DARGIN OLANLARI BARIŞTIRMAK
Bir kimse ile üç günden fazla küs kalmamalı ve dargın olan müslümanları da barıştırmalıdır.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Dikkat edin! Size (nafile) oruç tutmaktan, namaz kılmaktan, sadaka vermekten daha faziletli bir şeyi haber vereyim mi?" Ashâb, 'Evet, yâ Resûlallâh,' dedi. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Dargın olan iki müslümanı barıştırmak ve müslümanla-rın ayıplarını gizlemektir."
ÖLEN ANA BABAYA KARŞI VAZİFELER
Öldükten sonra -mü'min iseler- cenaze namazı kılmak, onlara istiğfar etmek ana babanın üzerimizdeki haklarındandır. Enes bin Mâlik (r.a.) Resûlullâh'ın (s.a.v.) "Kişi, ana babasına duayı terk ettiği zaman dünyâda rızkı kesilir." buyurduğunu rivayet etmiştir.
Ana babanın vasiyetlerini yerine getirir, arkadaşlarına ikramda bulunur, dostlarını ziyaret eder.
Öldükleri zaman, sünnete uygun kefenleyip cenaze namazını kılar ve defneder. Şayet kâfir iseler cenaze namazlarını kılmaz. Ama hayatta iken onlar için de hayır ile duâ eder.
Malından sadaka verirken ana babası için de niyet eder. Çünkü bu sadakanın sevabından hiçbir şey eksilmez, aynı sevâb ana babası için de olur.
Büyüklerden biri, yolda giderken insanlara eziyet veren bir taşı alıp sağına atar ve babasına niyet eder, başka bir taşı da soluna atar ve anasına niyet ederdi. Kişi yaptığı bütün iyiliklerde, ana babasına niyet ederse onlar da sevabına nail olurlar ve kendi sevabından hiçbir şey eksilmez.
Kişi, ana babasının haklarını edâ etmek hususunda kendini dâima noksan kabul etmelidir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder