RESÛLULLÂH'IN (S.A.V.) TERBİYESİ
Bir genç Resûlullâh Efendimiz'e (s.a.v.) gelerek:
"Yâ Resûlallâh, zina etmek için bana müsâade eder misin?" dedi. Ashâb "Bu ne edebsiz bir sözdür" diye bağrıştılar. Resûlullâh (s.a.v.);
"Delikanlıyı bırakın, yanıma gelsin" buyurdu. Genç de Resûlullâha yaklaştı. Resûlullâh (s.a.v.):
"Anan ile başkasının zina etmesini ister misin?" buyurdu. Genç:
"Canım sana feda olsun, istemem, yâ Resûlallâh!" dedi. Resûlullâh; "Aynı senin gibi hiç kimse bir kimsenin anası ile zina etmesini istemez." buyurdu. Sonra;
"Kızınla zina yapılmasını ister misin?" buyurdu. Genç:
"Canım sana feda olsun, istemem yâ Resûlallâh" dedi. Reşûl-ü Ekrem (s.a.v.);
"İnsanlar da senin gibi, kızları ile zina yapılmasını istemezler." buyurdu. Sonra:
"Kız kardeşin için bunu ister misin?" buyurdu. Genç;
"Canım sana feda olsun, istemem yâ Resûlallâh" dedi. Hala ve teyzelerini de saydı, hepsi için genç aynı cevâbı verdi. Resûlullâh da aynı cevâbı tekrarladı. Sonra, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) mübarek elini delikanlının göğsü üzerine koydu ve:
"Allah'ım, (bunun) kalbini temizle, günâhını bağışla, iffetini koru!" diye duâ etti.
Resûlullah'ın bu mübarek duasından sonra o gencin gözünde zinadan daha kötü bir şey olmadı. İMÂM-I ŞAFİÎ'DEN (R.H.)
• Üç şey adamın içindeki cevhe..ndendir:
"İffetli olduğundan dolayı onu gören zengin zannedecek surette fakirliğini gizlemek.
Onu gören, yapılana razı zannedecek surette öfkesini gizlemek.
Onu gören, nimetler içerisinde zannedecek surette sıkıntısını ve ihtiyâcını gizlemek.
• Sözü kulağıyla işiten hikayeci olur, kalbiyle ihata eden (anlayan) uyanık olur, gafil olmaz. Fiiliyle (hâli ile) va'z eden ise hidâyet edici olur.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder