22 Kasım 2009 Pazar

22 Kasım 2009


















































Bugün 22 Kasım 2009 6 Zilhicce 1429 T.Sani: 9 Kasım:15 Sultan I.Ahmed'in Vefatı - I.Mustafa'nın Sultan İlan Edilmesi (1617)


HADİS-İ ŞERİF


 


Başlarına üzücü bir hal geldiğinde sabreden; Kendine nimet verildiğinde şükreden; Haksızlığa uğradığında olaya hoşgörüyle yaklaşarak bağışlayıp affeden; Kendi bir haksızlık yaptığında özür ve af dileyen kimseler... İşte onlar güvenli ve doğru yolu bulanların ta kendileridir.  (Taberani).


 


KURBAN NASIL KESİLİR?


Kurban kesmeğe niyet edilir. Besmele-i şerîfe ile "İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara's-semâvâti ve'l-arda ha-nîfen ve mâ ene mine'l-müşrikîn" âyet-i kerîmesini ve;
"Allâhümme hazâ minke ve leke. Allâhümme inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi'l-âlemîn, lâ şerîke lehû ve bizâlike ümirtü ve ene evvelu'l-müslimîn" duasını okuduktan sonra;
"Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilahe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd, Bismillâhi Allâhü ekber." deyip hemen kesilir.
Kurbanın şu dört şeyi kesilir:
1.        Nefes borusu.
2.        Yemek borusu.
3.         İki şah damarı
Bu dördünü de kesmek sünnettir. Bunlardan üçünü kesse helâl olur.
Deveyi gerdanından, koyun, keçi ve sığırı çene ile göğüs arasından, yumrucuk denilen kemiğin altından boğazlamak sünnettir.
Kurbanı kıbleye doğru yatırıp (ön ayakları ile arka sağ ayağını) bağlayarak kesmek sünnettir.
Kolaylık için sığırların dört ayağını bağlamak caizdir. Deve ayakta kesilir.
Eğer hayvan kaçarsa yahut kuyuya düşüp de boy­nundan kesmek mümkün olmazsa, kesilmesi niyetiyle "Bismillâhi Allâhü Ekber" diyerek, bir bıçakla veya kesici bir şeyle (herhangi bir yerinden) yaralamak sureti ile öidürülse helâl olur.
Eğer hayvan insana hücum ederse, kesmeye niyet ederek besmele ile öidürülse yine helâl olur.


KITA:


Göz yum cihandan, aç gözünü kendi hâline Sen göz yumub açınca bu dünyâ gelür geçer Yumma gözünü, yâr cemâlini gözle dur Kim göz yumub açınca geçer rûzgâr-ı ömr. (Şeyhü'l-İslâm İbn-i Kemâl)


 


FIKRA


 


Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken: “Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı?” diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur. Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır. Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar. Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmaya başlar. Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır: “Aklın varsa göle koş!..”


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim.


Cervantes


YEMEK MENÜSÜ


·         Sütlü soğan çorba


·         Karışık ızgara


·         Muz


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YESAR: (Ar.) Er. 1. Varlık, zenginlik. 2. Sol, sol tarafı.


Kız: YESARET: (Ar.) Ka. 1. Kolaylık. 2. Zenginlik.


MANİ


 


karşı karşı duralım,


elma tokuşturalım.


kaldır yarim şapkanı,


bayramdır görüşelim…


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi kazanın kaymakamı yoktur?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Nöbetçi





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler