MANZUM MENKIBE --- ESHÂB-I KİRAM
Sahabe-i kiramın, sevmeli tamamını,
Hürmet ile anmalı, her birinin adını.
Çünkü Mevlâ onları Kur'ânda övüyor,
Hadîs-i şeriflerde de şöyle buyruluyor:
(Kim benim eshabımı baş tacı edip sever,
Onlarla olur elbet Cennette hep beraber.
Esbabımın her biri yıldıza benzer gökte,
Onlara tâbi olan kavuşur hidayete.
Onları seven beni sevdiği için sever,
Beni sevmemiş olur, onları sevmeyenler.
Eshabımı inciten, beni incitmiş olur,
Beni inciten ise, Rabbi incitmiş olur.
Eshabıma sövene Melekler eder lanet,
Hiçbiri kabul olmaz yapsa da çok ibâdet
Şefaat edeceğim mümin olan herkese,
Şefaat etmem asla esbabıma sövene...)
II.VİYANA KUŞATMASI
Sultan IV. Mehmed Hân, Avusturyalıların kanlı sınır hâdiselerine son vermek ve Orta Macaristan Kralı olarak tanıyıp himaye ettiği Tökeli İmre'ye yardım etmek için 12 Ekim 1682'de Avusturya Seferine çıktı. Belgrat'a geldi, İleri geçmeyip, kumandayı Yanıkkale ve Komran kalelerinin fethi vazifesiyle, Merzifonlu Kara Mustafa Paşaya devretti. Belgrat'ta harp meclisini toplayan Mustafa Paşa, Viyana üzerine yürünmesi fikrini ortaya attı. Bazı paşaların karşı çıkmasına rağmen, Viyana üzerine yürünmesi fikri kabul edildi. Viyana düşürüldüğü takdirde, Avusturya'nın payitahtı ele geçirilmiş olacağından bütün Avusturya itaat altına alınabilecek ve Orta Avrupa'da Türk hakimiyeti sağlam bir şekilde tesis edilmiş olacaktı. 162 bin kişilik Osmanlı Ordusu, 14 Temmuz 1683'de Viyana'yı kuşattı. Şehrin zaptı yakınlaşmışken, Lehistan kralı Sobieski'nin 120 bin kişilik yardım kuvvetini, Kırım Hânı Murad Giray Hânın durdurmaması üzerine, bu Viyana Kuşatması neticesiz kaldı. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder