EMR-İ Bİ'L-MA'RÛF, NEHY-İ ANİ'L-MÜNKER
Emr-i bi'l-mâruf ve nehy-i ani'l-münker (iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak) dînimizin aslî vazîfelerin-dendir. Peygamberlerin gönderilmesindeki maksat bunlarla hâsıl olur. Allâhü Teâlâ (meâlen):
"Ve sizden hayra davet eder, iyiliği emreder, kötülüğü nehyeder bir cemaat bulunsun." (Al-i Imrân Sûresi, âyet 104) buyurmuştur.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bir hutbesinde buyurdular ki:
"Ey insanlar! Siz şu âyeti okuyorsunuz ama onu aslının hilâfına te'vil ediyorsunuz."
"Ey îmân edenler! Siz kendi nefsinize bakınız. Siz hidâyette bulunduktan sonra sapıklığa düşmüş olanlar size zarar veremez." (Maide Sûresi, âyet 105)
Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
"Günah işleyen bir kavmin içinde, bunu ıslâh etmeye kadir olanlar bulunduğu hâlde düzeltmezse, Allah'ın azabı umûmî olur."
Ebû Salebe el-Huşenî'den rivayet edilen hadîs-i şerîf-te; Resûlullâh (s.a.v.)'e "Ey îmân edenler! Siz kendi nefsinize bakınız. Siz hidâyette bulunduktan sonra sapıklığa düşmüş olanlar size zarar veremez." (Mâi-de Sûresi, âyet 105) âyetinin tefsirini sorunca Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Yâ Ebâ Salebe! Mârufu emret, münkerden neh-yet; cimriliğe ve hevâya tabî olunduğunu, dünyânın tercîh edildiğini, herkesin kendi görüşünü beğendiğini gördüğün zaman, insanları bırak, kendine bak.
Gelecekte size gece karanlığı gibi fitneler olacaktır. O günlerde benim sünnetime sarılanlara sizin aldığınız ecrin elli katı vardır." |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder