BİR NASÎHAT
...Amel ile meşgul olma vakti geçiyor. Her ânın geçişiyle, ömürden bir şeyler azalıyor ve ecel-i müsemma (Allah'ın takdir ettiği ecel) yaklaşıyor.
Eğer bugün uyanmazsak yarın hasret ve pişmanlıktan başka bir şey ele geçmez. Şu sayılı günlerde bütün işlerde şerîat-ı garrâya (dîne) uygun şekilde amel etmeye ehemmiyet vermeli ki kurtuluş ümîd olunabilsinr.
Bu vakit, amel işleme vaktidir, yoksa istirahat vakti değildir. Amellerin meyvesi olan istirahat ileride (cen-nette)dir.
Amel vaktinde istirahat etmek, zirâati zâyî etmek, .meyveleri ve mahsûlleri heba etmektir. (Mektubat-ı İmâmı Rabbani 2/89)
BOSNA-HERSEK
Bosna kralları ile 1389'da Osmanlı Devleti arasında anlaşma yapılmış olup Bosna kralları haraç vermekte idi. Bosna kralının 1462'de anlaşmaya uymayıp haracı da vermemesi üzerine Fatih Sultan Mehmed Bosna'yı 1463'te Osmanlı Devletine kattı. Kanunî Sultan Süleyman devrinde bütünüyle Osmanlı hâkimiyeti altına alındı ve 1528-1585 arasında sancak beyliği, 1585-1878 arasında Osmanlı Devleti'nin bir eyaleti olarak idare edildi. Halkın çoğu müslüman oldu.
Osmanlı Devleti'nin sadrazamlarından yirmi ikisi Bosnalıdır. Buraya 1463-1878 arasında (415 yıl) 240 Osmanlı valisi gönderildi.
Bosna-Hersek, Osmanlı Devleti'nin gerileme devrinde Avusturyalıların taarruzuna uğradı. Memleketin kuzeyi Pasarofça Antlaşması (1718) ile Avusturyalılara bırakıldı ise de Belgrad antlaşması ile (1739) geri alındı.
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan Berlin antlaşması ile Bosna-Hersek, Avusturya'nın askerî işgaline bırakıldı. 1908'de İkinci Meşrutiyetin îlanı üzerine Avusturya-Macaristan bu toprakları ilhak ettiğini açıkladı.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder