyi amel vasıtasıyla nail oldular. Onların yaptığı, münkir¬lerin istîlâ ettiği bir zamanda, yakînî îmân nuru sebe¬biyle Allâhü Teâlâ'nın düşmanlarından firar ve hicret etmekti. Bu şuna benzer; düşmanların gâlib olduğu ve muhaliflerin istîlâ ettiği bir zamanda askerden sâdır ola¬cak olan basit bir hareket, emniyetli bir vakitte meydana gelen ve bundan kat kat üstün bir hareketin ulaşama¬yacağı bir mertebede makbul ve muteber olur.
Keza, Resûlullâh (s.a.v.), âlemlerin Rabbi'nin mahbû-bu (sevgilisi) olunca, şüphesiz ona tâbi olanlar da, ona tâbi olmaları sebebiyle mahbûb olma mertebesine ula¬şırlar. Zîrâ seven kimse, sevdiği kimsenin hallerinden birini bir şahsın üzerinde gördüğü zaman bu münâse¬betle o şahsı da sever. Bu hâlde muhaliflerin hâlini de sen kıyâs et. (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbani 1/44)
|
FIKRA
Kekeme olan kitap satıcısı Temel kapı kapı dolaşıp kitap satıyormuş. Her sabah çantasına 50 kitap koyuyor, akşama kadar da hepsini satıyormuş. Bir gün patronu “Yaa Temel sen bu işi nasıl beceriyorsun? Diğer satıcılar günde en fazla 10 tane satıyor!” diye sormuş. Temel de kekeleyerek cevap vermiş “Çok basit. Önce kapıyı çalıyorum. Kapıyı açana da ‘kitap almak ister misiniz, yoksa size okuyayım mı?’ diye soruyorum!..” demiş.
Temel askerdeyken yeni basçavus gelir ve tüm bölüge söyle der:
- "Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan…Eger adimi unutursaniz geldigimde caniniza okurum" der ve gider.
Aradan haftalar geçer ve Basçavus gelir herkeze adini sorar ve hepsi bilir. Sira Temel'e gelir. Temel:
- "Bi hayvan oglu hayvandi ama haçen tam hatirlayamayrum.
|
GÜNÜN SÖZÜ
İyi adam olmak için kimseye fenalık etmemek yetmez,iyilik etmesinide bilmelidir.
Fenel
| YEMEK MENÜSÜ
· -Havuçlu Şehriye Çorbası
· Etli lahana sarması
· Çoban Salata
· Meyveli muhallebi
| ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: YASAN: (Tür.) Er. 1. Tertip, düzen. 2. İmge, belirti. 3. Bir işi yapma isteği, karar. 4. Öngörü. 5. Baskın.
Kız:
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder