31 Ağustos 2009 Pazartesi

18 Ağustos 2009



















































Bugün 18 Ağustos 2009 28 Şaban 1429 Ağustos: 5 Hızır:105 Varto Depremi (1966)


HADİS-İ ŞERİF


 


Boğularak ölen şehiddir. Yanarak ölen şehiddir. Gurbette ölen şehiddir. Yılan gibi bir haşeratın sokup zehirlemesinden dolayı ölen şehittir. Karın sancısından ölen şehiddir. Çöken evin altında kalan şehiddir. Damdan düşüp ayağı veya boynu kırılarak ölen şehiddir. Üzerine taş yuvarlanarak ölen şehiddir. Canını korurken öldürülen şehiddir. Malını korurken öldürülen şehiddir. Din kardeşini savunurken ölen şehiddir. Komşusunu savunma uğrunda öldürülen şehiddir. İyiliği emredip kötülükten sakındırırken ölen şehiddir. (İbn-i Asakir).


 


TERÂVÎH


Terâvîh namazı, Ramazan ayına mahsûs, yirmi rek'at-ten ibaret bir sünnet-i müekkededir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) onu kılmış ancak -ümmetine farz olması kor­kusuyla- terk ettikleri de olmuştur. Resûlullâh Efendimiz "Muhakkak Allâhü Tebâreke ve Teâlâ Ramazândı şe-rîf ayını)nın orucununu üzerinize farz kıldı. Ben de si­ze kıyâmı(terâvih namazı)nı sünnet kıldım." buyurdular.


Peygamberimizden sonra Ashâb-ı Kiram yalnız ola­rak kılarlardı. Hz. Ömer (r.a.) müslümanları terâvîh için mescide topladı ye mescidi kandillerle süsledi. Sonra Hz. Ömer (r.a.) Übeyy ibn-i Ka'b (r.a.)'ı namaz kıldır­ması için Ashâb-ı Kirâm'a imam ta'yin etti. Yirmi rek'at terâvîh ve vitir kıldırdı. Resûlullâh Efendimiz "Sünne­time ve Hulefâ-i Râşidîn'in sünnetine yapışınız." buyur­muşlardır. Onlar terâvîhi hiç terk etmediler.


Hz. Alî (k.v.) "Peygamberimizin sünnetini nasıl ihya ettiyse Allâhü Teâlâ Ömer (r.a.)'in de işlerini öyle ikâme etsin, doğru etsin." diye duâ ettiler.


Mutlak namaza niyetle terâvîhe niyet edilmiş olmaz. Terâvîhe, vaktin sünnetine yahut gece namazına diye niyet edilebilir.


Terâvîhi cemâatle kılmak sünnet-i kifâyedir. Müslü­manların bir kısmının cemâatle kılmasıyla bu sünnet yerine gelmiş olur.


Terâvîhte âyetler, lafızlarını bozacak derecede sür'at-li okunmamalıdır. Rükû, secde ve bu ikisinin arasındaki duruşlarda, ta'dîl-i erkâna azâ(organ)ların yerine yerleş­mesine dikkat edilmeli, her selâmdan sonraki istirahat terk edilmemelidir. Burada dilerse tesbîh eder, Kur'ân-ı Kerîm veya salevât okur yahut sâdece susar, bekler.


 


FIKRA


ABD Başkanı George Bush, Berlusconi, Papa ve bir çocuğun olduğu uçak düşmeye başlar. Ancak yanlarında yalnızca 3 paraşüt vardır. Bush, "Ben dünyanın en güçlü ülkesinin başkanıyım" der ve paraşütlerden birini alır. Berlusconi de "Ben dünyanın en zeki adamıyım" der, diğer paraşütü alır. Son paraşüte bakan Papa çocuğa döner ve "Evlat, senin önünde uzun bir hayat var. Paraşütü sen al" der. Gülen çocuk, "Merak etmeyin, sayın Papa. Dünyanın en zeki adamı benim sırt çantamı alıp atladı" der.


GÜNÜN SÖZÜ


 


 


Güller, laleler, bütün çiçekler solar. Çelik ve demir kırılır ama sağlam dostluk ne solar ne de kırılır.


Nietzsche


 


YEMEK MENÜSÜ


·         Sebze çorbası


·         fırında izmir köfte


·         salata


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: VAHA : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer.
Kız: ALGÜL:Kırmızı gül. Gül kırmızısı


MANİ


 


Bahçeye gel bahçeye


Bahçenin ortasına


Gel yarim gül takayım


Ceketin yakasına."


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Üst yanı çakıldak


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Çene)





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler