AMELLERDE NİYET
Niyetin Allah için ve ihlâslı olması lâzımdır. Hadîs-i kud-sîde "Ihlâs, benim sırrımdan bir sırdır, onu kullarımdan sevdiklerimin kalbine emânet ederim. Ona melek muttalî olamaz ki yazsın. Şeytan da muttali olamaz ki Ifsâd etsin." buyurulmuştur.
Niyetsiz amel olmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
"Allâhü Teâlâ sözü ancak amel ile kabul eder. Söz ve ameli de ancak niyet ile kabul eder."
"Ameller(in hükmü) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur."
Kulun bütün işlerindeki niyeti hayır, hidâyet ye Allah'ın rızâsı olmalıdır. Çünkü müminin amelsiz niyeti, niyetsiz amelinden hayırlıdır. Çünkü amele riya karışır, fafcat niyette riya ve nifak yoktur.
Mü'min niyet ederek bir amel işlerse, niyeti amelinden daha üstündür.
Bir kimse samîmî bir şekilde sadaka vermeye, namaz kılmaya, haccetmeye, umre yapmaya niyet etse de yapa-masa niyetindeki samimiyetten dolayı o kimseye bunların sevabı yazılır.
İnsanlar kıyamet günü amellerindeki niyetlerine göre haşrolunup hesaba çekilecek, ona göre sevap veya azap göreceklerdir.
Salim bin Abdullah, Ömer bin Abdülazîz'e şöyle yazmış: "Muhakkak Allah'ın yardımı kulun niyetine göredir. Niyeti tam olana Allah'ın yardımı da tam olur. Niyeti noksan olana yardımı da noksan olur."
Ebû Hüreyre (r.a.) "İnsanlar kıyamet günü niyetlerine göre diriltilir, buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Kim Allah için güzel koku sürünürse, kıyamet günü miskten daha güzel bir kokuyla gelir. Kim de Allah'tan başkası için koku sürünürse, kıyamet günü leşten daha kötü bir kokuyla gelir." buyurmuştur.
Niyetlere göre sevapların ve günahların derecesi değişir. Ameller, niyetin sağlam ve bozuk olmasına göre çok veya az olur. İbâdetler âdetten, faydalı işler boş ve lüzumsuz işlerden niyet ile ayrılır. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder