30 Haziran 2010 Çarşamba

1 Temmuz 2010
































mail by Rukhsana - dare to bite us !!!


mail by Rukhsana - dare to bite us !!!


 









 



 



 



 



 


 



 



 



 



 



 



 



 



 



 



 

















Bugün 1 Temmuz 2010  19 Recep 1431 Haziran: 18 Hızır 57 Kabotaj Kanunu Kabul Edildi (1926) - III. Ahmet'in Ölümü (1736)-Kandilli Rasathanesi kuruldu (1911)


HADİS-İ ŞERİF


 


-Bir kul ki,Allâhü Teâlâ onun kalbinden beşere merhamet yaratmamıştır,haib ve hâsir olmuştur()


 


CENNETE ANCAK ALLAH'IN RAHMETİ İLE GİRİLİR


Resûlullâh (s.a.v.) bir gün şöyle buyurdular: "Az önce Cebrail yanıma geldi ve dedi ki: 'Yâ Muhammedi Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın kullarından biri, denizin ortasındaki

29 Haziran 2010 Salı

30 Haziran 2010





























































































































































































 



 



R~U~K~H~S~A~N~A - we are 
different from Others !!!...



 

 


































 

























Bugün 30 Haziran 2010 18 Recep 1431 Haziran: 17 Hızır 56 Çocuk Esirgeme Kurumu'nun Kuruluşu (1920)-Sultan II.Mahmud'un vefatı (1839)-Yaprak fırtınası


HADİS-İ ŞERİF


 


-Sizin hayırlınız,kadınlarına ve kızlarına hayırlı olandır..()


 


ÂHİRETİ İNKÂR EDENLER


Allâhü Teâlâ En'âm sûresinin 27, 28 ve 29. âyetlerin­de âhireti inkâr edenlerin kıyamet gününde pek şiddetli bir azaba uğrayacaklarını ve pişmanlıklarının bir fayda vermeyeceğini buyurdular.


Müfessir Elmalılı Hamdi Efendi bu âyetlerin tefsirinde diyor ki:


Mü'minler, gayba (Allah'a ve Âhirete... görmeden) inanırlar.


Sen bunların, (bu kâfirlerin, yalanlayıcıların) ateşe tu­tulup da 'Ah geri döndürülse idik de, Rabbimizin âyetle­rini (olmuşları, olacakları evvelden haber veren delilleri ve işaretleri) yalanlamasa idik, biz de o mü'minlerden olsa idik!..' dedikleri vakit hallerini bir görsen... O ne feci', ne kötü' bir akıbet olacaktır. Önce hakkı inkâr edip yalan­layanlar, yanlış yola gidenler, sonunda böyle ateşe dü­şer, hatâlarının cezalarını görürler de gördükleri zaman yaptıklarına çaresiz pişman olurlar da geri dönmek ve doğru gitmek temennisinde bulunurlar. Fakat zanneder misiniz ki bu kâfirlerin o zamanki pişmanlıkları ve 'îmân etse idik' temennileri ciddî ve sadıkane bir îman eseridir?


Hayır, bundan evvel gizledikleri fenalıklar, nifakları (iki yüzlülükleri), çirkin işleri karşılarına çıkar, yüzlerine vurulur da bu ondandır. Yoksa geri çevrilmiş olsalardı yine dönecek ve muhakkak (yapmayınız diye) nehy-olundukları şeyleri yapacaklardı. Şüphe yok ki bunlar bu sözlerinde, bu va'dlerinde yalancıdırlar. -Dünyâda böyle kaç defalar başları sıkışmış, pişmanlıklar gös­termişlerdir de ilk fırsatta yine eski yaptıklarını yap­mışlardır.


Ve dediler ki "Hayat şu bizim içinde bulunduğumuz alçak hayattan, dünyâ hayatından ibarettir. Biz öldükten sonra bir daha dirilecek, bir daha hayâta gelecek değiliz a..."


(Âhireti gördükten sonra dönseler yine böyle diye­cekler ve öyle yapacaklardı. Küfür ve isyanlar bunlara bu kadar ayrılmaz bir huy olmuştur. Bunun için, ne dö­nebilirler, ne döndürülürler.


 


FIKRA


 


5 litrelik pet şişedeki suyu bir dikişte içeceğine dair arkadaşlarıyla iddiaya giren Temel; “Bana 5 dakika müsaade eder misinuz?” diye izin istiyor... Arkadaşları peki deyip bekliyorlar. 5 dakika sonra Temel geliyor. Merak eden arkadaşları soruyor: “Nereye gittin Temel?” Temel; “Hiiççç, denedum, içepileyrum!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsan ne kadar çok kitap okursa o kadar çok büyüyeceğin! bilmelidir. John Bangs


YEMEK MENÜSÜ


·   GEMİCİ KURU FASULYE


·   ŞEHRİYELİ PLAV


·   CACIK


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: VİSAM: (Ar.) Er. - Damgalı, nişanlı.


Kız: ŞİVEKAR: (Fars.) Ka. - Nazlı, edalı, işveli.


MANİ


 


Gün batarken harmanda
Çuvallar var her yanda
Emmi sarmış tütünü
Yorulmuştur her hâlda


KARİKATÜR


 Masaj Salonu


BİLMECE


Eğri oturalım, doğru konuşalım.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Mavi boya sudan ucuz olurdu)








R~U~K~H~S~A~N~A - we are 
different from Others !!!...

 

28 Haziran 2010 Pazartesi

29 Haziran 2010

























 


 


 


 


 

























Bugün 29 Haziran 2010 17 Recep 1431 Haziran: 16 Hızır 55 Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün Kuruluşu (1938)-II.Balkan Harbi'nin başlaması (1913)-Silistre Zaferi (1773)


HADİS-İ ŞERİF


 


Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir.  (Deylemi)


 


BUGÜNKÜ MEDENİYETİN TÂRİHİNDEN HÂZİN BİR SAYFA


Târihte Avrupa'nın en büyük devleti olan Roma'ya bir bakıverseniz tüyleriniz ürperir! Meselâ Romalılar için millî temâşâ san'atı demek, Gladyatör çatışmaları de­mektir. Gladyatör kılıçlı, demektir. Bu kılıçlı adamlar arena denilen çatışma meydanına girerler ve birbirlerini öldürünceye kadar mücâdele ederek seyircileri eğlendirilerdi!


Sezar devrinden itibaren 320 çift gladyatörü hep bir­den çatıştırmak ve kanlarının nasıl döküldüğünü seyret­mek millî bir eğlence haline gelmiştir! Hatta bir gün Sezar her biri beşer yüz piyade ve üçer yüz süvari ile yirmişer filden oluşan iki müfrezeyi de arenada çarpış­tırıp büyük bir zevkle seyretmiş ve seyrettirmiştir! Yeni­len gladyatör hemen ölmediği takdirde, boğazlanması kanun gereğidir!...


Bâzan de mahkûmlar, köleler ve esirler çarpıştırılıp l.syecanla seyredilin Bu gibi ça'ışmaîarda 't.a.?b&f de nüen yabancı zümrelerin Romalıları eğlendirmek için birbirini yok etmeleri medenî(!) bir an'ane hâlini almıştır! Meselâ Konstantin devrinde esir edilmiş bir "barbar" ordusunun fertleri arenada birbirleriyle çarpışmaya mecbur edilerek neş'e ile seyredildikten sonra, bir dev­let adamı resmî bir nutuk söyleyerek insanların yok edilmesini halk için bir eğlence hâline getirdiğinden dolayı imparatora teşekkür etmiştir!...


Bu vahşet sahneleri yalnız Roma'da değil, İtalya'nın ve Kuzey Afrika'nın bütün şehirlerinde uygulanmıştır!


O zamanki Romalılar kana susamış bir topluluk olarak tarif edilir ve o hâl bugünkü İspanyolların boğa güreş­lerine karşı gösterdikleri çılgınca rağbet ile karşılaştırılır. Hatta bundan dolayı imparator Markus Orelyus'un glad­yatör çarpışmalarına karşı nedense gösterdiği alâka­sızlık bir aralık Romalıları isyana sevk etmiştir!


İşte bu Romalılar kendilerini "medenî" saymışlar ve kendilerinden olmayanlara da "barbar" demişlerdir!


 


FIKRA


 


Temel ile Dursun konuşuyorlarmış. Temel Dursun’a sormuş. “Ula, Dursun sence insanlar mı daha akillu, yoksa hayvanlar mu?” Dursun hiç duraksamadan cevap vermiş. “Tabii ki hayvanlar daha akillu. Bizim Karabaş ben ne dersem anlayor, ama ben o ne derse anlamayrum!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsan ne kadar yükselirse, gönlü o kadar alçalmalıdır. Cicero


YEMEK MENÜSÜ


·   IZGARA KÖFTE


·   BULGUR PİLAVI


·   YAYLA ÇORBA


·   ÇOBAN SALATA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: VİSALİ: (Ar.) Er. - Kavuşma, ulaşma ile ilgili.


Kız: TALU: (Tür.). 1. Seçkin, seçilmiş, güzel. 2. İki kürek kemiği arası. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Görele, Tirebolu
Giresun'da konduğum
Bulancak, Ordu bilir
Kıymetini funduğun


KARİKATÜR


 Bayan Asker


BİLMECE


Denizler gerçekte mavi boya olsaydı ne olurdu?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Karpuz)





 


28 Haziran 2010















































 























Bugün 28 Haziran 2010         16 Recep 1431 Haziran: 15 Hızır 54 Şeyh Said'in Vefatı (1925) - Kocaeli'nin Kurtuluşu (1873)-Kara Kuvvetleri'nin kuruluşu (1363)-Kara Kuvvetleri Günü


HADİS-İ ŞERİF


 


Hizmetçisi (veya işçisi) ile yemek yemek, tevazudandır. (Deylemi).



HZ. LOKMAN ALEYHİSSELÂM


Lokman aleyhisselâm Dâvûd aleyhisselâm devrinde yaşamıştır.


Allâhü Teâlâ, Lokman aleyhisselâma hikmet vermişti. Hikmet; dînde fıkıh, akıl ve sözde isabet etmek, doğ­ruyu bulmak demektir.


Lokman aleyhisselâm Dâvûd aleyhisselâma, ilmiyle, hikmetiyle vezirlik ederdi. O da: "Ne mutlu sana ey Lok­man! Şana hikmet verilmiş ve senden belâ, geri çevi-rilmiştir." derdi.


Kendisi, çok düşünen, çok susan, keskin ve iyi görüş­lü bir kuldu. O, Allah'ı sevmiş, Allah da onu sevmiş ve kendisine hikmet ihsan etmişti.


Bir adam Hz. Lokman'a "Neden halk, senin kapının önünde duruyor, sözlerini dinleyip kabul ediyor." dedi. Lokman aleyhisselâm:


"Ben, gözümü yumarım (harama bakmam), dilimi tutarım, ihtirasımı önlerim, nâmûs ve ırzımı koru­rum, kıyamımı (namazımı) uzatırım, verdiğim sözü yerine getiririm, müsâfirimi ağırlarım, komşumu gö­zetir, korurum, mâlâyâniyi (faydasız söz ve işi) bıra­kırım. İşte bunlar, beni gördüğün gibi yaptı." dedi.


Kendisine: "İnsanların en şerlisi hangisidir?" diye so­rulmuştu. Lokman aleyhisselâm "Kendisini, halkın kötü görmesine aldırış etmeyendir." dedi.


Lokman aleyhisselâm, oğluna bazı nasîhatinde,


"Ey oğulcuğum! Suskunluktan hiç pişman olma. Ko­nuşmak gümüş ise, susmak altındır."


"Ey oğulcuğum! Ben, konuşmaktan pişmanlık duy­muşum, fakat susmaktan hiç pişmanlık duymamı-şımdır."


"Ey oğulcuğum! Âlimlerle otur. Onların dizlerinin di­binden ayrılma. Çünkü Allah, yeri, göğün yağmuru ile dirilttiği gibi kalbleri de hikmet nuru ile diriltir."


"Ey oğulcuğum! Tevbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın gelir." demiştir.


 


FIKRA


 


Temel ile Amerikalı sohbet ediyorlarmış. Amerikalı Temel’e “Bana bir kalıp çelik ver, sana kocaman bir savaş gemisi yapayım” demiş. Temel de cevap olarak; “Sen de bana kız kardeşini ver, o geminin mürettebatını yapayım!..” demiş.


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsan ne söylediğini bilmeli,fakat her bildiğini söylememelidir. Namık Kemal


YEMEK MENÜSÜ


·          MELEMEN


·          SOS.MAKARNA


·          YOĞURT


·          MER.ÇORBA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: VEYSEL: (Ar.) Er. - Aslı Üveys'tir. Kurt anlamında. Veysel Karanı: Raşid halifeler döneminde Şam'dan Medine'ye gelerek yaşamış, Medine-i Münevvere'de itibarlı bir hayat sürmüş. Hadis-i şeriflerde övülmüş meşhur veli. Sıffin savaşında şehid olduğu söylenir.


Kız: TALAT: (Ar.) - Yüz, çehre. Yüz güzelliği. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Fındığın çalısını
Kırarlar yarısını
Küçükken evlenenin
Alırlar karısını


KARİKATÜR


Matematik


BİLMECE


Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Telefon)









 




İzleyiciler