BÂZI KÖTÜ HUYLAR
Müslüman, din kardeşini küfür ile veya fâsıklıkla suçlamaz. Eğer o kardeşi bunlardan uzak ise suçlama kendine döner. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Bir kimse başka birini küfürle ve fısk ile suçlamasın. Eğer suçladığı kimsede bunlar yoksa küfür ve fısk kendine gelir." buyurmuştur.
Müslüman, bir insanı işlediği günah sebebiyle ayıplamaz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Kim, kardeşini (işlediği, ama sonra tevbe ettiği) bir günahından dolayı ayıplarsa o günahı işlemedikçe ölmez." buyurmuştur.
Müslüman, Allah'a çok yemin etmez. Çünkü çok yemin etmek, Allah'ın ismini hafîfe almaktır.
Müslüman, insanları yüzüne karşı medhetmekten, çok şaka yapmaktan, sözlerinden yanlış mânâların anlaşılmasından uzak durur.
Müslüman, büyüklerinin karşısında sesini yükseltmez. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Müslümanların kusurlarını ve gizli hâllerini araştırmayınız, aranızdaki münâsebeti koparmayınız, birbirinize yüz çevirip dargın durmayınız. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz." buyurmuştur.
SADAKA VERMENİN FAZİLETİ
Mal, senin elinde bulunduğu müddetçe vârislerinindir. Ancak sadaka vermekle senin olur. Nitekim Bakara Sû-resi'nin 110. âyetinde (meâlen) "...Nefisleriniz (kendiniz) için her ne hayır takdim ederseniz Allah yanında onu bulursunuz." buyurulmuştur.
Mal, elde olduğu müddetçe fânîdir. Ancak sadaka ve zekât ile bakî (ebedî) olur. Nahl Şûresi'nin 96. âyetinde (meâlen) "Sizin yanınızdaki tükenir, Allah'ın katındaki ise bakîdir..." buyurulmuştur]
Mal, elinde olduğu müddetçe azdır; sadaka verdiğin zaman çoğalır. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder