HAKÎKİ MÜMİNİN ALÂMETİ
Resûlullâh (s.a.v.) bir gün ashabından bazılarına, "Siz nesiniz?" diye sordular. Onlar da "Biz mü'minleriz." dediler. Resûlullâh (s.a.v.), "Mü'min olduğunuzun alâmeti nedir?" diye sordu.
Ashâb-ı Kiram, "Biz belâlara sabrederiz, bolluk zamanında da şükrederiz, hakkımızdaki hükümlere razı oluruz." dediler.
Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.), "Kabe'nin Rabbine yemîn ederim ki sizler hakîki mü'minsiniz." buyurdular.
HUBEYB EL-ENSÂRÎ'NİN ŞEHÂDETİ (R.A.)
Hicretin dördüncü senesi Safer ayında Udal ve Kare kabîlesine dîni öğretmek için gönderilen sahâbîlerden Hu-beyb el-Ensârî (r.a.) ihanete uğrayarak esir alınıp Mekke'ye götürüldü. Nevfeloğulları, onu satın alarak Uhud'da öldürdüğü babalan Hâris'e karşı öldürmek istemişlerdi. Nevfeloğulları istişare için toplandıklarında, Hubeyb (r.a.) öldürüleceğini bildiğinden temizlenmek üzere bir ustura istedi ve verdiler. Bu sırada Hâris'in kızlarından birinin küçük çocuğu, ustura elinde iken Hubeyb'in (r.a.) kucağına oturuverdi. Kızın annesi korkudan feryâd edince Hubeyb (r.a.), "Onu öldüreceğimden mi korktun? Sözde durmamak, ihanet etmek mü'minin vasfı değildir." dedi.
Sonra kadın, Hubeyb'i (r.a.) şöyle anlatırdı: "Ben Hu-beyb'den (r.a.) daha hayırlı bir esir görmedim. Mekke'de üzüm mevsimi olmadığı hâlde, onun elinde bir salkım üzüm yerken gördüm. Bu, Allah'ın Hubeyb'e verdiği bir rızıktan başka bir şey değildir."
Hubeyb'i (r.a.) öldürmek üzere Harem'in sınırlarından çıktılar. Hubeyb "İki rek'at namaz kılmak için bana müsâade edin." dedi. Müsâade ettiler, o da iki rek'at namaz kıldı ve "Eğer korktu demeyecek olsaydınız daha fazla kılardım." dedi ve şöyle duâ etti: "Allah'ım sen sayıca onları biliyorsun, onları darmadağın ederek öldür."
Öldürülecek kimseler için iki rek'at namaz kılmaları bundan sonra Hz. Hubeyb'den âdet oldu. Onu asarak şehîd ettiler. Allah yolunda asılarak şehîd edilen ilk sahâbî odur. Radıyallâhü anh. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder