MÜSLÜMANLIK, DÖRT MEZHEBİN BİRİNE UYMAKLA OLUR
Büyük âlim Abdulgani Nablusî (rh.) Hülâsatü't-Tah-kîk'de buyuruyor l*i:
Sahâbe-i kiram, tâbi'în ve tebe-i tâbi'în (radıyallahü anhüm) zamanında mezhepler pek çoktu. Onların hiç birisine ta'n (zem) etmek, onları ve mezheblerini kötülemek caiz değildir.
Ashâb-ı kiramı ve dört mezheb haricindeki mezheb imamlarından hiç birisini, kavrayamadığımız ictihâdlarıyla, işledikleri amelleri sebebiyle kötülememelidir. Zira müc-tehide, içtihadı ile amel etmek farzdır. Kötüleyenin günahı kendi üzerinedir. Zîrâ âyet-i celîlede (meâlen): "O, bir ümmet idi, geldi geçti, ona kendi kazandığı, size de kendi kazandığınız. Siz onların amellerinden sorulacak değilsiniz." (Bakara Sûresi, 134) buyurulmuştur.
Bugün -amelde- dört mezheb (Hanefî, Şafiî, Mâlikî ve Hanbelî) hâricinde başka bir mezhebi taklîd caiz değildir. Bu, onların (Ashâb ve tabiînin) mezhebindeki bir noksanlıktan yahut dört mezhebin onlara üstün olduğundan değildir. Zira Ashâb-ı Kiram ve Tabii'nin içinde bütün ümmetin en üstünü olan hulefâ-i râşidîn (dört halîfe) vardır. Onların mezhebleri yazılmadığından ve bizim, o imamların verdikleri hüküm ve fetvaların şartlarını ve kayıtlarını bilmediğimizden ve bize tevatür yolu ile ulaşmadığındandır. Eğer tevatür yolu ile ulaşsa idi taklîdi caiz olurdu. Lâkin böyle olmamıştır.
İmâmü'l-harameyn el-Cüveynî: "Dört mezhebden başka bir mezhebin taklîdi -Mezhebi tedvîn (yazılıp kayd) edilmiş olmadığı için- caiz olmaz." buyurmuştur. Zîrâ dört mezheb o derece yayılmıştır ki esasları ve teferruatı bilinip yazılmış herkesin malumu olmuştur. İbn-i Nüceym (r.h.) ' buyurdular ki: "Muhakkak hükümlerinin zabt(kayd) edilmiş ve uyanlarının çok olması sebebiyle dört mezhebden başka bir mezheble amel olunamayacağına icmâ vardır."
Hâsılı, Muhammed Mustafâ'nın (s.a.v.) dini ile amel etmek, ancak bu dört mezhebden birine uymak iledir. Bundan başka yol yoktur.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder