31 Mayıs 2011 Salı

1 Haziran 2011


































Bugün 1 Haziran 2011 29 C.Ahir 1432 Mayıs: 19 Hızır 27 Ayasofya'da İlk Cuma (1453) - Hava Kuvvetleri'nin kuruluşu (1911) - Hava Kuvvetleri Günü - Yarın Mübarek Regaib Kandili'dir


HADİS-İ ŞERİF


 


Sizlerden hanginiz canı ve malı emniyet içinde, vücudu sıhhat ve afiyette, günlük azığı da yanında olduğu halde sabahlarsa, sanki bütün dünya kendisine verilmiş gibidir. Ravi: Buhari


 


AYASOFYA'DA İLK CUMA


Fâtih Sultan Mehmed Hân, İstanbul'un fethinden sonra, Ayasofya'ya doğru ilerledi. Kapıya varınca, secdeye kapanarak bu ânı kendisine gösterdiği için Allaha şükretti. Sonra mabede girerek iki rekât namaz kıldı. Ayasofya'da ilk ezan işte bu sırada okundu.


O güne kadar dünyanın en büyük mabedi olan Ayasofya, camiye çevrilmiş oldu. Üç gün sonra da tekrar gittiğinde sultanın emirleri yerine getirilmiş, cami ibâdete hazırlanmıştı. Böylece Fâtih, İstanbul'da ilk Cuma namazını askerleriyle birlikte Ayasofya'da kıldı. Akşemseddin hazretleri, Fâtih adına ilk hutbeyi okudu. Bu mâbed, zamanımızda, müze olarak kullanılmaktadır.


 


HAVA KUVVETLERİ GÜNÜ


Türk Hava Kuvvetleri, 1 Haziran 1911 tarihinde kurulmuştur. Bütün dünyada olduğu gibi, son 50 yılda büyük gelişme gösteren Türk Hava Kuvvetleri, dünyanın en büyük hava kuvvetlerinden bîri olarak, zamanımızda da çok önemli bir yer tutmaktadır.


Bu mutlu günde havacılarımıza basarılar diler, şehitlerimizi saygı ile anarız.


 


FIKRA


 


PARMAK


Lazlarin atölyesinde bir is kazasi olmus ve bir Lazin parmagi


kopmus.Lazlar hemen ilk yardim yaparak kopan parmagi bir buz torbasi


içinde hastaneye yetistirmisler. Kosarak cerraha parmagi vermisler.


Parmagi alan cerrah : - Güzel, parmaga birsey olmamis. Hasta nerde?


- Ne hastasi? Onu da mi getirmemiz gerekiyordu?


GÜNÜN SÖZÜ


 


Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük is gelmeyenlerdir.


Eflatun


YEMEK MENÜSÜ


·          KIYMALI YUMURTA


·          MAKARNA


·          YOĞURT


·          BÖREK


 


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: AKİL: (Ar.) Er.- Akıllı, akıl sahibi. Uslu, kavrayışlı. Ali b. Ebi Talib'in kardeşi. Akil b. Ebi Talib.


Kız: AKKOR: (Tür.) Ka. - Işık saçacak aklığa varıncaya kadar ısıtılmış olan.


MANİ


 


Dünyanın şanından geç!


Yaklaşma yanından geç!


Cananı istiyorsan,


Gel kendi canından geç!


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Güneş girmeyen eve ne girer?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Kendi yağlarıyla kavruldukları için


 

30 Mayıs 2011 Pazartesi

31 Mayıs 2011



































Bugün 31 Mayıs 2011 28 C.Ahir 1432 Mayıs: 18 Hızır 26 Fransızlarla, Ankara Hükümeti'nin Antlaşma Yapması (1920) - İsrail'in Gazze'ye yardım gemisine saldırması (2010) (9 Ölü) - Seçimlerde açık oy ve gizlitasnifin kaldırılışı (1946)


HADİS-İ ŞERİF


 


Şunu bilin ki, evladlarınız kazançlarınızın en temizlerindendir. Öyle ise evladlarınızın kazançlarından yiyin. Ravi: Ebu Davud, 3530


 


 KALB GÖZÜ İLE BAKMAK


Göz çok iyi olduğu gibi, çok da yanıltıcıdır. Birçok insanın Müslüman olamamasının sebebi gözdür. Gözüne inanan, mübarek bir zatın kıyafetine, mesleğine bakarak yanılır, onu dinlemez ve faydalanamaz. Baştaki göze değil, kalbdeki göze tâbi olmak lâzımdır. Kalbdeki göz, doğruyu yanlışı ayırır, kimin sevilip kimin sevilmeyeceğini bilir. Hakkı hak, bâtılı bâtıl bilir.


Büyük evliya zatların görünüşüne bakan kör olur. Allahü, teâlâ bir kuluna Ehl-i sünnet itikadını vermişse, ona sevgili' bir kulunu tanıtmışsa, bu, baştaki gözle olmaz, kalb gözüy-; le olur. Böyleyse, kalb gözü açılmıştır. Kalb gözü, hakkı bâtıldan ayırmak içindir. En zor iş hakkı bâtıldan ayırmaktır.: Resûlullah, ümmetine öğretmek için; "Yâ Rabbi! Bana* hakkı hak, bâtılı bâtıl göster!" diye duâ etmiştir.


Evliyanın zahiri yani görünüşü cahil için zehirdir. Cahil, bâtından haberi olmadığı için zahire bakar. Evliyaya, akılla, gözle, kulakla giden helak olur. Müşrikler de böyle yapmışlardı. Ebû Cehil, Muhammed aleyhisselâma Ebû Talib'in yetimi gözüyle baktı, kâfirlikte kaldı. Ebû Bekr-i Sıddık, âlemlerin Rabbinin Habibi gözüyle baktı. Ona her şeyini feda etti, her sözüne; "O söylüyorsa doğrudur." Diyerek tam inandı, sıddîk oldu. Peygamberlerden sonra insanların en üstünü oldu.


 


SİGARA İÇMEME GÜNÜ


31 Mayıs, bütün dünyada "Dünya Sigara İçmeme Günü" olarak kutlanmaktadır. Tütünün tehlikeleri, tütün endüstrisinin ticarî uygulamaları ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tütün salgını ile mücadelede neler yaptığı konusunda bilgilendirmek ve dünyada yaşayan insanların sağlıklı yaşama haklarını savunmak ve gelecek nesilleri korumak adına neler! yapabileceklerinin tartışıldığa bir gündür. Bugün ilgililer, sigaranın zararlarını ve korunma yollarını insanlara anlatmaya çalışırlar.


FIKRA


 


BENİM OLDU


Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş , son celsede hakim delil yetersizliğinden temelin tahliyesine karar vermiş . temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime ;


- uy cözünü sevdigumun hacim beyi , yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu ?    


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsan, ancak sevdiğinden bir şey öğrenir.


Goethe


YEMEK MENÜSÜ


·          ISPANAK BORANİ


·          MER.ÇORBA


·          YOĞURT


·          BÖREK


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: AHFEŞ: (Ar.) Er. 1. Küçük gözlü, zayıf bakışlı. 2. Yalnız gece gören kimse. Ahfeş lakabında üç büyük Arap alimi vardır. Abdülhamid, Said b. Mes'ade, Ali b. Süleyman.


Kız: BENDE: (Fars). 1. Bağlanmış kimse, tutsak. 2. Kul, köle. 3. Yürekten bağlı. 4. Büyük aşkla seven. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Bulmak gerek bir eri,


Gezme öyle her yeri,


Hoca, herkes anlamaz,


Sarraf tanır cevheri.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Şişmanlar niçin güneş yağı kullanmazlar?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İkisi de batınca felaket olur

30 Mayıs 2011


































Bugün 30 Mayıs 2011 27 C.Ahir 1432 Mayıs: 17 Hızır 25 Osmanlıların Fransa ile Bir İmtiyaz (Kapitülasyon) Antlaşması Yapmaları (1740) - Sultan Abdülaziz Hanın hal'i (1876) - Sultan Alaeddin Keykubat'ın vefatı (1236)


HADİS-İ ŞERİF


 


Kur'an'ın yasaklamış olduğu şeyleri helal sayan kimse, Kur'an'a iman etmiş olmaz. Ravi: Tirmizi, Fezail-i Kur'an 20


 


MATBAANIN BULUNUŞU VE TÜRKLER


 ... Matbaa denilen araç, Gutenberg'in yaşadığı çağdan 6-7 yüzyıl önce biliniyordu, kullanılıyordu ve onunla sayısız kitap basılmıştı. Klasik Batı kaynaklarından yapılan aktarmalarla düzenlenmiş ansiklopedilerimize, ders kitaplarına bakarsanız, matbaa denebilecek ilk çalışmalar Çin'de başlatılmıştır. Onlardan binlerce yıl evvel, Mezopotamya kavimleri, aynı yolla hazırladıkları klişeleri yumuşak kile bastırıyor, bu kili sayfa biçiminde pişirip sertleştiriyorlardı. Çinlilerin tek üstünlüğü, kil tablet yerine kâğıt kullanmış olmalarıdır.


1900'lerin ilk 10 yılı içinde, Doğu Türkistan'ın Turfan şehrinde ve diğer bazı merkezlerde yapılan kazılar, bilim adamlarını hayretlere düşürdü. Toprağın altından, şimşir gibi sert ağaç parçalarına oyulmuş bir hayli Uygur harfi çıkarılmıştı. Sonra yüzlerce basma kitap bulundu ve Almanya, Fransa, İsveç, İngiltere, Rusya müzeleri, Uygur kültürünü, edebiyatını, sanatını yansıtan bu fevkalâde değerli kitaplarla zenginleşti.


745-940 yılları arasında Türkistan'da yüksek bir medeniyet kuran Uygur Türkleri, klişe kalıp değil, müteharrik (hareketli) harfler kullanıyorlardı. Ve bu harfleri satırlar hâlinde dizip kitap sayfalarını hazırlıyor, sonra da kâğıda basıyorlardı.


8. yüzyılda Türkistan'a gelen Arap tüccarlar, kâğıt yapımını Türklerden öğrenerek memleketlerine götürmüşlerdi. Avrupalılar ise, ancak 12. yüzyılda, Endülüs Emevîleri'nin hocalığıyla kâğıt sanayiinin temelini atabildiler. Nihayet 14. yüzyılın başlarında, Cenevizli gemiciler sayesinde, matbaa Doğu'dan Ba-tı'ya intikal edebildi.


15. yüzyılda, Hollanda ve İtalya'da müteharrik harfler imal edip, onlarla kitap basanlar vardır. Yani Gutenberg, Avrupa'da da ilk matbaacı konumunda değildir. Onun yaptığı şey, bir sermayedar bularak bu tekniği geliştirmek ve daha hızlı baskıyı gerçekleştirmekten ibarettir.


Türk matbaacılığının gecikmesinin başlıca sebebi; matbaayı kurmak, yüz binlerce, belki milyonlarca insanın ekmek kapısını kapamak, onları fakirliğe mahkûm etmek sonucunu getirecekti. Zîra, 18. yüzyıl başlarında, sâdece İstanbul'daki hattatların sayısı 90 bini buluyordu.


FIKRA


 


Çok zengin bir iş adamı Vatikan’a gelir papayla görüşmek istediğini söyler..Kendisini bir Kardinal’e götürürler..Adam sizlerle değil sadece Papa ile görüşeceğim diye ısrar eder..Sonunda adamı Papa’nın huzuruna çıkarırlar..Adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler.. İçeriden şu sesler geliyormuş..


Adam :


- 1 milyar dolar..demiş..


Papa :


- Olmaz..


- 2 milyardolar..


- Hayır..


- 5 milyar dolar..


- Hayır..der Papa..


Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur..


- Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar çok büyük bir para..Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi..Parayı niçin kabul etmediniz ? diye sorarlar..


Papa :


- Ne yani ? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik ?


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah, Yardımcısıdır doğruların Hz. Allah


Ziya Paşa


YEMEK MENÜSÜ


·          MANTARLI PİLİÇSOTE


·          MER. ÇORBA


·          ŞEH.PİLAV


·          AYVA TATLISI


 


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ADAHAN: (Tür.) Er. - Adanın haki­mi, yöneticisi.


Kız: BENGİSU: (Tür.) Ka. - Ebedilik, ölümsüzlük veren su, Ab-ı hayat.


MANİ


 


Bir hastaya varana,


Hatırını sorana,


Teşekkür etmek gerek,


Yaramızı sarana.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Banker ile tanker arasında ne benzerlik vardır?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İkisi de hemen suyunu çeker

29 Mayıs 2011 Pazar

29 Mayıs 2011


































 


HADİS-İ ŞERİF


 


Nefsimi kudret elinde tutan Zat'a yemin olsun, ya ma'rufu emreder ve münkerden de yasaklarsınız veya Allah'ın katından umumi bir bela göndermesi yakındır. Ravi: Tirmizi, 2170


 


İSTANBUL'UN FETHİ


 


İstanbul'un fethi, 6 Nisan - 29 Mayıs arasında 53 gün süren muhasaradan sonra gerçekleşmiştir. Fâtih Sultan Mehmet Hân otağını, Topkapı-Maltepe'de kurdu. Topkapı-Edirnekapı arasındaki merkez cephesini bizzat idare etti. 300 000 asker ve 20 parça donanmadan müteşekkil ordunun, yeri ve göğü sarsan tekbîr ve tehlîl sesleri arasında, Fâtih Sultan Mehmet Hân, Topkapı'dan şehre girdi.


İstanbul'un fethi, Türk ve cihan tarihi bakımından çok önemlidir. Donanmayı, Beşiktaş'tan Haliç'e indiren teknik zeka Fatih'e mahsustur. Haliç'te, Kasımpaşa'dan başlayarak boş fıçılar üzerinde kalaslar bağlatıp, Kasımpaşa-Ayvansaray arasında 5,5 m eninde köprü teşkil ettirmesi, onun askerî ve teknik zekâsının mahsûlüdür.


Gönüllerimizde tutuşan ateş,


Ufku, yer yer yakıp yandırdı bugün.


Tekbir şimşekleri, karanlıklara,


Nurdan öpücükler kondurdu bugün.


Gaziler elinde tevhid sancağı.


Rahmet bulutunu andırdı bugün.


Kızılırmaklarca al kanlarımız,


Çorak toprakları kandırdı bugün.


Türk'ün ruhundaki iman zemzemi,


Küfrün ocağını söndürdü bugün.


Malazgirt önünde kabaran seller,


Bizans surlarına bindirdi bugün.


Estikçe Doğu'dan sert fırtınalar,


Batı, yüreğine indirdi bugün!


Zâlimi kahreden Hak kılıçları,


Zulme diz çöktürüp sindirdi bugün.


FIKRA


 


Çinli bir manyak Of İlçesinde bir kahvehaneye girer ve bağırır :


- İçinizde bana yan bakan delikanlı varmı diye sorar..


Temel – Ben varım diye atlar..


İkisi beraber dışarıya çıkarlar..aradan 5 dakka geçer ve Temel gözü morarmış bir halde kahveden içeri girer hemen ardından Manyak Çinli girer..Kasıla kasıla Temel’i göstererek :


- Ona yokohamanın tekmesi tekniğiyle vurdum der..


Ertesi gün manyak çinli yine kahveye gelir..herkese meydan okur..Temel tekrar kaşınır dışarıya çıktıktan beş dakika sonra Temel burnu kırılmış bir gözü morarmış bir şekilde içeri girer..arkasından içeri giren Çinli yine Temel’i göstererek :


- Bu kez ona ejderin yumruğu tekniğiyle vurdum..der..


Üçüncü gün Çinli’nin restini yine Temel görür..İkisi beraber dışarı çıkarlar..Herkes Temel’i beklerken, Çinli ağzı burnu kırılmış, üstü başı kan revan içinde içeri girer, hemen arkasından kasıla kasıla kahveye giren Temel, eliyle Çinliyi işaret ederek


- Ona Toyota’nın kirikosuyla vurdum..der..


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsanın mutluluğunun temeli hak ve adalet konusunda toplanır. Bir insana yapılan haksızlık bütün toplumu yaralar. Hak ve adalet hissi bireylerden başlamalıdır. Ve insan, bireyin mutluluğunun kendi mutluluğu için şart olduğuna inanmalıdır.


Pascal


YEMEK MENÜSÜ


·         PİLİÇ IZGARA


·         SPAGETTİ


·         EZO ÇORBA


·         AYVA TATLISI


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ADAL: (Tür.) Er. - "Adın yayılsın, ün kazan" manasında.


Kız: BENGÜ: (Tür.) Ka. - Ebedi, sonu olmayan.


MANİ


 


Namert kaşını çatar,


Acımaz yardan atar,


Bir kuruş çıkar için,


Ansızın seni satar.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Memur maaşı ile bulgur pilavı arasındaki benzerlik nedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İnek

28 Mayıs 2011




































Bugün 28 Mayıs 2011 25 C.Ahir 1432 Mayıs: 15 Hızır 23 Sayıştay'ın Kuruluşu (1862)


HADİS-İ ŞERİF


 


Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu kötülerse, o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. Ravi: Ebu Davud, 4345


 


KABE VE MEKKE (2)


Kabe'nin unutulduğu yıllardan birinde, İbrahim aleyhisselam, Hacer validemizi ve oğlu İsmail’i alır, söz konusu vadiye getirir. “Sizi burada bırakmakla emrolundum” der ve döner. Hacer Hatun misli zor görülen bir tevekkülle emre boyun eğer, “olsun, Rabbim bize yeter!” der. Yanlarında bir kırba su ve üç beş hurmaları vardır. Üstelik şirin İsmail henüz bebektir Hacer validemiz bir şeyler bulabilmek ümidi ile önce Safa tepesine çıkar. Bir ağaç, bir kuru ot bile yoktur. Sonra Merve tepesine gider. Hacer validemiz, dönüşünde oğlunu bulamaz. Büyük bir telaşla tekrar Safa ve Merve tepeleri arasında 7 zor koşu yapar. Sonra tatlı bir ses işitir. Karşısında ay misali Cebrail aleyhisselam görünür. Bu şaşkınlıkta Hacer validemiz oğlunu fark eder. Şirin bebeğin ayakları dibinde berrak bir suyun kaynadığını görür ve biriktirmek ister. Bir yandan suyu perdelemeye çalışır, biryandan da kabını toprağa yapıştırır. Tarifsiz bir telâşla "Zem" (dur) der, Hatta haykırır "Zem!.. Zem!.." Cebrail aleyhisselâm tebessüm eder; "Bırak aksın!" der. Bu su dâima akar ve asla tükenmez.


Zemzem, sadece susuzları kandırmaz, açları da doyurur; dertlere derman olur. Bu su bir süre sonra göçebe kavimlerin dikkatini çeker. Nitekim Cürhümîler, Hacer validemizden izin alıp, Kubeys Dağı eteklerine yerleşirler. Ve keremli vadi şehir olur, adına Mekke denir.


FIKRA


 


Gümrük kapısından girmek için bir İngiliz, bir Fransız, bir de Türk bekliyorlarmış..Gümrük personelleri bu üçünün valizlerini kontrol etmeye başlamış..İlk Önce İngiliz’in valizini kontrol etmişler..İçerisinden 7 tane külot çıkmış..- Niye 7 tane külot ? diye İngiliz’e sormuş görevli..O da “Haftanın yedi gün var.. Hepsi için bir tane.. Pazartesi, Salı, Çarşamba.. demiş..Görevli – Vay be ! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki..demiş..Sıra Fransız’ın valizine gelmiş..Açmışlar bakmışlar 8 tane külot..Görevli – 7'yi anladık da niye 8 tane külot var burda acaba ? diye merakından sormuş..Fransız -Pazartesi, Salı, Çarşamba..Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım..demiş..Görevli -Vay anasını be !Adamlardaki temizliğe medeniyete bak! demiş..Sıra Temele gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet külot..Görevli -Vay be ! Ne varsa bizim insanımızda var..Şu medeniyete, şu temizliğe bak!demiş..Ve ardından Temele sormuş : – Neden 12 tane külot ? Temel Cevap Vermiş :- Ocak, Şubat, Mart,……


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnsanlar ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybederler.


Voltaire


YEMEK MENÜSÜ


·          Z.YAĞLI PIRASA


·          BİBER DOLMA


·          YOĞURT


·          TARHANA ÇORBA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ADALEDDİN : (Ar.) Er. - Dinin adaleti- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.


Kız: ADALET: (Ar.) Ka./Er. - 1. Hakka riayctkarlık, hak tanırlık, haklılık, doğruluk. 2. Haksızlıktan uzaklaşma. 3. Düzenli ve dengeli davranma. 4. Hakkaniyet.


MANİ


 


Elbisesi gayet dar,


Yiyip içtiği murdar,


Dünyada fazilet yok,


Haddini bilmek kadar.


KARİKATÜR


 


BİLMECE


İçinde günlük süt bulunan şey nedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Onu kendilerine “baş” seçenler

İzleyiciler