BİR SAHÂBÎNİN VASİYETİ
Selmân-ı Fârisî (r.a.) ölüm döşeğinde iken Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.) ziyaretine gitmişti. O girince Selmân-ı Fârisî Hazretleri ağlamaya başladı. Sa'd (r.a.):
"Niçin ağlıyorsun? Arkadaşlarına kavuşacaksın, Havz-ı Kevser kenarında Resûlullâh'a (s.a.v.) varacaksın. Peygamberimiz senden razı olarak âhirete irtihal etti." diyerek teselli etti.
Hz. Selman (r.a.) şöyle cevap verdi: "Ben ölümden korktuğum için ağlamıyorum. Dünyâya bağlılıktan da değil. Ancak Resûlullâh (s.a.v.) bize şöyle buyurmuştu:
'Dünyâdan ayrılırken nasîbiniz bir yolcunun azığı kadar olsun.' (Evindeki eşyayı göstererek) Ama şu etrâ-fımdakileri görüyorsunuz." Hâlbuki evinde birkaç kap kaçaktan başka bir şeyi yoktu.
Sa'd (r.a.), kendisine tavsiyede bulunmasını isteyince, Selmân (r.a.): "Bir sıkıntıya uğradığında, birisi hakkında hüküm verdiğinde ve taksimatta bulunduğunda Rabb'ini zikret." dedi.
KIBLE SAATİ VE DÜNYA KIBLE GÜNÜ NEDİR?
Kıble saati kısaca; güneşe bakılarak kıblenin tesbit edilebildiği saattir.
Güneşin, bulunduğumuz yerin kıble zaviyesine (açısına) denk geldiği dakikada güneşe dönen kimse kıbleye dönmüş olur. Namaz vakitleri gibi günlük olarak değişir. Kıble tesbitinde en sıhhatli yoldur.
Dünya kıble günleri ise, aynı kıble saatinin bütün dünyâ için geçerli olduğu hususî günlerdir.
Senede iki defa, 28 Mayıs (Türkiye saati ile) 12.18'de ve 16 Temmuz saat 12.27de güneş tam Kâ'be-i Muazzama üzerinde bulunur. Bu iki vakitte, dünyânın o anda gündüz olan yerlerinden herhangi birinde güneşe dönen kimse, aynı zamanda Kâ'be-i Muazzama'ya yani KIBLE'ye dönmüş olur. Böylece bir yerin kıble yönü kolayca ve isabetli olarak tâyin edilebilir.
Bu sebeple, 28 Mayıs ve 16 Temmuz târihleri, Dünya Kıble Günü olarak kararlaştırılmıştır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder