2 Aralık 2009 Çarşamba

2 Aralık 2009


















































Bugün 2 Aralık 2009 16 Zilhicce 1429 T.Sani: 19 Kasım:25 Kıyafet Kanunu'nun Kabulü (1934)


HADİS-İ ŞERİF


 


Herhangi bir kimse ücretini vermemek niyetitle bir şey satın alırsa öldüğü gün hain olarak ölür. Hain ise cehennemdedir. ( Taberani )


 


HİLM (YUMUŞAK HUY) SAHİBİ OLMANIN MEYVELERİ


Hilm sahibi olan ve insanlara karşı rıfk ve yumuşaklık ile muamelede bulunan kimseye cehennem haram olur. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) "Size, ateşe haram kılınan ve ateşin de kendisine haram kılındığı kimseyi haber vereyim mi?


İnsanlara yakın olan her kimse; suhuletti, sekînetli, vakarlı ve kolay olan her kimsedir." buyurmuşlardır.


Kolay olan kimseden maksat, insanların ihtiyaçlarını temin eden, onlara hizmet eden ve dinin emrine ve neh-yine itaat eden, boyun eğen kimsedir.


Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular:


"Rıfk (yumuşaklık) berekettir, hurk (sertlik, kabalık) ise bereketsizliktir."


"Rıfk bereketi artırır."


"Rıfk, hikmetin başıdır. Çünkü onunla işler muntazam olur ve herkesin işi iyi olur."


Hilm, hayırdan mahrum kalmamağa sebeb olur. Resûlullah (s.a.v.) "Kim rıfk(tatlı ve yumuşak huylu olmak)tan mahrum kalırsa, hayrın tamâmından mahrum kalır." buyurmuşlardır.


Hilm, sahibini ziynetlendirir ve Allâhü Teâlâ'nın muhabbetini kazanmasına vesile olur. Hz. Âişe (r.anhâ)'nın rivayet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Rıfk bir şeyde bulunduğu zaman onu ziynetlendirir, bir şeyden ayrıldığı zaman da onu çirkin-leştirir." "Muhakkak Allâhü Teâlâ rıfkı, tatlılığı sever, unf(sertlik, kabalık)a ve rıfkın dışındaki şeylere vermediği mükâfatı ona verir."


 


OSMANLI MUTFAĞINDAN: KURU FASULYE PİLAKİSİ


Çentilmiş soğan, rendelenmiş havuç, kereviz, maydanoz ve ince doğranmış sarımsak dişleri bol zeytin yağında sa­rartılır. Suda kaynatılmış fasulye, kıyılmış maydanoz ile beraber yukarıdakilere karıştırılarak tencereye konur. Do­mates özü, tuz, biber ve yeteri kadar su ilâve edilir. İlik gi­bi oluncaya ve yetecek kadar suyu kalıncaya kadar pişirilir.


 


FIKRA


 


Temel kendisinin akıllı olmadığından yakınırmış Dursun'a. Dursun Temel’in haline dayanamamış ve demiş ki "Ula hemşerim, dert ettuğun şeye bak. Bende akıllandırma hapu var." Temel hemen vakit geçirmeden iki tane yutmuş. Bakmış akıllandığı yok, "Yahu Tursun... Daha ben akıllanmamişum birkaç akıl hapı daha ver!" demiş. Dursun: "Uy Temel, sen yanlış kullanıyorsun hapları. Ha bu defa üç tane al fakat ağzında ez ve daha sonra yut!" demiş. Temel aynısını uygulamış ve demiş "Ula Dursun bu hapların tadı tavşan pisliğine penziyor daa!" Dursun: "Uyy Temel, aha şimdi akıllanmaya başladın!.."


Hoca Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atmaktadır Oğlu muziplik olsun diye içine bir avuç daha taş koyar Bir zaman sonra arkadaşları:


 


-"Bugün Ramazan'ın kaçı acaba? Diye sorarlar 65 tane taş sayan Hoca 45'i der Hiç Ramazan'ın 45 olur mu?" diye itiraz ederler


 


Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle:


 


-"Ben yine insaflı davrandım Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan'ın 65'i!"


GÜNÜN SÖZÜ


 


Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller.


La Rochefoucauld


YEMEK MENÜSÜ


·         Akdeniz köfte


·         Z.Y. pırasa


·         Keşkül


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: YÖNET: (Tür.) Er. 1. Uygun, doğru. 2. İyi, güzel. 3. Uysal. 4. Becerikli, yatkın. 5. Biçim, tarz, usul.


Kız: YÖNTEM: (Tür.) 1. Yol, tarz, metod. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


 


MANİ


 


Şu dağın yoluna bak


Çiçeğin moruna bak


Üzülme deli gönül


Sen bu işin sonuna bak


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Zır cahil bir zenciye ne der?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İlk göz ağrısı




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler