22 Aralık 2010 Çarşamba

22 Aralık 2010








 



































Bugün     22 Aralık 2010        16 Muharrem 1432 K.Evvel: 9 Kasım 45 III.Murat'ın Tahta Çıkışı (1574) - Sovyetlerin Afganistan'ı İşgali (1979)-Erbain (Zemherir) başlangıcı


HADİS-İ ŞERİF


 


Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu kıyamet günü örter." (Rezin bir rivayette şunu ilave etti: "Kim, hakkı sübut buluncaya kadar mazlumla birlikte otursa, ayakların kaydığı günde Allah onun ayağını Sıratta sabit kılar.") Ravi: Ebu Davud, Edeb 46, (4893); Tirmizi, Hudud 3, (1426); Buhari, Mezalim 3, İkrah 7; Müslim, Birr 58


 


NAMAZDA TÂDİL-İ ERKÂNIN EHEMMİYETİ


...Peygamber Efendimiz (s.a,v.), "Hırsızların en kötü­sü namazından çalan kimsedir." buyurmuştur. Ashâb-ı Kiram "Yâ Resûlallâh! Kişi namazından nasıl çalar?" de­diler. Peygamberimiz (s.a.v.) "Rükûunu ve secdesini tam yapmaz." buyurdu. Yine Peygamberimiz (s.a.v.) "Allâhü Teâlâ rükûu ile secdesi arasında belini doğrultmayan kimsenin namazına bakmaz." buyurmuştur.


Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), rükûunu ve secdesini tam yapmadan namaz kılan bir adam görmüş ve "Bu şekilde ölmüş olsan Muhammed'in dîninin dışında olarak ölmek­ten korkmuyor musun?" buyurmuştur. Yine aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselam efendimiz "Sizden birinizin kıldığı namaz, rükû yaptıktan sonra tam kalkıp belinizi doğrultup uzuvlarınız yerli yerine oturmadıkça, tamam olmaz." ve "İki secde arasında oturup, belini doğrultarak sâbitleştir-medikçe kişinin namazı tamam olmaz." buyurdular.


Resûlullâh (s.a.v.) namaz kılan bir kimseye uğramış ve onun namazın hükümlerini, rükünlerini, kavmesini (rükûdan kalkıp doğrulmak), celsesini (iki secde arasın­daki oturuş) tam olarak yapmadığını görmüş ve "Eğer sen bu hal üzere ölmüş olsan, kıyamet gününde sana ümmet-i Muhammendendir denmez." buyurmuştur. Ebû Hureyre (r.a.) "Bir kimse altmış sene namaz kılar, fakat hiçbir namazı kabul olunmaz. Bu, rükû ve secdesini tam olarak yapmayan kişinin namazıdır." buyurmuştur.


Zeyd b. Vehb (r.h.), rükû ve secdesini tam olarak yap­mayan bir adam gördü. Namazdan sonra adamı çağırdı ve "Kaç senedir bu şekilde namaz kılıyorsun?" diye sor­du. Adam "Kırk senedir..." deyince Zeyd (r.h.) "Sen bu kırk senede namaz kılmamışsın. Eğer ölmüş olsan Mu­hammed'in sünneti üzere ölmemiş olursun." demiştir.


Nakledildiğine göre, "Bir m'ümin, namazını güzelce kılar, rükû ve secdesini tam olarak yaparsa, namazı be-şâşetli (güler yüzlü) ve nûrânî olur. Melekler o namazı semâya yükseltirler. Namaz, o mümin için duâ eder ve "Sen beni nasıl muhafaza ettiysen Allah da seni mu­hafaza etsin" öer...(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî 2/69)


 


FIKRA


 


Erkek tanrıya sormuş:


- Tanrım neden kadınları bu kadar güzel yarattın?


- Onlara aşık olasınız diye...


- Peki neden bu kadar aptallar?


- Size aşık olsunlar diye!...


GÜNÜN SÖZÜ


 


Büyük tehlike, yarı aptallarla yarı akıllıların arasında yatar. GEOTHE


YEMEK MENÜSÜ


·          MERCİMEK ÇORBA


·          EV MANTI


·          KAR.KIZARTMA


·          YOĞURT


ÇOCUĞUNUZA İSİM


Erkek: ŞENGİL: (f.t.i.) Er. - İyi yürekli, hoş sohbet kimse.


Kız: ŞENİZ: (Fars.). - Sevinçli, mutlu iz, hatıra. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.


MANİ


 


Samanlık Dolu Saman
Uyan Nişanlım Uyan
Eller Düğün Yapıyor
Bizim Düğün Ne Zaman


KARİKATÜR


 


BİLMECE


Otomobil'de sekiz tane, tren'de dört tane olan şey nedir?


Cevabı Yarın.


Dünkü Cevap: (Alttaki su haşlanır)



 


 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler