NÛH ALEYHİSSELÂM VE TÛFÂN
Hz. İdrîs (a.s.) göğe çekildikten sonra Âdemoğulları, doğru yoldan ayrıldılar ve putlara tapmağa başladılar. Cenâb-ı Hakk onlara Nûh aleyhisselâmı gönderdi.
Hz. Nûh (a.s.) nice yıllar kavmini tevhîde, Allah'ın birliğine davet etti. Yalnız oğulları Sâm, Hâm ve Yâfes ile hanımları ve diğer pek az kimseler îmân edip diğerleri kulak asmadılar. Hattâ Yâm adındaki oğlu dahi îmâna gelmedi.
Hz. Nûh aleyhisselâm, kavmine nasihat ettikçe onlar, ona zulüm ve ezâ eder; hakaret ve alay ile karşılık verirlerdi. Nihayet onların îmâna gelmesinden ümidi kalmadı ve onlara beddua etti. Bu duası kabul oldu. Allah tarafından ona "Gemi yap!.." diye vahiy geldi.
Hz. Nûh, kırda ve sudan uzak bir yerde gemi yapmağa başladı. Kavmi oradan geçerken onunla eğlenirler ve "Peygamber idin, marangoz oldun!" derlerdi. O da onlara "Yakında biz de sizinle eğleniriz." derdi.
Gemi bitince tûfân alâmetleri zuhur etti. Hz. Nûh müminlerle gemiye bindi. Ayrıca hayvanların her türlüsünden birer çift aldı.
Sonra her taraftan, gökten ve yerden su yürüdü. Hz. Nûh, oğlu Yâm'ı da gemiye çağırdı. Oğlu, "Ben dağa çıkar, kurtulurum." diyerek gemiye binmedi. Hz. Nûh "Bugün Allah'ın merhametinden başka sığınacak yer yoktur!" diye nasîhat ederken araya bir dalga girdi, Yâm boğuldu.
Babalık bu ya, Hz. Nûh üzüldü. Ne çare ki Cenâb-ı Hakk bütün müşriklerin helakini irâde buyurmuştu. Yâm da müşrik olduğu için onlarla beraber helak oldu.
Derken, tufan her tarafı kapladı. Su, dağları aştı. Yeryüzündeki insanlar ve hayvanların hepsi telef oldu.
O sırada Hz. Nûh aleyhisselâmın gemisi, dağlar gibi büyük dalgalar arasında yüzerdi. İşte böylece tufan altı ay kadar sürdü. Sonra Allah'ın emriyle yağmurların arkası kesildi ve sular çekildi.
Gemi, Âşûra günü Cûdî dağının üzerine oturdu. Ge-midekiler selâmet buldu. Âlem bir başka âlem oldu.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder