İNSAN NİÇİN SEVER?
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ruhlar bölüklere ayrılmış askerler gibidir. (Ruhlar âleminde) tanışmış olanlar, birbirleri ile ülfet (muhabbet) eder, tanışmamış olanlar ise (dünyâda da) birbirlerini tanımazlar (anlaşamazlar)."
Diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle buyuruldu: "İki muttakî (hakikaten Allah'tan korkan) mü'minin ruhu bir günlük yolda karşılaşır, hâlbuki daha önce ikisi de arkadaşını görmemiştir."
İnsan birisini sever. Bu sevgi, ya o kişi iyi olduğu içindir veya dünyâ menfaati veya ahiret menfaati (yâni sevap) içindir.
Veya bu sevgi, dînî veya uhrevî birtakım menfaatler için değil, o kişi Allah'ın kulu olduğu içindir. Bir kişi birisini sevdiği zaman, onun sevdiği şeyleri de sever. İşte Allah için kardeşliğin mânâsı budur.
Sevgi Allah için olunca, sevmemek dahi Allah için olmalıdır. Bir kimse, bir insanı dostunun dostu olduğu için veya dostuna itaat ettiği, dediklerini yaptığı için severse, sevdiğinin düşmanını da sevmez.
SILA-İ RAHİM VE KOMŞULUK
Bir selâm ile veya bir hediye ile de olsa sıla-i rahim vâcibdir.
Büyüklerden bâzıları, akrabaların komşu olmalarını hoş görmemişlerdir. Çünkü komşu olmak, aralarındaki hürmeti ve heybeti yok eder, nihayet aralarındaki alâka kesilir.
Hz. Ömer (r.a.) valilerine; akrabaların, birbirlerini ziyaret etmelerini fakat birbirleriyle yakın komşu olmamalarını emretmiştir.
Kişinin imkânı nisbetinde, günaşırı, haftada bir veya ayda bir akrabalarını ziyareti, aralarında sevgi ve muhabbeti artırır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder