1 Mart 2010 Pazartesi

26 Şubat 2010






































Bugün 26 Şubat 2010     12 R.Evvel 1431 Şubat: 13 Kasım 111 II.Osman'ın Tahta Çıkışı (1618)


HADİS-İ ŞERİF


 


Baba cennetin orta kapısıdır.(Tirmizi).


 


EBU'L-HASAN EL- HARAKÂNÎ (K.S.)


Silsile-i Sâdâtın altıncı halkası Ali bin Ca'fer'in (k.s.) künyesi Ebü'l-Hasan'dır. Bestâm'ın Harakân köyüne nisbetle 'Harakânî' denmiştir.


Tarîkat-i aliyyeyi Bâyezîd-i Bestâmî Hazretleri'nin rû-hâniyyetinden almış ve zamanının ferîdi (eşsiz bir âlimi) olmuştur. Ebû Yezîd Bestâmî'nin (k.s.) türbesini ayakta ziyaret ederdi. Ziyareti tamamlayınca Ebû Yezîd Bes­tâmî'nin (k.s.) türbesine arkasını asla dönmeden ayrılır­dı. Yatsı namazının abdestiyle sabah namazını kılardı. Talebelerinden Abdullah Ensâri (k.s.) buyurdu ki: "Hadîs ve din ilimlerinde birçok hocam vardır. Fakat tarikatta şeyhim Ebu'l-Hasan el-Harakânî'dir. Ben onu tanımamış olsaydım hakîkati bilemezdim."


Bir gün sultan Mahmud Gaznevî (r.h.) ziyaretine gel­di. Sohbette 'Şeyhin Bâyezid-i Bestâmî nasıl bir zât idi?' diye' sordu. Şeyh, 'Ona tabî olanlar hidâyete kavuşur, onu görenler saadete ulaşır.' dedi. Sultan, 'Bu nasıl olur? Ebû Cehil Peygamber Efendimizi çok defa gördü. Fakat küfürden kurtulamadı?' dedi.


Ebu'l-Hasan el-Harakânî Hazretleri şöyle cevap verdi: Ebû Cehil onu Allâhü Teâlâ'nın Peygamberi ola­rak değil, Abdullah'ın oğlu Muhammed olarak gördü. Eğer Allah'ın Resulü olarak görseydi, küfürden kurtulur, saadete kavuşurdu. Bunun alâmeti de şu âyeti kerîme­dir: -meâlen- "...Ve onları sana bakar görürsün, halbuki onlar göremezler." (A'raf-198) Kafa gözüyle bakmak bu saadete nail eylemez. Ancak kalb gözüyle bakıp tam bir bağlılık ile tabî olmakla bu saadete ulaşılır.


Buyurdular ki: "Dünyada âlimler ve ibâdet eden kullar çoktur. Fakat Allah'ın razı olacağı şeyle ak­şamlayıp yine onun razı olduğu şeyle sabahlamaları îcâb eder."


H 424 yılının Âşûrâ günü (M. 1033) 73 yaşında iken vefat etti. Kars'ın Kaleiçi mahallesindeki kabr-i şerifleri ziyâretgâhtır. (Kuddise Sirruh)


 


FIKRA


 


Hoca Nasreddin çift sürerken boyunduruğun kayışı kopar Hoca derhal başından sarığını çıkarıp kayışı yerine bağlar Kısa bir zaman sonra tülbent de dayanamayıp kopar Hoca tülbende hitap ederek:


-"Sen de gör, zavallı kayış ne bela çekermiş" der


GÜNÜN SÖZÜ


 


Bilgi cesaret verir, cehalet küstahlık. Terry


YEMEK MENÜSÜ


·   MERCİMEK ÇORBA


·   MANTI


·   Z.Y.TAZE FASULYE


·   MEYVE


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ULUANT: (Tür.) Er. - Kutsal, büyük yemin.


Kız: TERİM: (Tür.) - Bilim ve sanat kavramlarından birini anlatan sözcük. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözüm yaşım dökerek


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hiç kimsenin okuyamadığı yazı hangisidir?


Cevabı Yarın.      


Dünkü Cevap: Düşüncemizi




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler