HADÎS: AĞAÇ DİKMENİN EHEMMİYETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
• Kim ağaç dikerse, Allah azze ve celle ona ağaçtan hâsıl olan (elde edilen) fayda miktarınca sevap yazar.
• Hurma ve (meyveli-meyvesiz) ağaç, sahibi için ve ondan sonra gelen kimseler için, -Allaha (nimetlerinden dolayı) şükrettikleri müddetçe- bereket ve hayırdır.
• Kim çorak araziyi ihya ederse, o araziden o kimseye sevap vardır. Ondan insanlar ve hayvanlar yedikçe ona sadaka olur.
• Her kim (sahrada insanların ve hayvanların gölgelendiği) sedir ağacını (haksız ve lüzumsuz yere keserse) Allâhü Teâlâ onu yüzüstü cehenneme atsın.
• Yedi şey vardır ki kişi ölüp kabrinde bile olsa hâsıl olan sevap ona ulaşır: ilim öğreten, nehir (şu kanalı açıp) akıtan, kuyu açan, hurma diken, mescid yapan, Kur'ân-ı Kerîm miras bırakan, ölümünden sonra kendi sine istiğfar edecek evlât bırakan kimseler.
İLMİHAL: MELEKLER
îmanın şartlarından ikincisi meleklere inanmaktır. Melekler yemez, içmez ve günâh işlemezler. Onlarda erkeklik ve dişilik yoktur. Kimi yerde, kimi gökte dâima ibâdet ve tesbîh ederler. Bazıları insanlara vazîfeli olup onlara hafaza ve kirâmen kâtibîn denir. Onlardan biri insanın sağ tarafında bulunup sevâbları yazar, biri de sol tarafında bulunup günâhları yazar.
Cebrâîl, Azrâîl, İsrâfîl ve Mîkâîl aleyhimüsselâm meleklerin en büyükleridir.
Cebrâîl (a.s.), Allâh'dan peygamberlere vahiy getiren melektir.
Azrâîl (a.s.), ölüm vakti gelenin ruhunu (canını) alır.
İsrâfîl (a.s.), dünyânın ömrü bitince (hû) diye sûra üfürür, kıyamet kopar ve bütün canlılar ölür. Bir zaman sonra tekrar sûra (hû Allah Hay) diye üfürür ve bütün ölüler dirilir.
Mikâîl (a.s.) yağmur yağdırmak ve bitkilerin büyümesi gibi şeylerle vazîfelidir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder