16 Ağustos 2011 Salı

18 Temmuz 2011







































Bugün 18 Temmuz 2011 17 Şaban 1432 Temmuz: 5 Hızır 74 Tüm Türkiye'de Ezanın Arapça olarak Okunması Yasaklandı (1932) - İlimler Akademisi'nin (Encümen-i Daniş) açılışı (1851) - Misak-ı Milli'nin TBMM'de de kabulü (1920)


HADİS-İ ŞERİF


 


Her peygamberin, Allah Teala'dan bir dileği vardı ve Allah indinde icabet ve kabul olundu. Fakat ben duamı kıyamet gününde ümmetime şefaate tahsis ve tehir ettim Ravi: Buhari


 


HASTALIKLARIN BAŞI


 


Allahu teâlâ, insanı ve bütün varlıkları âciz, muhtaç olarak yaratmıştır. Bedenin çeşitli şeylere ihtiyacı vardır. Hastalandığı zaman, tedavi olmaya muhtaçtır. Hastalıkların çeşitli sebepleri mevcuttur. Bunların ekserisi ise, çok yemekten ileri gelmektedir. Az yiyenin vücudu sıhhatli olur.


Orucun insan sağlığına tesiri, sayılamayacak kadar çoktur. Bunların içinden en önemlileri olarak karaciğer ve damarlar üzerindeki etkileri bildirilmiştir.


Karaciğer; vücudun muazzam kompüterlerle çalışan kimya laboratuarı gibidir. Karaciğer, bir taraftan sindirim için çok büyük mesele olan yağları sindirir, eritir; diğer taraftan da besinleri depo eder, ihtiyaca göre onları çözer. Ayrıca karaciğer, vücuda giren mikroplara karşı, faydalı zehirler üretir. Kemik iliğinde kan yapan hücreler için, temel maddeler hazırlar.


Vitamin ve hormonlar ile kandaki iyot dengesinin bütün faaliyetinden karaciğer sorumludur. Bunun için karaciğer hücreleri, yirmi dört saat durmadan çalışmak mecburiye-, tindedir. Çok yemek ve içmek, karaciğer hücreleri için çok zararlıdır. Aşırı derecede çalışan karaciğer hücreleri, Ramazan-ı şerîfte, oruç tutmak suretiyle dinlenmektedir. Böylece karaciğer, bir sene müddetle daha kuvvetli çalışma imkânı bulmaktadır.


Bugün yapılan tıbbî araştırmalarda, gençliğinden itibaren oruç tutan kimselerin karaciğer bozukluğu ile ilgili rahatsızlık çekmediği tespit edilmiştir. Orucun, karaciğer üzerindeki bu etkisinin yanı sıra damarlar üzerindeki etkisi de insanı hayretler içinde bırakmaktadır. Damarların en büyük düşmanı, kandaki aşırı besin maddeleri ve bilhassa bu maddelerin yakılamayan artıklarıdır. Bu artıklar, ihtiyarlığın, yıpranmanın sebebi olarak gösterilmektedir. Mehmet Oruç


FIKRA


 


Temel, karısı Fadime'yi bademcik ameliyatı yaptırmıştı. Hastaneden taburcu edilirken, doktor Temel'e bazı tavsiyelerde bulunur ve son olarak der ki;


- Aslında bu ameliyat gecikmiş, daha çocukken yapılmalıydı.


Temel hemen söze girer:


- O zaman faturayı kayınbabamı gönder de, hasabını o ödesun!


 


GÜNÜN SÖZÜ


 


Tüm uzmanların aynı görüşte olmaları, hepsinin yanılmaları anlamına da gelebilir.


B.Russel


YEMEK MENÜSÜ


·          SOS.KAR KIZARTMA


·          MAKARNA


·          YOĞURT


·          MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: AKSAN: (Tür.) Er.- İyi ve temiz ta­nınmış kimse.


Kız: BESALET: (Ar.). - Korkusuzluk, yüreklilik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Zorluklara ger kanat!


Sabreyle, etme inat!


Peki de bu öğüde!


Darılıp asma surat!


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Adamın biri gece yarısı yatağının etrafında koşuyormuş. Niçin?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Birbirlerini görmemezlikten geliyorlarmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler