Allah (c.c.) ile alâkalı olan, din yönünden pâk ve temiz bulunan, manevî kıymeti olan şeylere, mukaddesat denir. Allâhü Teâlâ mukaddes olduğu gibi, Allâhü Teâlâ'-nın bütün isimleri de mukaddestir. Yine, Allâhü Teâ-lâ'nın kitapları, peygamberleri, velîleri, İslâm ibâdetleri, İslâm mabetleri de mukaddestir.
Bütün Müslümanlar, mukaddesata son derece hürmetle mükelleftir.
Biz Müslümanlar herhangi bir ibâdete veya hayırlı bir işe başlayacağımız zaman, besmele okuruz. Bir hadîs-i şerîfte; "Herhangi hayırlı bir İşe Bismillah sözü İle başlanmazsa, o İş bereketsizdir, güdüktür." buyurul-muştur. Biz Rabb'imizin mübarek isimlerini anarken "Teâlâ, Celle Celâlühû" gibi ifâdeler kullanırız.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mübarek isimlerinden biri anılınca salât ve selâm okuruz. İmâm Ebû'l-Ha-san-ı Kerhî (rahmetullahi aleyh) "Bir kişinin ömründe bir kere salavât getirmesi farz-ı ayndır." buyurdu. "HazreM Muhammed Mustafâ sallallâhu aleyhi ve sellem," deriz. Mübarek isimlerini de "aleyhlssalâtü vesselam, sallallâhu aleyhi ve sellem" diye yazar veya okuruz.
Diğer peygamberlerin mübarek adlarını da "Selâm" ile anarız. "Adem aleyhisselâm, İbrahim aleyhisse-lâm" deriz.
Ashâb-ı kiram hakkında, "radıyallâhü anh" deriz. Diğer âlimler için "rahmetullahi aleyh" deriz.
Evliya-i kiram için, "Kaddesallâhü Sırrahû" deriz. Bütün bunlar, İslâm âdâbındandır. Bütün bunları hayırla anmak, hepsine karşı sevgi ve saygı göstermek, hiçbirine dil uzatmamak gerekir. Onlar arasında geçen bazı olayları ileri sürerek, haklarında hürmete aykırı sözler söylemek hiçbir müslümana yakışmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder