ZERRE MİKTARI DA OLSA HAYIR MAKBULDÜR
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: "Kim ki helâl kazancından bir hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah, helâl maldan verilen sadakadan başka hiçbir sadakayı kabul etmez- işte bu helâl sadakayı kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı dağ gibi oluncaya kadar, -sizin biriniz erkek küheylân tayını büyüttüğü- gibi sahibi için büyütür, hattâ o bir hurma, dağ kadar olur."
Bir adam Resûlullâh Efendimiz'e (s.a.v.) geldi ve bir şeyler istedi. Resûlullâh Efendimiz ona bir hurma verdiler. İsteyici "Sübhânallâh, Allah'ın peygamberi bir ne-bî sâdece bir hurma mı sadaka ediyor?" dedi. Peygamber Efendimiz "Sen bilmez misin ki onun içinde pek çok ağırlıkta zerreler vardır." buyurdu.
Sonra başka bir isteyici geldi. Rasûlullâh ona da bir hurma verdi. Adam "Allah'ın nebîlerinden bir nebînin hurmasıdır. Ben bunu bundan sonra asla kaybetmem ve ömrüm oldukça onun bereketini beklerim." dedi. Resûlullâh Efendimiz ona dînin emirlerinden öğretti.
Sa'd bin Ebî Vakkâs (r.a.) bir isteyiciye iki hurma vermişti. İsteyici onun elini tutunca, ona "Ey kişi, muhakkak Allâhü Teâlâ bizden zerre ağırlığınca olan şeyi kabul eder." buyurdu.
Hz. Âişe validemiz, -elinde verecek hiçbir şeyi olmayınca Resûlullâh Efendimiz'in "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyunuz." emrine uydular ve- bir üzüm tanesini sadaka olarak verdiler.
HASTANIN ALLAH'A HAMDİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Bir kul hasta olduğu zaman Allâhü Teâlâ ona iki melek gönderir ve şöyle buyurur: "Kendini ziyarete gelenlere ne diyecek, bakın bakalım." Birisi ziyaretine geldiğinde, Allah'a hamd ve sena ederse melekler bu hâli her şeyi en iyi bilen Allâhü Teâlâ'ya arz ederler. Allâhü Teâlâ da şöyle buyurur: "Kulumu vefat ettirirsem onu cennete koyarım, ona şifâ verirsem etinden daha hayırlı et, kanından daha hayırlı kan veririm. Hastalıktan dolayı da günahlarını affederim."
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder