MUTA NİKÂHI HARAMDIR
Mut'a nikâhı, erkeğin muayyen bir menfaat veya mal karşılığında anlaşıp kadını bir müddet için kiralamasıdır. Müt'a'da şahit yoktur ve "Temettü edeyim (seninle men-faatlanayım, faydalanayım)" gibi kelimeler kullanılarak yapılır. Dînimizin meşru kıldığı nikâhdaki hiçbir faydayı temin etmeyen müt'a nikâhı, sadece şehevi bir arzuyu tatmin için kadının kiralanmasından ibarettir. Bu ise kadının haysiyetini zedeler, ciddî bir yuva kurma ve sıhhatli bir nesil yetiştirme arzusunu azaltır, nesiller karışır, ve-led-i zina çoğalır. Câhiliyye zamanında işlenen pek çok çirkin fiiller gibi mut'a nikâhı da İslâm'ın gelişi ile ebediyen haram kılınmıştır. Müt'a nikâhı kitap, sünnet ve icmâ-i ümmet ile kıyamete kadar haramdır.
Âyet-i Kerîme'de (meâlen): "O müminler avret mahallerini zinadan muhafaza ederler. Ancak Allâhü Teâlâ'nın helâl kıldığı hanımları ve mülkü olan cariyeleri müstesna. Kim ki bu hududu tecâvüz ederse onlar haddi aşanlardır." buyurulmaktadır. Bu âyet-i celîle açıkça göstermektedir ki, erkeğin kadınla meşru beraberliğinin tek yolu nikâhtır. Müt'a ise nikâh değildir. Zira meşru nikâhta bulunan talâk, zıhâr, veraset, iddet, nesebin sübûtu gibi hükümlerin jıiç-birisi onda yoktur. Öyle ise zinadır ve haramdır. Hz. Âişe validemiz de böyle buyurdular.
Peygamberimiz (s.a.v.): "Ey insanlar! Ben müt'a nikahıyla kadınlardan faydalanmanız için size izin vermiştim. Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ (c.c), kıyamet gününe kadar bunu muhakkak haram kılmıştır. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onun yolunu açsın, bıraksın." buyurdular.
Hz. Alî (k.v.): "Resûlullâh Efendimiz Hayber günü müt'a nikâhını haram kıldı." ve "Bana getirilen müt'a nikâhı etmiş kimseyi recmederim." (yani ona zina edenin cezasını tatbik ederim) buyurdu.
Abdullah bin Abbâs (r.a.), müt'a nikâhının ölü eti, kan ve hınzır eti yemek gibi haram kılındığını söylemiştir.
Ashâb-ı Kiram ve dört hak mezhep' âlimlerinin hepsi müt'a nikâhının zina gibi haram olduğunda icmâ' (ve ittifak) etmişlerdir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder