3 Mayıs 2010 Pazartesi

4 Mayıs 2010





































Bugün 4 Mayıs 2010 20 C.Evvel 1431 Nisan: 21 Kasım 178 Hz.Eyüp Sultan'ın (r.a.) Vefatı (M.672)-Sultan Çelebi Mehmed'in vefatı (1421)-Çiçek fırtınası


HADİS-İ ŞERİF


 


Uğursuzluk düşüncesine kapılarak kendisini, ihtiyacı olan bir işi yapmaktan alı koyan kimse, Allah’a olan inancı zedeler.  (Müsned).


 


HAZRET-İ EBÛ EYYÛB-İ ENSÂRÎ (R.A.)


Asıl ismi Hâlid bin Zeyd olan Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensârî (r.a.) Peygamber Efendimizin bütün gazvelerin­de ve seriyyelerinde bulunmuştur. Hulefâ-yı Râşidîn za­manındaki gazalarda bulunur ve İslâm askerlerinin kah­ramanlıklarını artırmak için himmet buyururlar idi.


Hz. Ali'nin (k.v.) zamanında hilâfet merkezi Irak'da bulunduğu esnada Hz. Hâlid bin Zeyd (r.a.) Medine-i Münevvere'ye kaymakam ta'yin edilmiş idi. Hâriciler üzerine- sefer olacağını haber alınca Medine emirliğin­den istifa edip gazaya katıldılar. Hz. Muâviye (r.a.)'ın hi­lâfeti esnasında Medine-i Münevvere'de ikâmet ediyor, günlerini ibâdet ve tâatla geçiriyordu. Ne zaman gazaya çıkılsa hemen hazırlanır, gaza ordusuna katılırdı.


Hz. Ebû Eyyûb-i Ensârî, Kostantiniyye'yi (İstanbul) fetih için Hz. Muâviye (r.a.)'ın oğlu Yezid kumandasın­daki orduya katıldı. Hicretin ellinci senesinde Kostan-tiniyye civarına vardılar ve Kağıthane vadisinde ko­naklayarak Kostantiniyye'yi muhasaraya başladılar.


Ebû Eyyûb-i Ensârî (r.a.) Hazretlerinin hastalığı se­ferin ilk senesinde şiddetini göstermiş, ikinci sene­sinde daha artınca irtihallerine yakın Yezid ile bazı dostlarını yanına çağırarak âhirete irtihâlinden sonra na'ş-ı sentlerinin Kostantiniyye (İstanbul) surlarına pek yakın bir yere defnedilmesini vasiyyet ettikten sonra bütün askerleri hüzün içinde bırakarak bu dün­yâdan âhirete irtihal ettiler.


Ebû Eyyûb-i Ensârî (r.a.) Hazretleri'nin mübarek na'şını düşman kalesine en yakın mahalde defnedildi.


Fâtih Sultan Mehmed Hân, Hz. Ebû Eyyûb-i Ensâ-rî'nin mübarek kabrini araştırıp bulmak istiyordu. Hoca­sı Şeyh Akşemseddin Hazretleri Kostantıniyye'nin (İs­tanbul'un) fethinde (h. 857, m. 1453) Hz. Ebû Eyyûb-i Ensârî'nin mübarek kabrini keşfetmiştir,


Fâtih Sultan Mehmet Han kabir üzerine bir türbe ve kıble tarafına da iki minareli bir câmî yaptırdılar.


FIKRA


 


Temel acil kurtarma servisinde çalışıyormuş. Bunlara otobüs kazası ihbarı gelmiş ve atlayıp gitmişler.. Bir de ne görsünler her yer ölü, yaralı... Temel hemen takımlarını almış ve bas bas bağıran bir yaralının yanına gitmiş. Adamın iki bacağı da kırık ve feryadın bini bin para. Temel çok sinirlenmiş “Yahu, bu kadar feryat edecek ne var? Senin yalnızca iki bacağın kırık. Baksana şunlara; onlar ölmüş, hiç bağırıyorlar mı?”


GÜNÜN SÖZÜ


 


İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. Hz.Ömer (r.a.)


YEMEK MENÜSÜ


·   ETLİ KURU FASULYE


·   PİLAV


·   TURŞU


·   T.SUYU ÇORBA


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ÜLGEN: (Tür.) 1. Yüce, yüksek, ulu. 2. İyilik tanrısına verilen ad. - İsim olarak kullanılmaz.


Kız: SEVBAN: (Ar.) Ka. - Giyinen, kuşanan. Hz. Peygamber'in azatlısının adı.


MANİ


 


Kemençemin telleri
İbrişimdir ibrişim
Dişledim yanağını
Kırıldı fındık dişim


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Su dolu bir hendeğe her düşen boğulduğu halde adamın biri düşmüş ama boğulmamış. Acaba neden?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: Hiçbir şey tabi ki, köpekler konuşamaz ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler