27 Aralık 2010 Pazartesi

26 Aralık 2010









































Bugün     26 Aralık 2010        20 Muharrem 1432 K.Evvel: 13 Kasım 49 Milletlerarası Takvimin Kabulü (1925)-Rusların Afganistan'ı işgali (1979)


HADİS-İ ŞERİF


 


Dünyada zahidlik, helal olanı haram etmek veya malı ziyan etmekle olmaz. Gerçek zahidlik, Allah'ın elinde olana, kendi elinde olandan daha çok güvenmen ve bir müsibete düştüğün zaman getireceği sevabı sebebiyle, onun devamına rağbet göstermendir." [Rezin şunu ilave etti: "Zira Allah Teala Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir" (Hadid 23)] Ravi: Tirmizi, Zühd 29, (2341); İbnu Mace, Zühd 1, (4100)


 


İHLÂS SÛRESİNİN FAZİLETİ


Resûlullâh Efendimiz bir A'râbî'ye ihlâs sûresini öğretmiş­ti. O "Yâ Resûlallah (s.a.v.), ben bu (ihlâs sûresi)nden mâ­nâsı daha anlaşılır, güzel ve veciz kelâm işitmedim!.." dedi.


Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Muhakkak bu Kuran, âlem­lerin Rabb'inin kelâmıdır,*şiir de değildir. Sen "Kul hüvallâhü ehad"ı bir defa okuduğunda Kur'ân-ı Kerîm'in üçte birini okumuş olursun, iki defa okursan üçte ikisini, üç defa okur­san tamamını hatmetmiş, okumuş olursun." buyurdular.


Bunun üzerine A'râbî "Muhakkak bizim Rabb'imiz az şeyi kabul edip çok şeyle mükâfatlandırmaktadır." dedi.


 


BİR KİŞİNİN BAHTI AÇIK OLURSA


Kânûnî Sultan Süleyman merhum, tek kızı Mihrimâh Sul-tan'ı Rüstem Paşa'ya vermek istedi. Paşa'yı çekemeyen bazı akranı "Onda cüzzam hastalığı vardır." dedikodusu ile fesat çıkardılar. Padişah bu hususu başhekiminden sor­muş, o da bu hastalığın olmadığının alâmeti sahibinde bit olmasıdır, demişti. O sırada Rüstem Paşa Diyarbekir valisi idi. Araştırmak üzere husûsî hekimlerinden birisi Rüstem Paşa'ya sadrazamlık ve padişah damatlığı verildiğini bil­diren bir yazı ile Diyarbekir'e gönderildi. Doktor tam emin olmadıkça bu sırrı ifşa etmeyecek, şayet elbiselerinde bit bulunur ve cüzzam olmadığı anlaşılırsa damatlık ve büyük vezirlik müjdesini bildiren hatt-ı hümâyûnu tebliğ edecekti.


Doktor, Rüstem Paşa'nın evinde Paşa'nın hazinedarı ile elbiselerini araştırırken hazinedarın eline bir bit tesa­düf eder. Paşa mahcup olmasın diye hazinedar onu giz­lemeye çalışırken, doktor onun telâşından bit bulduğunu anlayıp göstermesini emir ve ısrar edince hazinedar korku ve tereddütten sonra biti gösterir. Doktor biti gör­dükten sonra müjde yazısını Paşa'ya verir. Son derece sevince sebep olduğu için Paşa doktora pek çok ikramda bulunur. Bunun üzerine bir şâir şu beyti söylemiştir:


Olıcak bir kişinin bahtı kavî, tâlii yâr


Kehlesi dahi mahallinde onun işe yarar.


Yani bir kişi, bahtı açık ve talihli olunca onun biti dahi yerinde işe yarar.


 


FIKRA


 


Papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:


- Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?


Zangoçta derin bir sessizlik... Papaz iyice köpürür;


- Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun beni?


- Hayır bur’dan hiçbir şey duyulmuyor efendim!


- Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun!..


Zangoç bıyık altından güler;


- İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...


Yer değiştirirler. Bu kez zangoç seslenir;


- Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?


- Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor!..


GÜNÜN SÖZÜ


 


Kendini akıllı sanan herkes aptaldır. VOLTAİRE


YEMEK MENÜSÜ


·          FIRIN PİLİÇ


·          ŞEH. PİLAV


·          M.SALATA


·          KAZANDİBİ


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞENSOY: (f.t.i.) Er. - Neşeli soydan gelen kimse.


Kız: ŞENKAL: (f.t.i.). - Her zaman neşeli kal. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


mektup yazdım kış idi
kalemim gümüş idi
çok daha yazcaktım
parmaklarım üşüdü


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Hangi yolda trafik kazası olmaz?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: İtfaiye











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler