Bugün 3 Ağustos 2009 13 Şaban 1429 Temmuz: 21 Hızır:90 Büyük Hadis Alimi Hakim'in Vefatı (1014)
|
HADİS-İ ŞERİF
Bana 2 çenesi ile 2 bacağı arasını koruma konusunda garanti verene, ben de cenneti garanti veririm...
Hadis-i Şerif (Buhari, Tirmizi). |
|
RESÛLULLÂH (S.A.V.)'İN KONUŞMASI
Resûlullâh (s.a.v.) insanların en güzel konuşanı ve kelâmı çok tatlı olanı idi. "Ben Arabın en fasîhiyim (en güzel konuşanıyım)." buyurmuşlardır.
Cennet ehli, cennette Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)'in lisânı ile konuşacaklardır.
Resûlullâh Efendimiz'in (s.a.v.) sözü, az ve öz olurdu. Ne çok kısa, ne de çok uzun idi. Tane tane konuşurdu. Konuşması arasında duraklar, dinleyenler onu ezberle-yebilirlerdi. Gerek öfkeli halinde gerekse diğer hâllerde hak(doğru)dan başka söz söylemezdi. Kur'ân'dan âyetler nazil olmadıkça veya kıyameti hatırlamadıkça veya va'z etmedikçe insanların en çok tebessüm edeni idi.
Bir gün Resûlullâh (s.a.v.)'i görmek için bir köylü gelmişti. Resûlullâh (s.a.v.) o gün neşeli değildi. Köylü, Resûlullâh (s.a.v.)'i görmek isteyince Ashab-ı Kiram, 'Bugün Resûlullâh (s.a.v.) sıkıntılı, bir şey sorma.' diyerek mâni olmak istediler. Ancak köylü; "Bırakın beni, onu hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki onu güldürmeden bırakmam." dedi. Ve "Ey Allah'ın Resulü! İşittik ki Mesîh Deccâl insanlar açlıktan kırıldığı bir zamanda onlara tirit getirecekmiş. Anam babam sana feda olsun, benim için ne buyurursun. Şayet o zamana yetişirsem onun yemeğinden yemeyip açlıktan öleyim mi, yoksa yiyip karnımı iyice doyurduktan sonra yine onu inkâr edip Allah'a îmân üzere mi kalayım?" dedi. Resûlullâh (s.a.v.) azı dişleri görülene kadar güldü. Sonra şöyle buyurdu: "Hayır, yeme. Allah îmân sahiplerini nasıl doyurursa seni de onunla doyurur."
Resûlullâh (s.a.v.) herhangi bir hâdise ile karşılaştığı zaman onu Allah'a havale eder ve Allâhü Teâlâ'dan hidâyeti göstermesini ister ve şöyle duâ ederdi: "Allâ-hümme erine'l-hakka hakkan, ve'r-zukne'l-ittibâe ileyh ve erine'l-bâtıle bâtılen ve'r-zukne'l-ictinâbe anhu..."
Yani: Allah'ım, bize hakkı hak olarak göster ve bizi ona tâbi olmakla rızıklandır, bâtılı bâtıl olarak göster ve bizi ondan sakınmakla rızıklandır. |
FIKRA
NASA, 1966 yılı civarında aya gidecek Apollo astronotlarını eğitmek icin kızılderili alanının sınırında bulunan ve ortamı ay yüzeyine çok benzeyen Tuba City’e götürmüş. Astronotlar çalışmaya başlamış. Garip görünümlü kamyonların arasında sadece uzay giysili 2 astronot görünüyormuş uzaktan. Yakınlarda da yaşlı bir Navajo çobanı ile oğlu koyun otlatıyormuş. Astronotlar dikkatlerini çekmiş, izlemeye başlamışlar. Bu arada da NASA personeli onları farketmiş ve yanlarına gelmiş. Çoban İngilizce bilmedigi için oğlu aracılığıyla o iki acaip adamın ne olduğunu sormuş. NASA personeli de “O adamlar aya gidecek astronotlar, eğitim yapıyorlar” deyince çoban çok heyecanlanmış ve astronotlarla aya bir mesaj yollamasının mümkün olup olmadığını sordurmuş oğluna. NASA personeli bunun çok orijinal bir şey olacağını düşünüp bir koşu teyp getirmişler ve adamın mesajını Navajo dilinde kaydetmişler. Mesaj kaydı bitince NASA personeli çocuktan babasının mesajını tercüme etmesini istemiş ama çocuk reddetmiş. Daha sonra kızılderili halkından birçok kişiye yanaşmışlar, her biri mesajı tercüme etmeyi reddetmiş. Ama en sonunda eline para sıkıştırılınca bir genç, çobanın mesajını tercüme etmiş: “Bu heriflere dikkat edin, topraklarınızı çalmaya geldiler!..” |
GÜNÜN SÖZÜ
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.
Montaigne |
YEMEK MENÜSÜ
· MANTAR ÇORBA
· SEBZELİ DANA ROSTO
· YOĞURTLU BAKLA
· MUZLU PUDİNG |
ÇOCUĞUNUZA İSİM
Erkek: YAVUZ : İyi, güzel - Mert, cesur
Kız: ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime |
MANİ
Pilavın kokusu var,
Mâninin arkası var,
Bahşişimi yollayın.
Gözümün uykusu var. |
KARİKATÜR
|
BİLMECE
Gece içindeyiz Gündüz dışında Pencereli, kapılı Şirin bir yuva
Cevabı Yarın.
Dünkü Cevap: (ÇOCUK) |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder