NASÎHAT: MÜSLÜMAN ARI GİBİDİR
Ebû Sebre (r.a.) buyurdu; Abdullah bin Amr (r.a.) bana Resûlullâhdan bir hadîs-i şerîf rivayet etti. Ben de onu anladım ve yazdım:
"Bismillâhirrahmânirrahîm, bu Abdullah bin Amr (r.a.) Resûlullâh'dan haber verdiğidir. O, Resûlullah Efendi-miz'in şöyle (s.a.v.) buyurduğunu haber verdi:
"Muhakkak Allâhü Teâlâ fuhşiyyâtı (çirkin şeyleri) konuşanı, fuhşiyyâtı işleyeni, kötü komşuluk edeni ve sılâ-i rahmi (yakın akraba ile münâsebetini) keseni sevmez.
Muhakkak mü'minin misâli arı gibidir ki güzel ve hoş olanı yer, ondan ancak güzel ve hoş olan çıkar ve bir şeye düşse onu ifsâd etmez, onu mahvetmez.
Yine mü'min bir parça kızıl altın gibidir ki ateşe konulup körüklense değişmez, tartılsa noksan gelmez. İşte bu mü'mindir."
Tâbiîn'in büyüklerinden Mücâhid (r.a.) buyurdu; Mekke'den Medîne'ye giderken Hz. Ömer'in yanında bulundum; Ondan sadece Resûlullâh'ın şu hadîs-i şerîfini işittim; Resûlullah (s.a.v.) buyurdu:
"Mü'min arı gibidir ki onunla dost olsan faydası olur; müşavere etsen (danışsan) faydası olur; yanında otur-şan faydası olur. Onun her hâlinde nice faydalar vardır. İşte arı da böyledir. O her cihetten faydalıdır."
İbnü'l-Esîr merhum diyor ki: Arıdan ibret almalıdır. Zîrâ arı ile müslüman arasında şöyle benzerlik vardır:
"Arı arıyı tanır, zekîdir, eziyeti az; menfaati çoktur, kanaatkardır, gündüzleri dâima çalışır, pislikten uzaktı;, yediği temizdir. Zira başkasının kazandığını yemez. Amirine itaat eder. Arıyı işinden geri bırakan bâzı âfetler vardır; karanlık, sis, rüzgar, duman, su ve ateş. Müslüman için de kendisini ameli işlemekten geri koyan bazı âfetler vardır; gaflet zulmeti, şek (şüphe) sisi, fitne rüzgarı, haram dumanı, bolluğa aldanmak suyu ve hevâ ateşi |