TARİH: NİZÂMÜLMÜLK'ÜN HACCI
Alimlerden Abdullah Sâvecî anlatmıştır: Nizamül-mülk, Sultan Melikşah'dan hacca gitmek için izin istemiş, o da vermişti.
Bağdat'tan çıkıp Dicle'nin öte yakasında çadırlar kurdular, sefer âlet ve edevatı koştular, kumaşlar düzdüler. Çadırlar Dicle boyunca uzanmakta idi.
Ben o gün veziri ziyaret etmek istemiştim. Çadırının kapısına geldiğimde orada beklemekte olan Türk sî-mâsına sâhib fakîr bir zât bana durulmuş bir kağıt parçası verdi ve "Ey efendi, şu emâneti sahibine ulaştı-rıver." dedi.
Ben de tamam dedim ve kâğıdı aldım. Vezîrin huzuruna girdim. Emânete riâyet etmiş olmak için kâğıdı açıp da içine hiç bakmadım. Kâğıdı vezîre verdim. Ona baktı, pek çok ağladı. Ağlaması şiddetlenince ben "Keşke bir baksa idim de içinde fena bir şey vardı ise vermezdim" dedim. Sonra vezîr bana kâğıdın sahibini sordu. Ben hemen çıktım, onu ne kadar aradı isem de bulamadım. Vezîre dönüp bulamadığımı bildirdim. Bana kâğıdı verdi. Üzerinde "Resûlullâh Efendimizi rüyamda gördüm. Bana Hasan'a (Nizâmülmülk'e) var ve de ki: Mekke'ye nasıl gidersin, halbuki senin haccın buradadır. Sana ben demedim mi ki, şu Türklerin beldesinde kal ve ümmetimden ihtiyaç sahiplerinin ihtiyâçlarını gidermek hizmetlerinde ol" yazıyordu.
Bunun üzerine Nizâmülmülk hacca gitmekten vazgeçti ve Bağdad'a döndü.
OSMANLI'DA İLK CUMA NAMAZI VE İLK HUTBE
Oruç Bey Tarihi'nde Osmanlı'da İlk Cuma namazının kılınışı ve ilk hutbenin okunuşu şöyle anlatılır:
İlk Cuma namazı, Osman Gazi zamanında Karacahi-sar (Karahisar) alınınca burada kılındı. Cuma ve bayram namazını Tursun Fakı (Fakih) kıldırdı ve Osman Gazi adına ilk hutbeyi hicretin 689 (1290 / 91) yılında okudu.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder