HADİS-İ ŞERİF
Kim bir şey hususunda yemin eder, sonra da hilafını daha hayırlı görürse, derhal kefaret vererek yemininden vazgeçsin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın. Ravi: Tirmizi, 1530 |
FELSEFECİ VE İSLÂM ÂLÎMİ
İslam alimleri, eski Yunan ve Roma felsefelerini çürütmüşler onların hukuk, ahlâk ve tıp üzerindeki sözlerinden doğru olanların, eski Peygamberlerin kitaplarından çalma olduklarını bildirmişlerdir.
Eski Yunan felsefecileri, her şeyi akıl ile anlamaya, akla uydurmaya kalkışan ve yalnız aklın beğendiğine inanan kimselerdir Bunlar, aklın erebileceği şeylerde doğruyu bulabilirler ise de, aklın kavrayamadığı, erişemediği birçok şeylerde yanılıyor ve aldanıyorlar. Nitekim, sonra gelenleri, öncekilerinin yanlışlarını çıkarmakta, birbirlerini beğenmemektedirler. İslâm âlimleri ise, zamanlarına kadar olan fen bilgilerini okuyarak ve İslâmiyetin gösterdiği yolda, kalblerini ve nefslerini temizleyerek, aklın erişemediği bilgilerde de doğruyu bulmuşlar ve hakîkate varmışlardır. İslâm âlimlerine filozof demek, bunları küçültmek olur.
Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip, aklın ermediği şeylerde yanılan kimse, eski kafalı felsefecidir. Aklın erdiği şeylerde, ona güvenen; aklın ermediği, yanıldığı yerlerde, Kur'ân-ı kerîmin ışığı altında, akla doğruyu gösteren yüksek insanlar da İslâm âlimleridir. O hâlde islâmiyette felsefe yoktur, İslâm felsefesi, İslâm filozofu yoktur. Felsefenin üstünde olan İslâm ilimleri ve felsefecilerin üstünde plan İslâm âlimleri vardır. |
GÜNÜN SÖZÜ
Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
Lukuanos |
YEMEK MENÜSÜ
· BİBER DOLMA
· DÜĞÜN ÇORBA
· YOĞURT
· PATLICANLI BÖREK
|
ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: AGAH: (Fars.) Er. - Bilgili, haberli, uyanık, afif. Vakıf olmuş, malumatlı. Agah Efendi: (1744-1824). Türk devlet adamı.
Kız: AFTABE: (Fars.) Ka. - 1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevher. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder