İHLÂS SÛRESİNİN FAZİLETİ
Resûlullâh Efendimiz bir A'râbî'ye ihlâs sûresini öğretmişti. O "Yâ Resûlallah (s.a.v.), ben bu (ihlâs sûresi)nden mânâsı daha anlaşılır, güzel ve veciz kelâm işitmedim!.." dedi.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) "Muhakkak bu Kuran, âlemlerin Rabb'inin kelâmıdır,*şiir de değildir. Sen "Kul hüvallâhü ehad"ı bir defa okuduğunda Kur'ân-ı Kerîm'in üçte birini okumuş olursun, iki defa okursan üçte ikisini, üç defa okursan tamamını hatmetmiş, okumuş olursun." buyurdular.
Bunun üzerine A'râbî "Muhakkak bizim Rabb'imiz az şeyi kabul edip çok şeyle mükâfatlandırmaktadır." dedi.
BİR KİŞİNİN BAHTI AÇIK OLURSA
Kânûnî Sultan Süleyman merhum, tek kızı Mihrimâh Sul-tan'ı Rüstem Paşa'ya vermek istedi. Paşa'yı çekemeyen bazı akranı "Onda cüzzam hastalığı vardır." dedikodusu ile fesat çıkardılar. Padişah bu hususu başhekiminden sormuş, o da bu hastalığın olmadığının alâmeti sahibinde bit olmasıdır, demişti. O sırada Rüstem Paşa Diyarbekir valisi idi. Araştırmak üzere husûsî hekimlerinden birisi Rüstem Paşa'ya sadrazamlık ve padişah damatlığı verildiğini bildiren bir yazı ile Diyarbekir'e gönderildi. Doktor tam emin olmadıkça bu sırrı ifşa etmeyecek, şayet elbiselerinde bit bulunur ve cüzzam olmadığı anlaşılırsa damatlık ve büyük vezirlik müjdesini bildiren hatt-ı hümâyûnu tebliğ edecekti.
Doktor, Rüstem Paşa'nın evinde Paşa'nın hazinedarı ile elbiselerini araştırırken hazinedarın eline bir bit tesadüf eder. Paşa mahcup olmasın diye hazinedar onu gizlemeye çalışırken, doktor onun telâşından bit bulduğunu anlayıp göstermesini emir ve ısrar edince hazinedar korku ve tereddütten sonra biti gösterir. Doktor biti gördükten sonra müjde yazısını Paşa'ya verir. Son derece sevince sebep olduğu için Paşa doktora pek çok ikramda bulunur. Bunun üzerine bir şâir şu beyti söylemiştir:
Olıcak bir kişinin bahtı kavî, tâlii yâr
Kehlesi dahi mahallinde onun işe yarar.
Yani bir kişi, bahtı açık ve talihli olunca onun biti dahi yerinde işe yarar.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder